Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

26 Ağustos 2012 Pazar

Aykut ta efsanedir, Alex te.. Kol kırılır, yen içinde kalır !!



"Oyuncular gider, Aziz Yıldırım gider, Fenerbahçe kalır" diyordu maç sonrasında Başkan Aziz Yıldırım.

Ve de ekliyordu:

"4 yıl önce herkes ıslıklarken ben kalktım alkışladım"

AZ Alkmaar maçı oynanırken yaşanan bir enstanteneyi gündemine getirirken ve de Gaziantepspor maçında bu konuyu maç oynanırken anons şeklinde duyururken Aziz Yıldırım'ın düşünceleri mutlaka ki Fenerbahçe'nin menfaatinedir.

Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe camiası için son derece sıkıntılı geçen sezonun, takım içi birliktelik adına en önemli görevlerinden birisini, bugün mesajlar gönderilen o Alex De Souza ve o Aykut Kocaman birlikte vermişlerdi, çok değil daha 7-8 ay önce..

Bu birlik mesajlarını verirken de, "Başkanım cezaevindeyken, ben kendi heykelimi açtıracak kadar şovmen değilim, bu saygısızlığı FENERBAHÇE camiasına yapamam" diyecek kadar da kalpten seviyordu bu camiayı ve Başkanı..


Bu konu da unutulmamalıdır.
Son günlerde ortaya "atılan" ve "malum çevrelerin" karanlık gecede kandil bulmuş gibi saldırdıkları "Alex-Aykut Kocaman" gerginliği (!) bu akşam farklı bir boyut kazandı hiç kuşkusuz ki.

Ağızlardaki sakızlar çoğaldı.

Artık bugüne kadar yapılan "Aykut Kocaman, Alex'i istemiyor" dedikodularının yerini, "Aziz Yıldırım da Alex'i istemiyor" "aspragasları" almış durumda.

Daha da alacak..

Peki bu duruma nasıl gelindi veya neden gelindi?

Çözüm yolları nelerdir veya?

Hiç tartışmasız şekilde Fenerbahçe tarihinin gelmiş geçmiş en verimli yabancı futbolcusu olan Alex De Souza, bu sezona kadar hep tartışıldı malum çevreler tarafından.

Ve de sürekli teknik adamlarla Alex arasında bir gerginlik varmış gibi gösterildi.

Hatırlanacağı gibi 2008-09 sezonu başında Fenerbahçe'de göreve gelen ve İspanya Milli Takımı'nı Avrupa Şampiyonu yapan Luis Aragones'in ilk görev haftalarında da böylesi bir suni kriz meydana getirilmiş (!) ancak gerek Başkan Aziz Yıldırım, gerekse Alex De Souza'nın akl-i selim davranması neticesinde bu kriz sona erdirilmişti.

Alex'in oyun anlayışı ve sahadaki varlığından rahatsız olan bazı çevreler, ne yazık ki bu konuda en çıkar yolu teknik adamların oyun planları üzerine kuruyorlar ve de ekliyorlar : "Efendim Alex De Souza, bu sistemde oynayamaz."

Haklılar ekselansları.

Zira Alex De Souza, bu sistemler içerisinde 8 yıldır, hem de onların tabiriyle "yata yata" 140 golün üzerine çıktı..

Zira Alex De Souza, adım adım Fenerbahçe tarihinde kırılmadık rekor bırakmadı.

Zira o Alex De Souza, daha formasını sırtından çıkarmadığı bir kulübün tarihine adını altın harflerle yazdırırken aynı zamanda heykelinin de açılmasına sayılı günler kala bu duruma tepkisiz kalamazdı mutlaka.

Bütün dünya futbol piyasası ve sahalarında meşhur olan bir söz vardır:

"Yıldız futbolcular, her zaman kaprisli olur."

Alex De Souza da dünya futbolunda söz sahibi olan önemli bir futbolcudur ve gerek Brezilya futbolunda, gerek Brezilya Milli Takımıyla, gerekse de Fenerbahçe formasıyla önemli işler yapmış bir isimdir.

Ancak biz Alex'in geçen bu 8 sezon içerisinde ciddi anlamda takımda huzursuzluk çıkartan, hocası ve takım arkadaşlarına karşı saygısız  tutumlar içerisine giren bir görüntü içerisinde görmedik.

Dolayısıyla "yıldız futbolcular kaprisli olur" sözünü ciddi anlamda bizlere teyit ettiren bir durum içerisinde olmayan Alex De Souza'yı bu şekilde kalp kırarak, bu şekilde inciterek bir köşeye atmak, ne Fenerbahçe camiasına, ne de Aykut Kocaman'a yakışmamaktadır.

Ayrıca bir başka gerçeği de ifade edelim ki; futbolcuların kaprisleri olabilir evet, ama asla ve asla teknik adamların kaprisleri olmamalıdır.

Başkan Aziz Yıldırım'ın maçtan sonra yaptığı açıklamada söylediği "Aykut Kocaman, bu camianın evladıdır, 8 sezon bizde oynadı, gol krallıkları, şampiyonluklar yaşadı" sözünü aslında biraz da düşünerek izledik maalesef.

Başkan Aziz Yıldırım doğruyu söylüyor mutlaka, ancak unuttuğu bir başka nokta da var.

Şöyle ki:

Alex De Souza da, tıpkı Aykut Kocaman gibi 8 sezondur bu kulüpte forma giyiyor, tıpkı Aykut Kocaman gibi 2 defa ligde gol kralı olmuştur ve tıpkı Aykut Kocaman gibi, hatta Aykut Kocaman da fazla bu takım futbolcusu olarak kupa kaldırıp, şampiyonluklara imza atmıştır.

Aziz Yıldırım'ın söylediği "bu camianın evladı" nitelemesi eğer pasaportla ilgiliyse bizler de düşüncemizi geri alırız.

Aksi takdirde Aykut Kocaman gibi Alex De Souza da bu camiaya önemli katkılar sağlamış ve "yetişen nesillerin Fenerbahçeli olmasında öncülük etmiştir."

İşte bu nedenlerden dolayı, oluşturulmaya çalışılan böylesine sun'i krizlerin bir an önce bertaraf edilmesi ve olayın tatlıya bağlanması, bütün Fenerbahçelilerin ortak düşüncesidir.

Hem de böylesine önemli bir haftada, böylesine takım için önemli bir maç arefesinde baş gösteren bu huzursuzluğun Fenerbahçe camiasına bir faydası olmayacaktır.

Allah korusun önümüzdeki Çarşamba günü oluşacak kötü bir neticede bütün tribünlerin hedefi durumunda kalacak kişi bellidir ve asla o gün stad içerisinde "bir başka anonsa da kimsenin tahammülü kalmayacaktır."

Emre Belözoğlu'nun takımdan ayrılması sürecinde yaşanan olayların bir benzeri şimdi Alex De Souza konusunda yaşanıyor.

Futbolcuların takımdan ayrılması ve teknik adamın kalması elbette ki mantıklıdır, ancak merak edilen de şudur:

"Sadece futbolcular mı hatalıdır bu durumda?"

Umarız bir an önce bu sıkıntılar bertaraf edilir ve durum tatlıya bağlanır.

Eskilerin sözüyle bitirelim ve de umudumuz olsun:

"Kol kırılır, yen içinde kalır"

Temennimiz, kafalar ve kalpler kırılmasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder