Lige iyi bir başlangıç
yapamayan ancak geçen hafta Kasımpaşa’yı deplasmanda farklı mağlup ederek
silkelenen Fenerbahçe, derbide ortaya çıkan skorun ardından Gaziantepspor
maçına daha başka bir önem verdi hiç kuşkusuz ki.
Teknik Direktör Dirk
Advocaat’ın, oyuncular hakkında “dikine dikine” söylemleri sonrası kadroda
revizyon ve oyun anlayışında da daha farklı bir tertip göze çarpıyor iki
haftadır.
Müzmin sakat Robin Van
Persie’nin “yokluğunu” kimse aramıyor artık.
Emenike’nin forvet
mevkisinde 2 haftada 3 gol 2 asistlik performansı, şu an itibariyle iyi
görünüyor.
Dahası, orta saha
oyuncularının oyuna ve skora katkıları apaçık ortada.
Daha önce defansın önünde
dolaşan Josef De Souza ve Ozan Tufan, artık daha fazla rakip kale önüne
gidiyorlar ve pozisyonlarda gol arıyorlar.
Ligde bu haftaya kadar
duran toptan gol atamayan Fenerbahçe, Gaziantepspor’u duran toptan bulduğu 2
golle mağlup ederken, attığından daha fazlasını ise kaçırdı.
Özellikle Volkan Şen, bu
takımın an itibariyle en vazgeçilmez oyuncusu gibi görünüyor.
Sol kanatta öyle işler
yapıyor ki, bir de gol vuruşları tam ve eksiksiz olsa, kesinlikle Avrupa
takımları şimdiden teklif üzerine teklif yapıyor olacak.
Sol kanatta büyük
özveriyle oynayan Hasan Ali Kaldırım ise, yürekli oynamasına rağmen bir türlü
gollük ortaları yapamıyor.
Ama daha önceki sezon
kadrolarına baktığımız zaman, “yürekli oynayan” oyuncu sayısı bir hayli fazla
olan ama göze batmayan oyuncuların çok olduğunu hatırlıyoruz.
Selçuk Şahin, Egemen
Korkmaz, Bekir İrtegün v.s.
İşte bu sezon da Hasan
Ali Kaldırım, bu isimlerin yokluğunu aratmıyor.
Umarız, gol yollarındaki
paslarında da daha fazla isabet sağlar.
Diğer kanatta oynayan Van
der Wiel ise, daha henüz istenilen seviyede değil.
Zaman zaman oyuna katılsa
da, ataklara çıksa da yaptığı pas hataları ve geriye dönüşlerde yaşadığı
sıkıntılar, defansı da zor durumda bırakıyor.
Bu akşam yenilen golde de
biraz katkısı oldu Van der Wiel’in.
Kaptırdığı topta defans
bocalama yaşarken, Simon Kjaer’in de bir anlık zamanlama hatasından Fenerbahçe
tribünleri şok yaşadı.
Acaba yine mi puan kaybı
yaşanacak endişesi yaşandığı anlarda, bu sezonki oynadığı 3.maçta 4.asistini
yapan Jeremain Lens, ilerleyen haftalar için de daha şimdiden asist krallığına
göz dikmiş görünüyor.
Lens, öyle toplar atıyor
k, tam bitirici noktada, öldürücü toplar.
Fenerbahçe, derbinin
berabere bittiği haftada kazanarak rakipleriyle olan puan farkını 4 e
düşürürken, (Başakşehir’in liderliğinin bu ligde suni olduğunu düşünecek
olursak) şampiyonluk konusunda da daha fazla kendisine güven geldi.
Ancak bu galibiyetin
anlamı, önümüzdeki hafta deplasmanda oynanacak olan ve bu sezonun en flaş
takımı olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Osmanlıspor’u mağlup ettiği
takdirde taçlanacak, daha iyi anlaşılacak.
Aksi durumda Osmanlıspor
karşısında alınacak puan kaybı, yeniden Fenerbahçe’yi zor günlere sokmaya gebe.
Zira artık ilk yarıda
daha zor haftalara doğru ilerleyecek.
Umarız ki bu akşam 1-1
den sonra Fenerbahçe’nin kazanma azmi ve 2-1 olduktan sonra her topa 3 oyuncu
ile saldırma isteği, önümüzdeki haftalarda da devam eder.
Rakip Gaziantepspor ve
hocası İsmail Kartal’a gelince;
İsmail Kartal, bu ligde
nasıl profesyonel hoca olunur ve nasıl yediği ekmeğe ihanet edilmez, en güzel
dersini verdi bu akşamki mücadelesi ve itidalli davranışlarıyla.
Unutmadı, bünyesinde
yetiştiği, 12 yıl formasını giydiği ve daha sonra da yıllarca
antrenörlük-teknik direktörlüğünü yaptığı camiaya en ufak bir saygısızlık
göstermeden, sadece işini yaptı.
Umarız bu ligde İsmail
Kartal, yapacağı atılımlarla önümüzdeki sezonlarda yeniden Fenerbahçe’nin
başına geçer.
Unutulmasın ki,
“beğenilmeyerek gönderilen” İsmail Kartal, “beğenilerek baştacı edilen
Parreira”dan daha başarılıydı.
Elindeki dar ve kısıtlı
kadroya rağmen üstelik.
Süper Kupa’yı kazandı, Parreira'nın iç sahada kazanamadığı bütün derbileri kazandı, ligi son 2 haftada kaybetti ( 31.hafta içeride Kayseri Erciyesspor beraberliği
şampiyonluğa veda anlamındaydı.) kupada ise yarı final oynarken şok Bursaspor
iç saha mağlubiyetiyle finali göremedi.
Kısacası İsmail Kartal
gibi, Aykut Kocaman gibi camianın havasını bilen, ama eline de yabancı hocalara
sağlanan geniş kadroların verildiği “öz evlatlar” bu takımı yeniden ayağa
kaldırır ve başarıya koşar.
Şimdi Fenerbahçe için
Avrupa liginde de söz sahibi olma zamanı.
Hedef, bu sezon Hollanda
liginde 7 maçta 7 galibiyet alan Feyenoord.
Çok çok zor bir maç.
Temennimiz, daha önce
defalarca olduğu gibi zorların kolaya dönüşebileceği bir maç olması.
Yürekten oynanması ve
Türk futbolu ile Fenerbahçe tarihine yine büyük bir zaferin yaşatılması.
Darısı, Feyenoord ve
sonraki maçlara..
Fenerbahçe: 2 - Gaziantepspor: 1
Stat: Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi
Stat: Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi
Hakemler: Fırat Aydınus, Serkan Ok, Hakan Yemişken
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Van der Wiel, Kjaer, Skrtel, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal, De Souza, Ozan Tufan (Dk. 72 Alper Potuk), Lens (Dk. 88 Neustaedter), Volkan Şen (Dk. 72 Sow), Emenike
Gaziantepspor: Gökhan Değirmenci, Barış Yardımcı, Elyasa Süme, Abdülkadir Kayalı, Hintum, Kolar (Dk. 90 Putsila), Ghilas, Rajtoral (Dk. 63 Emre Nefiz), Muhammed İldiz, Larsson, İlhan Parlak (Dk. 46 Angan)
Goller: Dk. 22 Emenike, Dk. 86 De Souza (Fenerbahçe), Dk. 80 Ghilas (Gaziantepspor)
Sarı kartlar: Dk. 21 Rajtoral, Dk. 54 Angan, Dk. 66 Elyasa Süme, Dk. 85 Muhammed İldiz, Dk. 88 Hintum, Dk. 89 Emre Nefiz (Gaziantepspor), Dk. 90+2 Hasan Ali Kaldırım (Fenerbahçe)