Fenerbahçe, ligin kader
haftalarına girildiği bir dönemde, bir kez daha kendi eliyle şampiyonluğu
rakibine ikram etti.
Son 10 yılda son 3
haftada yitirilen 6.şampiyonluk bu.
Geriye kalan 5 sezonda
zaten 3 şampiyonluk var,
Sadece 2008-09 sezonunda
Aragonesli kadronun erken havlu attığı bir dönem var.
Peki bu final sendromu
neden kaynaklanıyor?
İşte bu sorunun cevabını,
aslında Pereira maçtan sonra kendisi beyan ediyor.
“Biz, bir gün önceki
Galatasaray-Fenerbahçe maçına konsantre olduk, kendi maçımıza bakamadık” diyor.
Aynı şekilde Luis Nani
maç sonu yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamada “sezon başından beri takım
olamadık, sonradan açıldık ama yetmedi” diyor..
Hem de bu takımda “takımdaşlığa
en fazla ihanet eden kişi olarak.”
40 metre sol çapraz-sağ
çapraz farketmeksizin kaleye şut atan bir futbolcunun maç sonu bu açıklamaları,
sezonun ironisidir aslında.
Bu akşam maça tutuk
başlayan Fenerbahçe, ikinci yarıda gol için saldırırken kalesinde 5 dakikada
gördüğü iki golden sonra maça tutunmaya çalışsa da, Volkan Babacan’ı geçemedi.
Maçın özeti budur.
Fenerbahçe forvetleri,
maçta beraberliği, hatta öne geçebilecekleri fırsatları bolca buldular,
vuruşları da iyiydi, önceki haftaların aksine.
Ama söylediğimiz gibi
Volkan Babacan, bir kalecinin yapabileceği en güzel kurtarışları yaptı ve gole
engel oldu.
Özellikle Robin Van
Persie ve Fernandao’nun kafa şutlarında golün olmaması imkansızdı, o da
gerçekleşti.
Bu maçta Fenerbahçe orta
sahası, Başakşehir orta sahasına yeterince baskı kuramadı, hal böyle olunca da
Fenerbahçe defansı da bolca hata yaptı.
Özellikle Bruno Alves,
ilk golden önce yaptığı kritik pas hatasıyla fişi çekti.
Hem de olmadık bir anda,
olmadık bir bölgede..
Takım atağa hazırlanırken
sol bekin arkasına atılan topta Volkan Demirel de pis bir gol yedi.
Yıllar önce Yaşar Duran’ın
bir demecini hatırlıyorum..
Yaşar Duran, nam-ı diğer “Kova
Yaşar” yediği golleri eleştiren gazetecilere yaptığı bir açıklamada “pis
golleri beceriksiz ayaklar yüzünden diyorum” diyerek, o dönem Fenerbahçe
defansında görev yapan Müjdat Yetkiner, Hasan Özdemir, Abdülkerim Durmaz,
İsmail Kartal, Erdoğan Arıca v.s. gibi oyuncuları işaret ediyordu..
İşte Volkan Demirel de aynen
böyle bir gol yedi.
Bruno Alves’in yaptığı bu
hatanın akabinde geriye düşen Fenerbahçe, gol
için bastırdığı bir anda bu defa ikinci golü yine aynı kanattan, Visca’dan
yedi.
İşte bu golden önce de,
maçın ardından “takımdaşlıktan” dem vuran Nani’nin yaptıklarını sorgulamak
gerekiyor.
Birisi bu golün başlangıç
noktasından itibaren Nani’ye izletip sormalı “takımdaşlık bu mudur?” diye..
Fenerbahçe hücumdayken
Nani sol kanattan sağ kanada bir orta çıkartıyor, orada Volkan Şen topu
kaptırıyor, Nani’yi savunmakla görevli Edin Visca sağ kanattan hızla depara
kalkarken Nani ise kendisini izliyor, daha sonra koşusuna başlıyor ancak Visca’nın
koşusunun aksine çok temposuz ve yavaş..
Sol kanattaki top Nani’nin
kanadındaki Visca’ya doğru uzatılırken Nani daha Visca’nın en az 20 metre
gerisinde..
Ve Fenerbahçe, ani
kontradan golü yiyor..
İşte sezonun özeti
budur..
Fenerbahçe, böylesi
golleri sezon boyunca çokça yedi.
Adam paylaşımındaki
hatalardan, oyuncu konsantrasyon eksikliklerinden, performans düşüklüklerinden
v.s.
Vitor Pereira ise maçtan
sonra yaptığı açıklamada, “rakibimizin maçına konstantre olduk, kendi maçımızı
unuttuk” diyerek adeta bir başka ironik açıklama yapıyor..
Sanki rakibinin oynadığı
maçta kendisine puan veriliyormuşçasına..
Sezonun ilk yarısında
İstanbul’da ilk yarısını 2-0 önde bitirdiği Akhisar Belediye maçının ikinci
yarısında yenilen 2 golden sonra da “bu maç buraya nasıl geldi aklım almıyor”
diyerek başka bir açıklama yapmıştı.
Kulübede sanki başkası
varmışçasına..
Türkiye kariyerinde ilk
şampiyonluğuna çok yaklaşan Şenol Güneş’i “filozof” yapan Pereira, kariyerine
bir ilk ekledi.
Yıllar önce Milli Takım’dan
“cahil, oturup kalkmasını bilmiyor, hatta giyinmesini bile bilmiyor”
eleştirileriyle kovulan Şenol Güneş’ten bahsediyoruz..
İşte böylesi bir kişiyi “şampiyon
hoca” olarak Türkiye gündemine taşıyacak Pereira önümüzdeki hafta..
Bu sayfaları takip
edenler hatırlayacaktır, Osmanlıspor maçı sonrası “Hayallere veda” yorumunu yapmıştık..
O maçtan sonra da
Pereira, “rakibin hızlı adamlarına önlem almak zorundaydık” diyerek bir başka
skandal beyanat vermişti.
Sanki şampiyonluğa
oynayan takım Osmanlıspor’du..
Sezon başından bu yana
yapılan yanlış kadro seçimleri, hatta sezon başında kurulan yanlış takım,
Fenerbahçe’yi bir kez daha büyük umutlarla başlanılan sezonda hüsranla
sonlandırdı.
Şimdi hedefte Türkiye
Kupası var.
Ama bu moral bozukluğu ve
motivasyonsuzlukla, hele de “rakibinin maçına konsantre olan bir teknik heyet”
ile Türkiye Kupası zaferi ise, bizim için bir başka çelişkili beklenti.
Şimdi sıra yönetimde..
Patlat bir yıldız
transferi daha, iki hafta sonra da kombinelere %50 zam yaparak yola “devam” de..
Çare bu mudur?
Son 10 yılda yapılan
icraatlara bakarak diyoruz ki;
“Evet, budur.”
Fenerbahçe’nin taraftarı “büyük”
ya..
İşler kolay tabi ki..
Medipol Başakşehir: 2 - Fenerbahçe: 1
Stat: Başakşehir Fatih Terim
Hakemler: Fırat Aydınus, Hakan Yemişken, Yusuf Bozdoğan
Medipol Başakşehir: Volkan Babacan, Bekir İrtegün (Dk. 90+1 Cenk Ahmet Alkılıç), Yalçın Ayhan, Epureanu, Ferhat Öztorun, Visca, Emre Belözoğlu (Dk. 59 Hakan Özmert), Mahmut Tekdemir, Doka, Mossoro (Dk. 81 Napoleoni), Mehmet Batdal
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Kjaer (Dk. 68 Ozan Tufan), Alves, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal, Josef de Souza, Alper Potuk (Dk. 63 Fernandao), Nani, Volkan Şen, van Persie
Goller: Dk. 60 ve 65 Visca (Medipol Başakşehir), Dk. 80 Mehmet Topal (Fenerbahçe)
Sarı kartlar: Dk. 27 Volkan Şen, Dk. 34 Alper Potuk, Dk. 77 Ozan Tufan (Fenerbahçe), Dk. 29 Mahmut Tekdemir, Dk. 75 Ferhat Öztorun (Medipol Başakşehir)