Lige verilen aradan önce
son lig maçını Kayserispor ile oynayan, ardından Braga’da “Katil Bebek” darbesi
yiyen, daha sonra ise terör nedeniyle maçı ertelenen Fenerbahçe, üstüne üstlük
bir de milli maç arası nedeniyle tam 3 hafta resmi maç oynamadı.
Fenerbahçe’ye öteden beri
uzun aralar hiç yaramadı.
Önceki sezonlara
baktığımızda da bu böyleydi, bu sezon da hemen hemen aynıydı.
Aradan sonra çıktığı
bütün maçlarda bocalayan, sanki ilk defa birbiriyle oynuyormuş gibi acemice
işler yapan futbolcular, bu akşam da aynıydı.
Rakip, ligin en iyi
kontratağa çıkan takımı Osmanlıspor’du.
Ligin ilk yarısında
Ankara’da mağlup ettiği Osmanlıspor karşısında Vitor Pereira, maç öncesi
çıkardığı kadroyla resmen “rakibe önlem almış” görüntüsü verdi.
Halbuki rakibin
Fenerbahçe’ye önlem alması gerekliydi.
Orta alanda Diego Ribas’ı
yedek soyunduran, son maçların formsuz ismi Luis Nani’yi kulübede bekleten
Pereira, koca ilk yarı boyunca sadece kenarda takımın bu umutsuz oyununu izlemekle
yetindi.
İkinci yarıda ise
kazanmak için kozlarını sahaya sürdüyse de sonuç değişmedi.
Robin Van Persie’yi maçın
son yarım saatinde forvet arkasında deneyen, Fernandao’yu ise sadece sahaya
sokan ancak birtürlü cezasahası içerisine sokamayan Pereira, maç sonunda basın toplantısında söylediği bir sözle
aslında sezonun özetini çıkartıyordu:
“Para, transfer yapar ama
kadro yapmaz.”
Çok doğru bir söz
aslında.
Fenerbahçe’nin kadro
derinliğine baktığımız zaman bütün futbolcular isim bazında belki de Avrupa’nın
en iyi oyuncuları arasında.
Ama takım olma yolunda
büyük eksiklikler var.
Fenerbahçe, kazandığı
maçlarda bile birkaç maç hariç oyunuyla kimseyi tatmin etmedi.
Bu akşamki maçta ise
Fenerbahçe, yukarıda da bahsettiğimiz gibi resmen rakibe önlem aldı.
Eğer öyle olmasaydı,
ligin en fazla kanat akınları yapan ve kanatlardan getirdiği toplarla büyük
tehlikeler oluşturan Fenerbahçe, Gökhan Gönül ve Hasan Ali Kaldırım’ı neredeyse
maçın genelinde kullanamadı.
Çünkü akıllar hep rakibin
hızlı kanat oyuncularındaydı.
N’daye ve Oumar,
Fenerbahçe beklerini oldukça ürkütmüştü maç öncesinde.
Orta alanda Osmanlıspor’un
dikine oynamayı seven ön liberosu Rahim Lawal’ı ilk yarıda Fenerbahçe orta
sahası durdurmakta zorlandı.
Forvette, “Fenerbahçe
emeklisi” Pierr Webo, Fenerbahçe stoperlerine ve ön liberolarına oyunda kaldığı
süre içerisinde hırslı ve baskılı oynayarak oyun kurmalarına engel oldu.
Hal böyle olunca da
Fenerbahçe geriden oyunu kuramadı, orta alanda organize olamadı ve forvet
bölgesine tehlikeli sayılabilecek asistler üretemedi.
Bununla birlikte maç genelinde
Osmanlısporlu oyuncular, özellikle orta alanda taktik faullerle Fenerbahçe’nin
hızını kesmeyi denediler ve bunda da büyük ölçüde başarılı oldular.
Şansa ve karambole gelen
toplarda ise forvet oyuncuları beceriksizce bu fırsatları harcadı.
Nihayetinde Fenerbahçe,
şampiyonluk yolunda çok çok önemli bir kayıp yaşadı.
Şimdi artık herşey
Beşiktaş’ın elinde.
İsterlerse şampiyon
olacaklar, istemezlerse altın tepsi içerisinde fırsatı Fenerbahçe’ye
verecekler.
Olur mu?
Bizce olmaz.
Ama Pereira’ya göre
olur..
Sezon başında bu yana her
türlü süslü laflar etmeyi seven Pereira, ne gariptir ki oyunu bir türlü süslü
hale getiremedi.
Lafla peynir gemisi
yürüseydi..
Fareler, kervanbaşı olmaz
mıydı?
Stat: Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi
Hakemler: Ali Palabıyık, Fevzi Demirhan, Serkan Çimen
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Kjaer, Alves, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal, De Souza (Dk. 46 Diego), Alper Potuk (Dk. 62 Nani), Ozan Tufan (Dk. 62 Fernandao), Volkan Şen, Van Persie
Osmanlıspor: Ahmet Şahin, Muhammed Bayır, Uğur Demirok, Numan Çürüksu, Pinto, Musa Çağıran, Mehmet Güven, Ndiaye, Lawal (Dk. 62 Dzon), Umar (Dk. 84 Erdal Kılıçaslan), Webo (Dk. 70 Rusescu)
Sarı kartlar: Dk. 39 De Souza, Dk. 71 Fernandao, Dk. 81 Gökhan Gönül (Fenerbahçe), Dk. 44 Musa Çağıran, Dk. 67 Muhammed Bayır, Dk. 88 Ndiaye (Osmanlıspor)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder