Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun
Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı maçları (2015-16 sezonu ) etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı maçları (2015-16 sezonu ) etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Mayıs 2016 Cuma

Galatasaray : 1 - Fenerbahçe : 0 ( Ziraat Türkiye Kupası Final Maçı )



Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı, Ziraat Türkiye Kupası Final maçında, Fabiano Ribeiro, Hasan Ali Kaldırım, Simon Kjaer, Mehmet Topal (K), Josef De Souza, Robin van Persie (Dk. 46  Jose Fernandao), Luis Nani, -Şener Özbayraklı (Dk. 79 Gökhan Gönül ), Volkan Şen, Alper Potuk (Dk. 68 Lazar Markovic), Abdoulaye Ba’dan oluşan kadrosuyla, Antalya Arena Stadyumu’nda Galatasaray’a 1-0 mağlup olurken, Galatasaray’ın golünü Lukas Podolski (Dk.31) attı.

Stat: Antalya
Hakem: Mete Kalkavan

Galatasaray: 1-Fernando Muslera, 7-Yasin Öztekin, 8-Selçuk İnan (K), 10-Wesley Sneijder (Dk. 46 21-Aurelien Chedjou), 11-Lukas Podolski, 18-Sinan Gümüş (Dk. 65 55-Sabri Sarıoğlu), 22-Hakan Kadir Balta, 23-Lionel Carole, 26-Semih Kaya, 52-Emre Çolak (Dk. 89 27-Martin Linnes), 64-Jason Denayer 

Yedekler: 99-Cenk Gönen, 5-Bilal Kısa, 9-Umut Bulut, 29-Olcan Adın,   

Fenerbahçe: 40-Fabiano Ribeiro, 3-Hasan Ali Kaldırım, 4-Simon Kjaer, 5-Mehmet Topal (K), 6-Josef De Souza, 11-Robin van Persie (Dk. 46  9-Jose Fernandao), 17-Nani, 19-Şener Özbayraklı (Dk. 79 77-Gökhan Gönül ), 20-Volkan Şen, 26-Alper Potuk (Dk. 68 50-Lazar Markovic), 53-Abdoulaye Ba

Yedekler: 25-Ertuğrul Taşkıran, 8-Ozan Tufan, 10-Diego Ribas, 24-Michal Kadlec,
 
Gol: Dk. 31  Podolski (Galatasaray) 

Sarı Kartlar: Dk 37 Muslera, Dk. 62 Semih Kaya, Dk. 70 Hakan Balta, Dk. 72 Yasin Öztekin, Dk. 92 Selçuk İnan (Galatasaray); Dk. 37 Alper Potuk,  (Fenerbahçe)

20 Mayıs 2016 Cuma

Medicana Sivasspor : 2 - Fenerbahçe : 2 ( Spor Toto Süper Lig 34.hafta maçı )



Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı, Spor Toto Süper Lig 34.hafta maçında, Fabiano Riberio, Şener Özbayraklı (Dk. 73 Melih Okutan), Abduolaye Ba, Michal Kadlec, Hasan Ali Kaldırım, Josef De Souza (Dk. 46 Raul Meireles), Mehmet Topal, Diego Ribas, Alper Potuk, Ramazan Civelek (Dk. 46 Gökhan Gönül), Jose Fernandao’dan oluşan kadrosuyla deplasmanda Medicana Sivasspor ile 2-2 berabere kalırken gollerini Abdoulaye Ba (Dk.45+1) ile Raul Meireles (Dk.67) Medicana Sivasspor’un gollerini ise Aatıf Chahechouhe (Dk.12) ile Oumari (Dk.22) attı. Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı, 2015-16 sezonunu liderin 5 puan gerisinde 74 puanla 2.sırada tamamladı.

Medicana Sivasspor: 2 - Fenerbahçe: 2

Stat: Sivas 4 Eylül

Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarık Ongun
Medicana Sivasspor: Setkus, İbrahim Öztürk, Boye, Oumari, Ziya Erdal, Adem Koçak (Dk. 74 Hasan Kabze), Yiğit İncedemir (Dk. 73 Hussain), Burhan Eşer, Beykan Şimşek, Chahechouhe, Texeira (Dk. 46 Taouil)

Fenerbahçe: Fabiano, Şener Özbayraklı (Dk. 73 Melih Okutan), Ba, Kadlec, Hasan Ali Kaldırım, Souza (Dk. 46 Meireles), Mehmet Topal, Diego, Alper Potuk, Ramazan Civelek (Dk. 46 Gökhan Gönül), Fernandao

Goller: Dk. 13 Chahechouhe, Dk. 22 Oumari  (Medicana Sivasspor), Dk. 45 Ba, Dk. 67 Meireles (Fenerbahçe)

Sarı kartlar: Dk. 27 Yiğit İncedemir, Dk. 45 Beykan Şimşek, Dk. 88 Taouil (Medicana Sivasspor), Dk. 61 Şener Özbayraklı (Fenerbahçe)

16 Mayıs 2016 Pazartesi

Fenerbahçe : 2 - Gençlerbirliği : 1 ( Spor Toto Süper Lig 33.hafta maçı )



Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı, Spor Toto Süper Lig 33.hafta maçında, Fabiano Riberio, Gökhan Gönül, Abdoulaye Ba, Michal Kadlec, Hasan Ali Kaldırım, Alper Potuk, Mehmet Topal, Josef De Souza (Dk. 71 Raul Meireles), Volkan Şen (Dk. 80 Ramazan Civelek), Robin Van Persie, Jose Fernandao (Dk. 46 Ozan Tufan) dan oluşan kadrosuyla, Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi’nde Gençlerbirliği’ni 2-1 mağlup ederken gollerini Robin Van Persie (Dk.38 ve 75) Gençlerbirliği’nin golünü ise Serdar Gürler (Dk.61) attı. Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı, ligin 33.haftasını liderin 6 puan gerisinde 73 puanla 2.sırada tamamladı.


Stat: Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi

Hakemler: Alper Ulusoy, Kemal Yılmaz, Arkın Akgöl

Fenerbahçe: Fabiano, Gökhan Gönül, Ba, Kadlec, Hasan Ali Kaldırım, Alper Potuk, Mehmet Topal, De Souza (Dk. 71 Meireles), Volkan Şen (Dk. 80 Ramazan Civelek), Van Persie, Fernandao (Dk. 46 Ozan Tufan)

Gençlerbirliği: Ferhat Kaplan, Ahmet Oğuz, Kulusic, Ahmet Çalık, Uğur Çiftçi (Dk. 46 Hakan Aslantaş), Selçuk Şahin, Palitsevich (Dk. 89 Turgut Doğan Şahin), Landel, Djalma Campos, İrfan Can Kahveci, Serdar Gürler (Dk. 80 Aydın Karabulut)

Goller: Dk. 38 ve Dk. 75 Van Persie (Fenerbahçe), Dk. 61 Serdar Gürler (Gençlerbirliği)

Sarı kartlar: Dk. 18 Uğur Çiftçi, Dk. 78 Selçuk Şahin (Gençlerbirliği), Dk. 63 Kadlec, Dk. 67 Ozan Tufan, Dk. 83 Meireles (Fenerbahçe)

10 Mayıs 2016 Salı

Medipol Başakşehir : 2 - Fenerbahçe : 1 ( Spor Toto Süper Lig 32.hafta maçı ) MEDİPOL, FİŞİ ÇEKTİ !!



Fenerbahçe, ligin kader haftalarına girildiği bir dönemde, bir kez daha kendi eliyle şampiyonluğu rakibine ikram etti.

Son 10 yılda son 3 haftada yitirilen 6.şampiyonluk bu.

Geriye kalan 5 sezonda zaten 3 şampiyonluk var,

Sadece 2008-09 sezonunda Aragonesli kadronun erken havlu attığı bir dönem var.

Peki bu final sendromu neden kaynaklanıyor?

İşte bu sorunun cevabını, aslında Pereira maçtan sonra kendisi beyan ediyor.

“Biz, bir gün önceki Galatasaray-Fenerbahçe maçına konsantre olduk, kendi maçımıza bakamadık” diyor.

Aynı şekilde Luis Nani maç sonu yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamada “sezon başından beri takım olamadık, sonradan açıldık ama yetmedi” diyor..

Hem de bu takımda “takımdaşlığa en fazla ihanet eden kişi olarak.”

40 metre sol çapraz-sağ çapraz farketmeksizin kaleye şut atan bir futbolcunun maç sonu bu açıklamaları, sezonun ironisidir aslında.

Bu akşam maça tutuk başlayan Fenerbahçe, ikinci yarıda gol için saldırırken kalesinde 5 dakikada gördüğü iki golden sonra maça tutunmaya çalışsa da, Volkan Babacan’ı geçemedi.

Maçın özeti budur.

Fenerbahçe forvetleri, maçta beraberliği, hatta öne geçebilecekleri fırsatları bolca buldular, vuruşları da iyiydi, önceki haftaların aksine.

Ama söylediğimiz gibi Volkan Babacan, bir kalecinin yapabileceği en güzel kurtarışları yaptı ve gole engel oldu.

Özellikle Robin Van Persie ve Fernandao’nun kafa şutlarında golün olmaması imkansızdı, o da gerçekleşti.

Bu maçta Fenerbahçe orta sahası, Başakşehir orta sahasına yeterince baskı kuramadı, hal böyle olunca da Fenerbahçe defansı da bolca hata yaptı.

Özellikle Bruno Alves, ilk golden önce yaptığı kritik pas hatasıyla fişi çekti.

Hem de olmadık bir anda, olmadık bir bölgede..

Takım atağa hazırlanırken sol bekin arkasına atılan topta Volkan Demirel de pis bir gol yedi.
Yıllar önce Yaşar Duran’ın bir demecini hatırlıyorum..

Yaşar Duran, nam-ı diğer “Kova Yaşar” yediği golleri eleştiren gazetecilere yaptığı bir açıklamada “pis golleri beceriksiz ayaklar yüzünden diyorum” diyerek, o dönem Fenerbahçe defansında görev yapan Müjdat Yetkiner, Hasan Özdemir, Abdülkerim Durmaz, İsmail Kartal, Erdoğan Arıca v.s. gibi oyuncuları işaret ediyordu..

İşte Volkan Demirel de aynen böyle bir gol yedi.

Bruno Alves’in yaptığı bu hatanın akabinde geriye düşen Fenerbahçe, gol  için bastırdığı bir anda bu defa ikinci golü yine aynı kanattan, Visca’dan yedi.

İşte bu golden önce de, maçın ardından “takımdaşlıktan” dem vuran Nani’nin yaptıklarını sorgulamak gerekiyor.

Birisi bu golün başlangıç noktasından itibaren Nani’ye izletip sormalı “takımdaşlık bu mudur?” diye..

Fenerbahçe hücumdayken Nani sol kanattan sağ kanada bir orta çıkartıyor, orada Volkan Şen topu kaptırıyor, Nani’yi savunmakla görevli Edin Visca sağ kanattan hızla depara kalkarken Nani ise kendisini izliyor, daha sonra koşusuna başlıyor ancak Visca’nın koşusunun aksine çok temposuz ve yavaş..

Sol kanattaki top Nani’nin kanadındaki Visca’ya doğru uzatılırken Nani daha Visca’nın en az 20 metre gerisinde..

Ve Fenerbahçe, ani kontradan golü yiyor..

İşte sezonun özeti budur..

Fenerbahçe, böylesi golleri sezon boyunca çokça yedi.

Adam paylaşımındaki hatalardan, oyuncu konsantrasyon eksikliklerinden, performans düşüklüklerinden v.s.

Vitor Pereira ise maçtan sonra yaptığı açıklamada, “rakibimizin maçına konstantre olduk, kendi maçımızı unuttuk” diyerek adeta bir başka ironik açıklama yapıyor..

Sanki rakibinin oynadığı maçta kendisine puan veriliyormuşçasına..

Sezonun ilk yarısında İstanbul’da ilk yarısını 2-0 önde bitirdiği Akhisar Belediye maçının ikinci yarısında yenilen 2 golden sonra da “bu maç buraya nasıl geldi aklım almıyor” diyerek başka bir açıklama yapmıştı.

Kulübede sanki başkası varmışçasına..

Türkiye kariyerinde ilk şampiyonluğuna çok yaklaşan Şenol Güneş’i “filozof” yapan Pereira, kariyerine bir ilk ekledi.

Yıllar önce Milli Takım’dan “cahil, oturup kalkmasını bilmiyor, hatta giyinmesini bile bilmiyor” eleştirileriyle kovulan Şenol Güneş’ten bahsediyoruz..

İşte böylesi bir kişiyi “şampiyon hoca” olarak Türkiye gündemine taşıyacak Pereira önümüzdeki hafta..

Bu sayfaları takip edenler hatırlayacaktır, Osmanlıspor maçı sonrası “Hayallere veda” yorumunu yapmıştık..

O maçtan sonra da Pereira, “rakibin hızlı adamlarına önlem almak zorundaydık” diyerek bir başka skandal beyanat vermişti.

Sanki şampiyonluğa oynayan takım Osmanlıspor’du..

Sezon başından bu yana yapılan yanlış kadro seçimleri, hatta sezon başında kurulan yanlış takım, Fenerbahçe’yi bir kez daha büyük umutlarla başlanılan sezonda hüsranla sonlandırdı.

Şimdi hedefte Türkiye Kupası var.

Ama bu moral bozukluğu ve motivasyonsuzlukla, hele de “rakibinin maçına konsantre olan bir teknik heyet” ile Türkiye Kupası zaferi ise, bizim için bir başka çelişkili beklenti.

Şimdi sıra yönetimde..

Patlat bir yıldız transferi daha, iki hafta sonra da kombinelere %50 zam yaparak yola “devam”  de..

Çare bu mudur?

Son 10 yılda yapılan icraatlara bakarak diyoruz ki;

“Evet, budur.”

Fenerbahçe’nin taraftarı “büyük” ya..


İşler kolay tabi ki..

Medipol Başakşehir: 2 - Fenerbahçe: 1

Stat: Başakşehir Fatih Terim

Hakemler: Fırat Aydınus, Hakan Yemişken, Yusuf Bozdoğan

Medipol Başakşehir: Volkan Babacan, Bekir İrtegün (Dk. 90+1 Cenk Ahmet Alkılıç), Yalçın Ayhan, Epureanu, Ferhat Öztorun, Visca, Emre Belözoğlu (Dk. 59 Hakan Özmert), Mahmut Tekdemir, Doka, Mossoro (Dk. 81 Napoleoni), Mehmet Batdal

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Kjaer (Dk. 68 Ozan Tufan), Alves, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal, Josef de Souza, Alper Potuk (Dk. 63 Fernandao), Nani, Volkan Şen, van Persie

Goller: Dk. 60 ve 65 Visca (Medipol Başakşehir), Dk. 80 Mehmet Topal (Fenerbahçe)

Sarı kartlar: Dk. 27 Volkan Şen, Dk. 34 Alper Potuk, Dk. 77 Ozan Tufan (Fenerbahçe), Dk. 29 Mahmut Tekdemir, Dk. 75 Ferhat Öztorun (Medipol Başakşehir)

6 Mayıs 2016 Cuma

Fenerbahçe : 2 - Torku Konyaspor : 0 ( Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final Rövanş maçı )



Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı, Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final Rövanş maçında, Riberio Fabiano, Şener Özbayraklı, Simon Kjaer (Dk. 61 Raul Meireles), Abdoulaye Ba, Michal Kadlec, Mehmet Topal, Ozan Tufan, Volkan Şen (Dk. 61 Ramazan Civelek), Alper Potuk (Dk. 71 Uygar Mert Zeybek), Diego Ribas, Jose Fernandao’dan oluşan kadrosuyla, Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi’nde Torku Konyaspor’u 2-0 mağlup ederken gollerini Jose Fernandao (Dk.47 ve dk.71 pen.) attı. İlk maçta da rakibini deplasmanda 3-0 mağlup eden Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı, Ziraat Türkiye Kupası’nda finale yükselere Galatasaray’ın rakibi oldu.

Stat: Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi
Hakemler: Halil Umut Meler, Ali Saygın Ögel, Baran Eraslan

Fenerbahçe: Fabiano, Şener Özbayraklı, Kjaer (Dk. 61 Meireles), Ba, Kadlec, Mehmet Topal, Ozan Tufan, Volkan Şen (Dk. 61 Ramazan Civelek), Alper Potuk (Dk. 71 Uygar Mert Zeybek), Diego, Fernandao

Torku Konyaspor: Kaya Tarakçı, Skubic (Dk. 76 Traore), Abdulkerim Bardakçı, Selim Ay, Douglas, Mbamba (Dk. 63 Ömer Ali Şahiner), Ali Çamdalı, Volkan Fındıklı, Hadziahmetovic, Bajic, Halil İbrahim Sönmez (Dk. 63 Rangelov)

Goller: Dk. 47 ve Dk. 71 (penaltıdan) Fernandao (Fenerbahçe)

Sarı Kartlar: Dk. 22 Kadlec, Dk. 41 Kjaer, Dk. 63 Ozan Tufan (Fenerbahçe), Dk. 44 Skubic, Dk. 53 Douglas (Torku Konyaspor)

2 Mayıs 2016 Pazartesi

Fenerbahçe : 3 - Gaziantepspor : 0 ( Spor Toto Süper Lig 31.hafta maçı ) VAN PERSİE'DEN RESİTAL !!



Ligin artık final haftalarına girildiği bu dönemde puan kaybına tahammülü olmayan iki takımın mücadelesinde Fenerbahçe galip çıkarken, maç boyunca ortaya koyduğu futbolla, sezon başından bu yanan özlenen bir tablo sergiledi.

Galatasaray ile deplasmanda berabere biten maçın ardından sistem değişikliğine giden ve bunun semeresini, oynadığı son 4 resmi maçta 14 gol ile alan Vitor Pereira, acaba bu sistem değişikliğine çok değil, ligin 25.haftasında gitmiş olsaydı acaba şu andaki puan durumu nasıl olurdu, insan sormadan edemiyor? 

Sezon başından bu yana Robin Van Persie’nin ön plana çıktığı bir zaman dilimi olmamıştı son 4 haftaya kadar.

Hücum ağırlıklı oynanan oyunda Robin Van Persie’nin rolü işte bu kadar net şekilde ortaya çıkıyor. 

Sağ kanatta Alper Potuk, son kanatta Volkan Şen değişmeli oynarken forvet arkasında Luis Nani, daha fazla yetenekleriyle ön plana çıkıyor ve Robin Van Persie de kendisinden beklentileri boşa çıkarmıyor.

Bu akşam oynadığı futbol ve attığı gollerle Robin Van Persie, ne kadar önemli ve vazgeçilmez bir oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Hele attığı ilk goldeki pozisyon alması ve rakiplerinden sıyrılması, jeneriklik bir gol olarak sezondaki yerini aldı.

Ayrıca hem toplu oyunda, hem de topsuz oyunda Robin Van Persie, şu anda Türkiye’deki en yetenekli forvet.

Ancak O’nu “beceriksiz” kılan tek unsur, yeterinde ve doğru zamanda atılmayan paslar.

Yani Fenerbahçe’nin bu sezonki en büyük sıkıntısı “pasör” sıkıntısı.

Düşünün Beşiktaş’taki Sosa’nın Fenerbahçe’de Persie ile oynadığını..

Fenerbahçe defansına zaten bir söz yok.

Orta alanda da Mehmet Topal ve Josef De Souza, ligin kalburüstü orta sahalarından.

Top rakipteyken kanat oyuncuları orta alana doğru mesafe katederek alanı daraltıyor ve pres ile topu kapıyor, hücuma geçtikleri anda ise bir anda ileride 5-6 kişi ile çoğalarak hücumu şekillendiriyorlar.

Ve hemen hepsinde de neredeyse gol pozisyonuna giriyorlar.

Bu akşam da böyle oldu.

Gaziantepspor karşısında atılan 3 golün yanısıra Fenerbahçe’nin 2 si direkten dönen top olmak üzere net 6-7 pozisyonu var.

Fenerbahçe gibi bir takımın zaten maç içerisinde bulduğu bu kadar pozisyondan en az 2-3 ünü gole çevirmesi kadar doğal bir şey de olamaz.

Hatırlayın Kadıköy’de oynanan Osmanlıspor maçını.

O maçta Fenerbahçe, Robin Van Persie’nin kale sahası içerisinden ıska geçtiği pozisyon haricinde neredeyse pozisyon bulamamıştı.

Peki Fenerbahçe’deki bu radikal değişimin nedenleri nelerdi?

En başta Diego Ribas’ın kenara alınması ve yerine Luis Nani’nin serbest oynaması.

Hal böyle olunca da hücuma çıkarken kaptırılmayan toplar ve hücum alanında fazla top kaybı olmadan ortaya konan futbol.

“Bazı çok bilmişlerin” Fenerbahçe’nin oynadığı son maçlardaki rakiplerinin “sıkıntılı olduğundan” dem vurarak ortaya konan oyunu küçümsemelerini bırakın bir kenara, bu periyotta oynanan maçlar içerisinde deplasmanda bu sezonun flaş takımı Torku Konyaspor karşısında alınan net bir galibiyeti ne yapacaklar? 

Fenerbahçe’nin bu oyun planında değişikliğin bir başka nedeni ise bize göre, sezon genelinde geçen yılki formundan çok uzak olan Caner Erkin’in yerine Hasan Ali Kaldırım’ın oynaması.

Caner Erkin oynadığı dönemde yaptığı top kayıplarıyla bu sezon Fenerbahçe’nin birçok gol yemesine neden oldu.

En bariz örneği de UEFA Avrupa Ligi’ndeki Braga deplasmanında yenilen 3 ve 4.gollerdeki hem pozisyon hataları, hem de yaptığı top kayıpları.

Hasan Ali Kaldırım ise daha fazla savunmayı düşünen, hücuma çıktığı zaman da elinden geleni yapan bir oyun ortaya koyuyor.

Yine aynı şekilde Fenerbahçe orta sahasındaki Josef De Souza’nın nisbeten daha fazla sorumluluk alarak oynaması, Diego’nun yokluğunda biraz da O’nun görevini üstlenerek top dağıtımına yardımcı olması da Fenerbahçe’nin hücum oyununa şekil veriyor.

Şimdi Fenerbahçe için hedef, kalan 3 maçın da kayıpsız geçilmesi ve Beşiktaş’ın puan kaybı yaşamasını beklemek.

Mümkün mü? 

Zor ama imkansız değil.

Zira Beşiktaş’ın oynayacağı rakipler, UEFA Avrupa Ligi’ne katılmak için mücadele eden rakipler.

Önümüzdeki hafta oynanacak derbi maçı, her ne kadar Beşiktaş açısından favori görülse bile, nihayetinde bir derbi ve önceden sonucunu kestirmek te zor.

Hatırlanacağı gibi 2001-02 sezonunda ligde şampiyonluk yarışında geride kalan Fenerbahçe, 31.haftada derbide İnönü’de Beşiktaş’ı Serhat Akın (2) golleriyle 2-0 mağlup ederek o sezon Galatasaray’ın şampiyon olmasına büyük katkıda bulunmuştu.

Aynı durumun yaşanması muhtemel.

Ama herşeyden önce, yukarıda da bahsettiğimiz gibi Fenerbahçe’nin kalan 3 maçını da kayıpsız geçmesi.

Bu maçların içerisinde en fazla zor gibi görünen, önümüzdeki hafta oynayacağı Medipol Başakşehir maçı.

Geçen hafta Manisa’da oynanan Akhisar-Beşiktaş maçında olduğu gibi, Başakşehir’de oynanacak bu maçta da Fenerbahçe taraftarının da takımı yalnız bırakmaması gerek.

Taraftardan konu açılmışken;

Hataları olsa bile Diego Ribas, bu takımın bir oyuncusu ve bu zorlu periyotta ihtiyaç ta duyulabilir.

Zira Fenerbahçe’nin önünde alınması muhtemel 2 kupa ve bunun için kazanması gereken 5 maç var.

5 maçı kazandığı takdirde zaten bu kupalardan birisi kesin kazanılacak.

Diğeri de rakibin alacağı sonuca bağlı.

Dolayısıyla bu periyotta hiçbir Fenerbahçe taraftarı, hele ki statta 3-0 önde olduğu bir maçta, hiçbir oyuncusunu protesto edemez, ıslıklayamaz, takımın bütünlüğüne de zarar veremez.
Veren de tribün literatüründe “haindir.”
Bu kadar net.
Artık bu haftalar itibariyle takıma da oyuncuya da hiçbir taraftarın tepki göstermemesi lazım.
Çünkü bu tepkinin kimseye bir faydası olmayacak.

Sezon biter, herkes eteğindeki taşları döker.

Ama şimdi değil..

Ayrıca Fenerbahçe yönetiminin de önümüzdeki yıl Kadıköy’deki kombine satışlarında, son 2 iç saha maçında yaşananlara göre tavır alacağını umuyoruz..

Tıpkı geçen sezon olduğu gibi..

Ne demişler?

Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir,
Tekdirden anlamayanın hakkı, kötektir..

Nihai söz..

Fenerbahçe 3-0 Gaziantepspor 

Stat: Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi

Hakemler: Mete Kalkavan, Aleks Taşçıoğlu, Serkan Ok

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Kjaer, Alves, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal (Dk. 83 Ozan Tufan), De Souza, Alper Potuk, Nani (Dk. 83 Diego), Volkan Şen (Dk. 75 Fernandao), Van Persie

Gaziantepspor: Karcemarskas, Muhamed Yıldız, Elyasa Süme, Arokoyo, Hürriyet Güçer, Abuda, Orkan Çınar (Dk. 29 İlhan Parlak), Doğanay Kılıç (Dk. 60 Chibuike), Emre Nefiz, Larsson, Koray Arslan (Dk. 17 Mustafa Durak)

Goller: Dk. 27 Kjaer, Dk. 48 ve 81 Robin van Persie (Fenerbahçe)


Sarı kartlar: Dk. 35 İlhan Parlak, Dk. 64 Elyasa Süme, Dk. 69 Mustafa Durak (Gaziantepspor), Dk. 80 Alper Potuk (Fenerbahçe)

25 Nisan 2016 Pazartesi

Trabzonspor : 0 - Fenerbahçe : 4 ( Spor Toto Süper Lig 30.hafta maçı ) FUTBOL TERÖRİSTLERİ !!



Şimdiki adıyla Süper Lig olan Türkiye 1.Futbol Ligi’ne yükseldiği 1974-75 sezonunun ilk yarısında,  08 Eylül 1974 günü Trabzon’da oynanan ve Fenerbahçe’nin Ender Konca’nın attığı golle rakibin 1-0 mağlup ettiği maçta başlamıştı herşey..

Şimdilerdeki “fırıldak dümbeleklerin” söylediği ve “herşey 3 Temmuz süreciyle başladı” 
yalanlarına inat şekilde, Trabzon’da oynanan hemen her sezonda Fenerbahçe’ye karşı şiddet, kin, öfke ve hatta “ölüm tehditleri” vardı.

Meraklıları, aşağıdaki linkten bakabilirler.

14 Mart 2014 günü yazmışız..

http://dobrayorum.blogspot.com.tr/2014/03/yalanlar-ve-gercekler-iste-belgeler.html


Şampiyonluk yürüyüşüne devam etmek isteyen Fenerbahçe’nin bu akşam Trabzon’da kazanması gerekiyordu ve buna göre de bir oyun ortaya koydu.

Volkan Demirel’in maçtan sonra değindiği gibi, Trabzonspor’un sahaya ofansif bir kadro ve 4-4-2 sistemi ile çıkması, aslında Fenerbahçe için bulunmaz bir nimetti.

Zira Fenerbahçe’nin kanat oyuncuları hızlı, rakibini ekarte edip geçebilen ve içeriye katederek orta sahayı kalabalıklaştıran bir oyun sistemi var.

Forvet hattında Robin Van Persie gibi son haftalarda forma girmiş bir oyuncusu, yine aynı şekilde Diego Ribas’ın yokluğunda O’nun bölgesinde oynayan, egoistlikten uzaklaşmış bir Nani var.
Hal böyle olunca da galibiyet, Fenerbahçe’ye daha yakındı.

10 gün önce Galatasaray’ın da aslında aynı akibete uğraması kaçınılmazdı.

Ama işte o akşam, kaçırılmayacak goller kaçtı ve Fenerbahçe, sahadan beraberlikle ayrılmıştı.

Trabzon’da Fenerbahçe’nin kazanmasından çok, çıkan olaylar üzerinde durmamız gerekiyor.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi 08 Eylül 1974 günü başlayan olaylar, sırasıyla

17 Eylül 1978 de sahaya atlayan “silahlı bir kişinin güvenlik güçlerince yakalanmasıyla,

 14 Nisan 1985 te Fenerbahçe otobüsünün Trabzon havaalanına giderken “kurşunlanmasıyla”

 08 Şubat 1987 de “Fenerbahçeli futbolcuların saha içerisinde mahsur kalmasıyla”

 28 Mart 1992 de Fenerbahçeli Semih Yuvakuran’ın, “saha içerisinde taraftarların darbına uğramasıyla”

17 Ekim 1992 de Fenerbahçeli oyuncuların “sahada mahsur kalmaları ve 46 kişinin gözaltına alınmasıyla”

05 Mayıs 1996 daki malum maçtan önce ve sonra yaşanan saha dışı olaylarıyla,

11 Şubat 1998 de, Fenerbahçe Teknik Direktörü Otto Bariç’e atılan taşın, dönemim Futbol Federasyonu Başkanı tarafından “magnumla mı ateş ettiler?” diyerek hafife alınmasıyla,

16 Ekim 1992 de, Fenerbahçeli 500 taraftarın saha dışından atılan taşlarla tribünde yaralanması ve polisin çareyi, Fenerbahçe taraftarını saha içerisine indirmesiyle,

15 Ağustos 2003 te yine aynı şekilde Fenerbahçe taraftarına saha dışından atılan taşlar nedeniyle çok sayıda yaralının olması ve polisin yine tribünü, üstelik te maç devam ederken boşaltmasıyla,

29 Nisan 2006 da maç oynanırken saha dışından atılan taşlar nedeniyle Fenerbahçeli taraftarların, kendilerini siper etmek için koltukları kırıp başları üzerine almasını, LİG TV muhabiri Melih Şendil’in “Fenerbahçe taraftarı, yağmurdan korunmak için koltukları kırdı, başları üzerine aldı” diye hafife alarak olayı çarpıtmasıyla,

26 Kasım 2006 da Fenerbahçe Teknik Direktörü Arthur Zico’nun, yedek kulübesinde “taşlanmasıyla”

Ve son olarak ta 14 Mart 2014 günü yine kale arkası tribünlerinin koruyucu demirlerinin yıkılarak Fenerbahçeli oyunculara fiziki müdahalede bulunmasının canlı yayında ekranlara yansımasıyla devam eden olaylar,

Bu akşam maalesef ki “çirkinlikte nirvana yapmıştır.”

Türkiye’de belki de Süper Lig seviyesinde ilk defa bir maçta, maçın hakemleri taraftarlar tarafından “resmen dövülmüştür.”

Yukarıda kronolojik olarak zikrettiğimiz bütün bu maçlar, “3 Temmuz sürecinden öncedir.”

O halde bu olayları bu noktalara getirenler kimlerdir ve “ASIL SORUMLULAR” kimdir?

Mesela 6 Mayıs 2012 günü oynanan Süper Final maçından sonra havaalanına giden Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüsün içerisinden canlı yayın yapan, FBTV Editörü Fatih Demirkol’un, canlı yayında “dışarıda bir taraftarın elinde silah olduğunu” Türkiye’ye aktarmasını tiye alarak, Kanaltürk TV’de program yapan ve “ya yok böyle bir şey, saçmalık” diye olayı kapatan TV yorumcularının hiç mi suçu yoktur?

Veya her maç öncesinde kendi camialarına şirin görünmek için olmadık laflar eden yönetici-futbolcu-“etkisiz yetkililerin” hiç mi suçu yoktur?

Listeyi çoğaltabiliriz.

Ama bir gerçeği değiştiremeyiz.

Trabzon’da Fenerbahçe’ye yapılan bu kin ve öfke seansları, ilk değildir, bu gidişle son da bulmayacaktır.

4 Nisan 2015 günü Akçaabat’ta Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüse yapılan silahlı saldırıya, devletin valisi “taş gelmiştir” diye resmi açıklama yapabiliyorsa eğer,

Ve olaydan 1 yılı aşkın süre geçmesine rağmen bütün yetkililer,  resmen 3 maymunu oynuyorlarsa eğer,

Kimse bu olayların son bulmasını beklemesin.

Canını kurtaran kahramandır bu ülkede..

Son bir not..

Yukarıda tarihsel listesini verdiğimiz ve Fenerbahçe’ye yapılan saldırıların olduğu 12 sezonun 10 unda Fenerbahçe, sezon sonu ŞAMPİYON olmuş..

Böyle de enteresan bir durum var.


Darısı bu sezona..

21 Nisan 2016 Perşembe

Torku Konyaspor : 0 - Fenerbahçe : 3 ( Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçı ) ROTASYON FARKI !!



Ligde son haftalarda yaşadığı puan kayıplarıyla birlikte şampiyonluk şansını zora sokan Fenerbahçe, sezon başı hedeflerinden diğeri olan Türkiye Kupası’nda ise yarı final ilk maçında farklı galip gelerek, İstanbul’daki rövanş maçı öncesi neredeyse finali garantiledi.

Karşısında, 2016 yılı içerisinde Avrupa’da mağlubiyeti olmayan tek takım durumundaki Torku Konyaspor vardı.

2 hafta önce Konya’daki lig maçında umulmadık bir mağlubiyet  alan Fenerbahçe, anlaşılan o ki bu defa işi sağlama almış.

Aslında kadroya baktığımız zaman, lig maçında oynayan 11 oyuncudan 7 si bugün ya yedekte, veya kadroda yoktu.

Ancak yerlerine oynayan oyuncular da zaman zaman maç eksiklerinin etkisiyle verimli olamasalar da, öncelikli hedefleri rakibin gol atmasını engellemek, sonrasında ise bulacakları gollerle final için avantaj sağlamaktı.

Maçın başlarında Torku Konyaspor karşısında prese presle karşılık veren Fenerbahçe orta sahası ve kenar oyuncuları, nisbeten ilerleyen dakikalar için de oyunun nasıl şekilleneceğinin ipuçlarını verdi.

Zira Konyaspor’dan kapılan toplarla hızlı ataklar yapmayı hücum planı olarak kafasında kurgulayan Pereira, bunda da başarılı oldu.

Son haftaların form tutan oyuncularından Volkan Şen’in attığı golden sonra da rakibin üzerine giden Fenerbahçe, devre biterken de sezonun istikrarsız oyuncularından Luis Nani’nin zoru kolay yapan vuruşuyla ilk yarıda istediğini aldı.

İkinci yarıda Konyaspor, gol bulmak zorunda olduğundan risk alarak oynadı.

Pereira’nın ikinci devre ortalarında Volkan Şen’i oyundan almasıyla birlikte Aykut Kocaman da, stoperi Ali Turan’ı çıkartarak yerlerine Traore ve Baljiç’i oyuna aldı.

Fenerbahçe’nin ileride Fernandao ile hızlı hücum yapamayacağını düşünerek bu değişikliği yapmıştı Aykut Hoca.

Buna rağmen Fenerbahçe, ikinci yarının sonlarına doğru farkı arttıracak pozisyonlar da buldu.

Fernandao’nun karşı karşıya atamadığı pozisyon, aslında sezonun özetiydi Fenerbahçe golcüleri adına.

Maç içerisinde ön plana çıkan oyunculara baktığımız zaman ise, şaşılacak bir şekilde Luis Nani’nin bu akşam maçın yıldızı olduğunu görüyoruz.

Bundan önceki maçlardaki gamsız görüntüsünün aksine çalışkan, geriye yardıma gelen, ileride ise yardımlaşarak oynayan Luis Nani, bunun semeresini de 1 gol, 1 asistle yaşadı.

Eski Nani olsa, Robin Van Persie’nin attığı golden önce kesinlikle ve kesinlikle kaleye vururdu.

Ama bu akşam, boş pozisyondaki Van Persie’ye, doğru zamanda iyi pas atarak farkın açılmasına neden oldu.

İşte Fenerbahçeli taraftarların Nani’den beklediği bu.

Basit oyna, skora oyna.

Ayrıca savunmada Abdoulaye Ba, uzun süre sakatlık ve kadroya girememesine rağmen bu akşam oldukça başarılı bir maç çıkardı.

Kjaer ile birlikte Torku Konyaspor’a karşı mücadele etti.

Zaman zaman top kayıpları yaşasa da, yine de başarılı bir maç çıkardı.

Şimdi Fenerbahçe’nin önünde kupa finali var dersek, yanlış söylem içerisinde olmayız.

Zira deplasmanda 3-0 gibi bir farkın ardından İstanbul’da turu vermesi zor görünüyor.

Gerçi futbol bu,

Geçen yıl da deplasmanda Bursaspor’u 2-1 mağlup etmiş, ancak İstanbul’da 3-0 kaybederek elenmişti.

Ancak ligde zora giren şampiyonluk şansının, kupada da tekrarlanmasına izin vermeyecektir oyuncular.

Kupanın diğer ayağında ise rakip neredeyse belli gibi.

Deplasmanda Rizespor’u 3-1 mağlup eden Galatasaray, diğer finalist olacak gibi.

İşte sezon başından bu yana istenilen final de gerçekleşmiş oldu bu şekilde.

Umarız Fenerbahçe, 2 sezon aradan sonra Türkiye Kupası şampiyonluğunu yaşar.

Şimdi hedefte ise, ligde kalan 5 maçı da kazanarak rakibin puan kaybı yaşamasını beklemek.


Darısı, sonraki haftalara..

Stat: Büyükşehir Torku Arena

Hakemler: Tolga Özkalfa, Baki Tuncay Akkın, İbrahim Bozbey

Torku Konyaspor: Kaya Tarakçı, Skubic, Ali Turan (Dk. 64 Traore), Vukovic, Mehmet Uslu, Ali Çamdalı, Volkan Fındıklı (Dk. 64 Bajic), Ömer Ali Şahiner, Holmen, Meha, Rangelov (Dk. 78 Hadziahmetovic)

Fenerbahçe: Fabiano, Şener Özbayraklı, Kjaer, Ba, Kadlec, Mehmet Topal, Ozan Tufan (Dk. 85 Diego), Alper, Nani, Volkan Şen (Dk. 62 De Souza), Fernandao (Dk. 78 Persie)

Goller: Dk. 38 Volkan Şen, Dk. 45+1 Nani, Dk. 89 Van Persie (Fenerbahçe)

Sarı kartlar: Dk. 43 Rangelov, Dk. 53 Meha, Dk. 76 Ali Çamdalı, Dk. 84 Ömer Ali Şahiner, Dk. 90+4 Holmen (Torku Konyaspor), Dk. 73 Mehmet Topal (Fenerbahçe)