Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

1 Mart 2016 Salı

Fenerbahçe : 2 - Beşiktaş : 0 ( Spor Toto Süper Lig 23.hafta maçı ) KADIKÖY'DE "VOLKANLAR PATLADI"




Fenerbahçe, şampiyonluk yolundaki en büyük rakibini Kadıköy'ün çimlerine bir kez daha gömerken, özellikle ilk yarıda oynadığı futbolla da Lokomotif Moskova maçında oynadığı oyunun bir benzerini sahaya yansıttı.

En son söyleyeceğimizi en başta söyleyelim ve etrafında değerlendirelim maçı:
Kadıköy'de bu akşam "Volkan" patlamaları yaşandı.

Hem de defalarca..

Sezon başında Bursaspor'dan transfer edilen ve son haftalarda oynadığı futbolla geçen sezonki performansını yakalayan Volkan Şen, Fenerbahçe formasıyla ilk golünü eski hocası Şenol Güneş'e atarken, daha maçın başında takımını öne geçirdi ve Fenerbahçe maçın sonuna kadar bu üstünlüğün verdiği özgüven ve rahatlıkla oynadı.

Kaleci Volkan Demirel ise, maç 1-0 devam ederken kurtardığı kritik pozisyonlarla Fenerbahçe'yi maçın içerisinde tutarken Beşiktaş'ı ortak etmedi ve galibiyette büyük pay sahibi oldu.

Kariyeri boyunca Kadıköy'de oynadığı bütün derbi maçlarındaki yenilmezliğini de devam ettirdi.

Her iki Volkan’ın bu kadar etkin performans gösterdiği maçın kadroları açıklandığı zaman, Vitor Pereira’nın sürpriz bir şekilde, son haftalardaki formunda bariz bir düşme görülen Luis Nani’yi keserek yerine Alper’i sahaya sürdüğünü gördük.

Teknik olarak doğru bir tercihti.

Çünkü Luis Nani’nin oynadığı kanatta Querasma dönüşümlü olarak oynayacak, defanstaki Gökhan Gönül’ün ileri çıkışları bu nedenle aksayabilecekti.

Alper Potuk’tan hem savunmaya yardım konusunda faydalanmak, hem de gerideki boş alanlara dripling ile gitmesi sağlanacaktı.

Maçın ilk yarısında bu plan büyük ölçüde tuttu.

Alper Potuk hem Gökhan Gönül’e yardımcı oldu, hem de ileriye top taşıyarak karşısında oynayan İsmail Köybaşı’nı büyük oranda zora soktu.

Ters kanatta oynayan Volkan Şen ise, maçın tartışmasız şekilde en etkili isimlerinin başında geldi.

Maçın başında attığı golün yanısıra kanadını çok iyi kullandı, Beck’i etkisiz hale getirirken hücuma çıkmasını engelledi, dolayısıyla da Querasma’nın performansını da etkiledi.

Çünkü Querasma, teke tek pozisyonlarda etkili olan bir oyuncu ve geriden destek geldiği zaman da içe  katederek daha tehlikeli olabiliyordu daha önceki maçlarda.

İşte Vitor Pereira’nın bu taktiksel planı maçın ilk yarısında tuttu.

Fenerbahçe takımında bu akşam aksayan tek nokta, ofansif orta saha rolündeki Diego’ydu.
Robin Van Persie’ye etkili paslar atması beklenen, dış şutlarına umut bağlanan, arkasında oynayan Mehmet Topal ve Josef De Souza’ya yardımcı olması umulan Diego, görev yaptığı süre içerisinde bunların hiçbirisini yapamadı.

Yapamadığı gibi zaman zaman yaptığı top kayıplarıyla da kendi kalesine tehlikeli ataklar gelişmesine neden oldu.

Fenerbahçe defansı bu akşam hava toplarında başarılı, araya atılan toplarda ise zaman zaman aksayan bir görüntü verdi.

Simon Kjaer, ilk yarıda Mario Gomez’e kaptırdığı topta az kalsın Beşiktaş’ın gol atmasına neden oluyordu.

Bereket ki Querasma boş pozisyonda olmasına rağmen dışarı vurdu.

Bruno Alves ise, daha maçın ilk dakikalarında sarı kart görmesine rağmen kontrollü oynadı, Gomez’e hava topu vermedi, ikili mücadelelerde ayakta kalarak rakibini etkisiz kıldı.

Hafta içi Moskova’da maçın ilk yarısında oyundan çıkan Gökhan Gönül, bu maça da sakat sakat çıktı.

Sanırız bu gidişle Gökhan Gönül, kariyerini sakat sakat oynayarak tamamlayacak.

Zira Gökhan Gönül, Fenerbahçe’ye geldiği günden bu yana, hiçbir sezonu sağlam olarak tamamlayamıyor.

Hatırlanacağı gibi geçen sezon da omuzundan sakatlanmış ve uzun süre bu şekilde oynayarak, sezon sonu omuzundan ameliyat olurken, hazırlık kampına da bu nedenle tedavi olarak başlamıştı.

Gerçi bu kadar özgüvenle oynayan bir oyuncunun da sağlam kalması beklenemez.
Gökhan Gönül, bu akşam da sakat sakat oynamasına rağmen görevini yine eksiksiz yerine getirdi.

Kırık kaburgasına bandaj yapılarak maça çıktığını ifade eden Gökhan Gönül, dikkat edilirse bu nedenden dolayı hiçbir taç atışını uzun kullanmadı. Hep yakınındaki oyunculara kısa attı.

Diğer bek Caner Erkin ise, maça istekli başlamasına rağmen yine sinirlendi, yine kendi kendini oyundan düşürdü.

Ancak buna rağmen Volkan Şen ile birlikte Beşiktaş’ın sağ kanadını özellikle ilk yarıda çok etkili kullandı.

İkinci yarıya ise Beşiktaş baskılı başladı.

Fenerbahçe’nin biraz da oyunu geride kabul edip skoru koruma güdüsü bunda etkili oldu.

İleriye pek fazla çıkmayan Fenerbahçe orta sahası, ceza sahası çevresinde Beşiktaş ataklarını karşılamaya başladılar.

Josef De Souza ve Mehmet Topal, büyük mücadele örneği gösterirken özellikle Mehmet Topal yine cengaverce savaştı.

O da tıpkı Gökhan Gönül gibi sakat sakat oynuyor haftalardır.

Ama buna rağmen sahanın en iyi isimlerinden birisi oluyor her maç.

Tam bir görev adamı.

Etkisiz Diego’nun oyundan alınıp yerine Ozan’ın girmesi ise Fenerbahçe’yi tekrar ileri taşıyan birinci unsurdu.

Maçın ilk yarısındaki driplinleriyle Beşiktaş’ın sağ kanadını çökerten Alper ise Nani ile değişti.

Alper aslında fena da oynamıyordu.

Yine etkili, yine rakibe basan, yine ileriye top taşıyan bir özellikteydi.

Ancak Pereira, Beşiktaş’ın önde oynadığını görünce gerideki boş alanlara Nani’yi sokup farkı artırmak istedi.

Bunda da başarılı oldu.

Fenerbahçe’nin attığı 2.golün başlangıç noktasında, sonradan oyuna giren 3 oyuncunun olması ise tesadüf olmasa gerek.

Hasan Ali’nin ön alanda basarak topu Beşiktaş defansının arkasına aşırması, Ozan Tufan’ın ise Alexis Delgado’ya pres yaparak bu topu kapıp içeri girerek kalecinin hamlesini boşa çıkartacak şekilde boş durumdaki Nani’ye vermesi ve O’nun golü atması tamamen Pereira’nın yaptığı değişikliklerin tam da istenilen düzeyde olduğunu gösterdi.

Hakem Cüney Çakır’a gelecek olursak;

Fenerbahçe’nin erken bulduğu gol sonrası eli ayağına dolaşan ve 87 dakika "aranan“ Cüneyt Çakır, maçın daha 11.dakikasında Alves ve 20.dakikasında ise Caner’e sarı kart çıkartarak, bir anlamda onların fiziksel mücadelelerine engel getirdi.

Beck’in Volkan Şen’e attığı kasti tekmenin aynısını ise geçen sezon Türk Telekom Arena’da Alves, Galatasaraylı oyuncuya yapmış ve kırmızı kartı görmüştü.


Ancak Cüneyt Çakır, Volkan Şen’in pozisyona bırakın kart çıkarmayı, faul bile çalmayarak taç atışı kararı verdi.

Gerçi o pozisyon sonrasında "büyük futbol adamı ve alimi“ Şenol Güneş saha kenarından "bunda ne var, ayağı ile müdahale ediyor“ şeklinde ifadelerde bulundu ya, neyse..

Tabi, onlara göre birşey yok.

İlk maçta da Ersan Gülüm, Markoviç’I defalarca biçmemiş miydi ki?

Daha sonra Cüneyt Çakır, Fenerbahçe ataklarına bulduğu komik faullerle engel olurken, Athiba’nın ceza sahası içerisinde Robin Van Persie’yi resmen iterek önünden topu almasına da penaltı çalmadı, çalamadı.


Maçın sonuna kadar her pozisyonda birşeyler aranan, Beşiktaş’ın sert oyununa müsamaha gösteren Cüneyt Çakır’ın Fenerbahçe lehine verdiği tek karar ise, belki de Caner Erkin’I oyundan ihraç etmemesiydi.

Kısacası Fenerbahçe, şampiyonluk yolunda büyük bir engeli aşarken, asıl sınavı bundan sonra oynayacağı Akhisar Belediyesi maçı olacak.

Zira Fenerbahçe’nin savunması yine değişecek bu maçta.

Alves ve Caner cezalı.

Yerlerine oynayacak oyuncular bolca mevcut Fenerbahçe kadrosunda.

Alboulaye Ba iyileşti ve takıma döndü, sadece maç eksiği var.

Büyük bir ihtimalle sakatlanmasına neden olan Diyarbakır deplasmanından sonra, yine Diyarbakır ile oynanacak kupa maçıyla sahalara dönecek ve Pereira O’nu deneyecek Akhisar maçı öncesi.

Ama asıl önemli sıkıntı, Fenerbahçe’nin Akhisar karşısında, özellikle deplasmanlarda son yıllarda yaşadığı puan kayıpları.

En son Aykut Kocaman’ın son sezonu olan 2012-13 sezonunda deplasmanda Akhisar Belediyesi’ni 2-1 mağlup etmişti Fenerbahçe.

2013-14 te şampiyonluğu garantilediği için pek te kendini sıkmadığı maçta mağlup olmuş, geçen sezonda yine 2-0 lık mağlubiyetle ayrılmıştı sahadan.

Rakibinin UEFA Avrupa Ligi için hedefi olduğu ve şansının tutmadığı bir rakip olduğu düşünülecek olursa, Akhisar Belediyesi maçı en az Beşiktaş maçı kadar önemli.
Hatta ondan da önemli.

Zira Fenerbahçe, yıllardır derbileri kazanıyor ama küçük maçlarda takılıyor ve şampiyonluk yolunda büyük yaralar alınıyor.

Umarız Pereira’nın ilk yarıdaki 2-0 dan 2-2 ye gelen Akhisar maçı sonrası  Bu maç buradan nasıl 2-2 ye geldi aklım almıyor“ sözleri, bu maçta terse döner.


Beşiktaş galibiyeti, Akhisar galibiyetiyle anlam kazanır diyelim ve darısı bir sonraki haftaya temennisiyle bitirelim.

FENERBAHÇE 2 – 0 BEŞİKTAŞ

STAT: Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi

HAKEMLER: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarık Ongun

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Kjaer, Alves, Caner Erkin, Mehmet Topal, De Souza, Diego (Dk. 61 Ozan Tufan), Alper Potuk (Dk. 61 Nani), Volkan Şen (Dk. 78 Hasan Ali Kaldırım), Van Persie

BEŞİKTAŞ: Tolga Zengin, Beck, Delgado, Marcelo, İsmail Köybaşı, Hutchinson, Oğuzhan Özyakup (Dk. 83 Cenk Tosun), Quaresma, Sosa, Olcay Şahan (Dk. 46 Gökhan Töre), Gomez

GOLLER: Dk. 3 Volkan Şen, Dk. 82 Nani (Fenerbahçe)

SARI KARTLAR: Dk. 11 Alves, Dk. 20 Caner Erkin, Dk. 66 Volkan Şen, Dk. 79 Nani (Fenerbahçe), Dk. 20 Quaresma, Dk. 66 Sosa (Beşiktaş)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder