Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

13 Şubat 2016 Cumartesi

Fenerbahçe : 3 - Kasımpaşa : 1 ( Spor Toto Süper Lig 21.hafta maçı ) GERİ DÖNDÜLER !!



Geçen hafta Antalya'da beklenmedik bir mağlubiyet alarak, şampiyonluk yolunda yaralanan Fenerbahçe, ligin orta sıralarında yeralan ve oynadığı futbolla dişli bir rakip görüntüsü veren Kasımpaşa karşısına, mutlak galibiyet için çıkmıştı.

Antalyaspor maçında sarı kart görerek cezalı duruma düşen Mehmet Topal ve Josef De Souza'nın yerine ise, kimlerin oynayacağı merak konusuydu hafta boyunca.

Daha önceki sezonlarda da ihtiyaç halinde ön liberoda oynayan Michal Kadlec ismi, belki de kimsenin beklediği bir isim değildi.

Ama Pereira, maç sonu ifadesiyle "takım savunmasını iyi bilen bir isim olması nedeniyle" Kadlec'i oynattığını ifade ederken, aslında kendi futbol mantığını da deklare etmiş oldu.

"Önce savunma"

Yine geçen hafta cezalı olması nedeniyle oynamayan ve bu takımda, Volkan Demirel dahil ilk önce banko olması gereken isim olan Simon Kjaer'in olmadığı maçta, Fenerbahçe savunmasının ne durumda olduğunu açıkça gördük Antalyaspor karşısında.

İşte Pereira'nın deyimiyle "önce savunma" ilkesinden hareketle bu akşam Kjaer-Alves ikilisine, haftalar sonra yeniden 11 e dönen Gökhan Gönül eklenince, sola da "iş ahlakı ön planda olan" Hasan Ali Kaldırım geçince, maçın ilk yarısında Fenerbahçe savunması, tıpkı önceki haftalarda olduğu gibi rakibe tek bir pozisyon bile vermedi.

Ozan Tufan, asıl bölgesi olan ön liberoda Kadlec ile birlikte oynarken, Diego Ribas ise önlerindeydi.

Kanatlarda Volkan Şen ve Nani'nin hareketli oyunları, rakip savunmanın dengesini bozarken, son noktalardaki pas tercihlerini kötü kullanmaları ise, bir başka ayrıntıydı.

Fenerbahçe takımında olmazsa olmaz oyuncuların başında gelen Gökhan Gönül'ün yeniden formasına kavuşması sonucu, hem taraftarın O'nu, hem de O'nun taraftarı özlediği her hareketinden belliydi.

İkili mücadelelerdeki inatçı yapısı, önde basması, kısacası mücadelesi yine takdir toplarken, sıfır noktasına kadar inerek içeriye kestiği topların gol olmaması ise, tamamen forvetlerin becerisinden kaynaklandı.

Robin Van Persie, bu akşam yine bir santraforun nasıl oynaması gerektiğini bir kez daha gösterdi Vitor Pereira'ya.

Umarız Pereira da bu mesajı almıştır ve inadından vazgeçer sonraki maçlar için.

Bir forvet gol kaçırabilir, pozisyonunu kaybedebilir, ki Türkiye'deki inanış ta forvetin gol atarsa başarılı kabul edildiği yönünde olduğundan dolayı, zaman zaman Van Persie de eleştiriliyor, doğrudur.

Ancak Robin Van Persie, maç içerisinde yaptığı doğru koşularla savunmanın dengesini bozarken, zaman zaman orta alana veya kanatlara açılarak kendi bölgesine orta saha oyuncularını sokmasını ve onları gol noktasına götürmesini çok çok iyi bilen bir forvet.

Bu akşam da Diego Ribas'ın attığı golden önce Ozan Tufan ile paslaşarak kendi bölgesini boşaltması ve oraya Diego'nun girmesini sağlayarak gol vuruşunun yapılmasına vesile olması da buna bir örnektir.

Aynı şekilde maçın ikinci yarısında Diego'ya "al da at" dercesine gönderdiği pasın gol olmaması ise, tamamen Kasımpaşa kalecisi Ramazan'ın başarısıdır.

Kısacası Robin Van Persie, saha içerisindeki oyununa bakarak bu takımın birinci forveti olmalıdır.

Yedeği değil..

Kasımpaşa maçının bir başka dikkat çeken oyuncusu ise, Hasan Ali Kaldırım'dı.

"İş ahlakına sahip" sorumluluklarının farkında olan, zaman zaman hata yapsa da mücadelesiyle bu hatalarını telafi eden Hasan Ali Kaldırım, maalesef Bursa deplasmanında sarı kart cezalısı olduğu için oynayamayacak.

Geçen hafta Antalya'da Caner Erkin'in performansını hatırladığımız zaman ise, Hasan Ali Kaldırım'ın bu akşamki kanat ataklarını özleyeceğiz gibi..

Sonradan girdiği  oyunda, henüz ilk topla buluşmasında attığı jeneriklik golle Alper Potuk, eski günlerine dönüş sinyali verdi.

Sakatlanmadan önce Fenerbahçe'nin rakip alanda en etkili oyuncularından birisi olan ve Fenerbahçe'yi sürekli rakip sahada kalmasına neden olan Alper Potuk, umarız ki bir an önce eski performansına, "kalıcı" olarak döner..

Çünkü Fenerbahçe'nin Alper'e gerçekten de çok ihtiyacı var..

Nihayetinde Fenerbahçe, ligin yavaş yavaş son periyoduna girildiği bir dönemde, üstelik te birbirinden zorlu maçlarının olduğu Şubat ayında bir lig maçını daha kayıpsız şekilde geçti.

Şimdi önümüzde UEFA Avrupa Ligi son 32 turu ilk maçı var.

Rakip, Rus ekolünün iyi takımlarından Lokomotif Moskova.

İsminde olduğu gibi, tıpkı Lokomotif gibiler.

Fenerbahçe'ye göre daha oturmuş takım.

Ne yaptıklarını bilen oyuncu sayısı fazla..

Umarız, Fenerbahçe İstanbul'da tur için gerekli skoru yakalar.

Deplasmana kalırsa eğer, işler gerçekten çok çok zor.

Darısı Lokomotif maçına diyelim..

Stat: Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi

Hakemler: Bülent Yıldırım, Ekrem Kan, Asım Yusuf Öz

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Kjaer, Alves, Hasan Ali Kaldırım, Kadlec, Ozan Tufan (Dk. 72 Mehmet Topuz), Nani, Diego, Volkan Şen (Dk. 73 Alper Potuk), Van Persie (Dk. 73 Fernandao)

Kasımpaşa: Ramazan Köse, Veysel Sarı, Omeruo, Titi, Bozhikov, Pavelka, Castro (Dk. 77 Ferhat Kiraz), Hakan Arslan, Tunay Torun (Dk. 46 Veigneau), Del Valle, Adem Büyük (Dk. 63 Malki)

Goller: Dk. 37 Diego, Dk. 45+2 Van Persie (penaltıdan), Dk. 76 Alper Potuk (Fenerbahçe), Dk. 87 Malki (Kasımpaşa)

Kırmızı kart: Dk. 45+1 Titi (Kasımpaşa)

Sarı kartlar: Dk. 42 Omeruo, Dk. 60 Adem Büyük (Kasımpaşa), Dk. 22 Hasan Ali Kaldırım, Dk. 38 Diego, Dk. 84 Alves (Fenerbahçe) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder