.gif)
Haftasonu, şampiyonluk yolundaki rakiplerinin puan kayıplarının ardından Fenerbahçe için liderlik şansı doğmuştu maç öncesinde.
Hafta içi Norveç'te, Okyanustan esen sert rüzgarlara karşı duran ve suni çimde Molde'yi mağlup eden Fenerbahçe, o maçın ardından çıktığı Trabzonspor maçının da kuşkusuz ki favorisiydi.
1997 yılından itibaren rakibine İstanbul'da mağlup olmayan, son 3 sezonda ise rakibini İstanbul'da mağlup edemeyen Fenerbahçe, bu akşam maça çok hızlı başladı.
Daha ilk dakikalarda oyunu rakip yarı alana yıktılar.
Soldan Hasan Ali Kaldırım ve Alper Potuk, sağdan ise Gökhan Gönül ile Luis Nani atak üstüne atak denediler Trabzonspor savunmasını aşmak adına.
Maçın başı sayılabilecek bir anda Luis Nani'nin bireysel becerileriyle sağ kanattan başlatıp, 3 savunma oyuncusunu geçerek oyunu sol kanada yıkması ve Robin Van Persie'nin boşalttığı forvet bölgesine girmesiyle birlikte, Diego'nun da şık topuk pasını asiste çeviren Alper Potuk asisti ve Nani'nin gelişine vurduğu topla öne geçti Fenerbahçe.
Hazırlanış bakımından, Molde maçında Fernandao'nun attığı ilk goldeki gibi "dar alanda kısa paslaşmalar" vardı gol öncesinde.
Golle birlikte morallenen Fenerbahçe, üstelik rakip stoper Aykut Demir'in 13.dakikada ofsayt sanıp eline aldığı top nedeniyle sarı kartın da avantajını kullanarak sürekli o kanattan oynadı.
Trabzonspor solbeki Alper Gündoğdu'yu "Nani resmen yedi."
Nani ayarındaki bir oyuncu önce Alper Gündoğdu'yu birkaç pozisyon arka arkaya geçerek "toplum önünde rencide etti ve sinirlendirdi," sonrasında da 5 dakika içerisinde aldırdığı 2 sarı kartla oyun dışına gönderdi.
Gerçi Alper Gündoğdu'nun her iki sarı kartı da, doğrusunu söylemek gerekirse "direkt kırmızı karttı."
İlk sarı kartı gördüğü pozisyonda Nani'nin ayak bileğine kasti bir basış, ikinci sarı kartta ise arkadan tendona yapılan tekme vardı ve futbol kurallarında her iki hareketin de karşılığı direkt kırmızı karttır.
Devre biterken rakibinin eksik kalması Fenerbahçe adına bir avantajdı ikinci yarı adına.
Ancak ikinci yarıda işler sanıldığı gibi "basit" gitmedi.
Aslında 2.golü atmak çok kolaydı.
Rakibin kurt hocası Sadi Tekelioğlu, orta alanda top yapan iki oyuncusu Mehmet Ekici ve Özer Hurmacı'yı oyundan alarak sahaya Yusuf Erdoğan ve Aytaç Kara'yı sürerek daha çok koşan bir takım görüntüsü verdi.
Maçın ilerleyen anlarında ise bir başka ayağına hakim oyuncu Erkan Zengin'i alarak Salih Dursun'u oyuna sürdü.
Bu değişiklikler, kağıt üzerinde belki hatalı değişiklik gibi görünebilir ancak oyun anlamında tutan değişikliklerdi.
Değişikliklerle birlikte Trabzonspor daha sert oynamaya başladı, Fenerbahçe orta sahası üzerinde büyük baskı kurdu.
İleride Robin Van Persie, oyunda kaldığı süre içerisinde orta alana kadar gelerek arkadaşlarına yardımcı oldu, pres yaptı, çok ta güzel Diego'ya bir asist yaptı ancak Diego altı pas içerisinde kale yerine Migros'a gönderdi topu.
Robin Van Persie'nin bu efor sarfetmesi karşısında yorulması da normaldi.
Yine aynı şekilde yorulan Diego'nun 80.dakikada oyundan çıkmasına rağmen 76 defa topla buluşması ve bu topların büyük çoğunluğunu olumlu kullanması da bir başka detaydı.
Ancak orta alandaki Josef De Souza'nın maçın son bölümlerine doğru oyundan düşmesi, hem Mehmet Topal'ı yordu, hem de Diego'yu zorladı.
Hatta maçın 75.dakikaları civarında Josef De Souza'nın kulübeye dönerek "değişiklik istemesi" de, maçı çıplak gözle izleyenlerin dikkatlerinden kaçmadı.
Acaba Josef De Souza bu hareketle kendisinin mi değiştirilmesini istedi, yoksa Diego'yu mu işaret etti bilinmez ancak Pereira 80.dakikada Diego'yu oyundan alarak Volkan Şen'in süratinden faydalanmak istedi.
Aslında yorulan orta alana Ozan Tufan takviyesi, hem orta alanı rahatlatırdı hem de oyunu rakip alana yıkarak son dakikaları rahat geçilmesine neden olabilirdi.
Yine bir başka hızlı hücumcu Lazar Markoviç'in attığı iki depar ise, maçı neredeyse "uyuyarak izleyen" taraftarı hareketlendirdi.
Deparların tehlikeleri değil, bu deparlara karşılık veren Salih Dursun'un çirkefliğiydi nedeni.
Topun oyunda olmadığı her pozisyonda Salih Dursun rakibiyle didişti, her pozisyonda "çirkefliğini bir kez daha gösterdi."
Maçı çok daha erken anlarda koparacak pozisyonları buldu aslında Fenerbahçe.
Ancak, bu akşam bir gol bir asist, bir de rakibi eksilten adam olmasına rağmen Luis Nani'nin "lakayt" futbolu, varyatelere gitmesi yine dikkatlerden kaçmadı.
Bu takımı hücum alanına en hızlı götüren ve orada tehlikeler oluşturan oyuncu Nani.
Ama Nani, her ne hikmetse her pozisyonda olmaz işler yapıyor, işin bazen gerçekten "suyunu çıkartıyor."
Dolayısıyla da pozisyonlar, tehlike mertebesine ulaşmadan eriyip gidiyor.
Halbuki Nani'nin, ikinci golde olduğu gibi basit oynaması lazım.
Ve arkadaşlarının da pozisyonlarının kaybolmasını önlemesi lazım, topu ayağından hızlı çıkartarak.
Nihayetinde Fenerbahçe, bu akşam liderliği geri aldı.
Geçen yıl 30 Kasım 2014 te İstanbul'da Eskişehirspor ile 2-2 berabere kalarak liderliği bırakmıştı bir süreliğine, bu sezon ise aynı tarihte liderliği geri aldı.
Umarız ki bu liderlik, sezon sonu anlamlaşır.
Şimdi Fenerbahçe'nin devre sonuna kadar Gaziantepspor deplasmanı, Başakşehir iç sahası, Gençlerbirliği deplasmanı ve Sivasspor iç sahası var.
Rakipleri ise 2 hafta sonra kendi arasında oynuyor, nisbeten fikstürleri de Fenerbahçe'ye nazaran daha zor.
Özellikle Galatasaray'ın..
Fenerbahçe'nin devre sonuna kadar liderliği bırakmaması lazım.
Liderlikte geçirilen her hafta, rakiplerinin de gardını düşürecektir.
Ve puan farkı açılacaktır.
Yeter ki son haftalarda oynanan "iştahlı" futbol devam etsin.
Trabzonspor maçı ikinci yarısındaki "yaslanan futbol" değil..
Stat: Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi
Hakemler: Deniz Ateş Bitnel, Süleyman Özay, Erdem Bayık
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Kjaer, Alves, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal, De Souza, Diego, Nani, Alper Potuk, Van Persie
Trabzonspor: Onur Kıvrak, Cavanda, Aykut Demir, Mustafa Yumlu, Alper Uludağ, Mbia, Okay Yokuşlu, Özer Hurmacı, Mehmet Ekici, Erkan Zengin, N'doye
Gol: Dk. 11 Nani, Dk. 88 Fernandao (Fenerbahçe)
Kırmızı kart: Dk. 42 Alper Uludağ (Trabzonspor)
Sarı kartlar: Dk. 14 Aykut Demir (Trabzonspor), Dk. 24 Hasan Ali Kaldırım, Dk. 38 Nani, Dk. 63 Alves (Fenerbahçe)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder