Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

5 Ekim 2015 Pazartesi

Fenerbahçe : 2 - Akhisar Belediyesi ve Gençlik Spor : 2 ( Spor Toto Süper Lig 7.hafta maçı ) PEREİRA, ATEŞLE OYNUYOR !!



Geçen hafta Beşiktaş'a Olimpiyat'ta tartışmalı hakem kararlarıyla kaybeden Fenerbahçe, bu hafta ise son yıllarda bir türlü şansının iyi gitmediği ve kendisine sürekli ters gelen Akhisar'a kendi sahasında tartışmasız bir şekilde kaybetti.

Bu çok net..

Nedenleri elbette ki çok çeşitli..

Oyuncu kadrosu-teknik kadro uyumsuzluğu, savunma hataları, forvetlerin acemice gol kaçırma yarışında her hafta birbirine nazire yapmaları, orta saha oyuncularının dirençsizliği veya sakatlıklar..

Hepsi önemli etken.

Ama tartışılmayacak tek gerçek var ki, o da Fenerbahçe gibi bir takımın kendi sahasında 2-0 öne geçtiği bir maçı, üstelik te rakibin kaleyi bulan ve gol olmayan isabetli şutu olmamasına rağmen berabere bitirmesidir.

Tıpkı geçen hafta Beşiktaş maçında olduğu gibi kaleyi bulan hemen her top gol oluyor.

Geçen hafta da Beşiktaş karşısında tarihi farkı kaçıran Fernandao ve Fenerbahçe, kalesine gelen 3 topun da gol olmasıyla mağlup olurken bu akşam da Akhisar'ın maç sonuna kadar kaleyi bulan 2 isabetli şutunun da gol olması acı gerçeği ile karşılaştı.

Maça, çok erken sayılabilecek bir dakikada gol ile de başlayan Fenerbahçe, ikinci golü de devre bitmesine yakın bir zamanda bulmasına rağmen, anlamsız bir şekilde ikinci yarıda vites küçülttü, rakibin baskısına karşılık veremedi.

Orta alanda Raul Meireles, yine kendisinden beklenmeyecek şekilde verimli oynamasına rağmen, sakatlıktan yeni çıkan Diego Ribas'ın ikinci yarı ortalarına doğru oyundan düşmesine bağlı olarak, Raul da ikinci yarıda rakip baskıya cevap veremedi.

İlk yarıda bütün olumlu işleri yapan, kanatları kullanan Fenerbahçe'de, bu sezon belki de en büyük hayal kırıklığını bekler yaşatıyor.

Caner Erkin, kesinlikle 2013-14 sezonundaki Caner değil..

Geçen yıl bile Caner, bu sezon oynadığı futbolun çok üstündeydi.

Savunma görevlerini yerine getirmediği gibi, sorumsuz bir şekilde ya rakiple, ya da kendisiyle uğraşmaktan bir türlü oyuna konsantre olamıyor.

Sağ kanatta ise Şener Özbayraklı, büyük takımda oynamanın verdiği baskı ile haftalar ilerledikçe yorgun düşüyor.

Ama Vitor Pereira, bir türlü alternatiflerini denemiyor.

Hem savunmada, hem de hücumda belki de Avrupa'nın sayılı sağbeklerinden olan Gökhan Gönül, sürekli olarak kenarda ısınıyor..

Mecburiyetten dolayı Shaktar maçında sağbek oynayan, Bursaspor maçında ise solbekte harikalar yaratan Hasan Ali Kaldırım ise, Caner'i izliyor kenardan şaşkınlıkla.

Forvette Fernandao, geçen hafta derbide atamadıklarını Celtic deplasmanı ve Akhisar karşısında attı ama bir o kadar da kaçırdı.

Dikkat edin Fernandao'un attığı ikinci gole, top neredeyse savunma oyuncusundan geri gelecekti, kendisinden beklenmeyecek şekilde topu dürttü adeta kaleye doğru..

Hele ikinci yarıda Robin Van Persie ile birlikte ikili oynadığı dakikalarda girdiği pozisyonlar..

Bu nokta da gösteriyor ki, Fenerbahçe, her geçen hafta Moussa Sow'u arıyor..

Rakiplerini kazandığı bir haftada Fenerbahçe'nin berabere kalması elbette ki lig yarışı açısından bir yaradır.

Önemli bir kayıptır 2 puan..

Ama telafi edilecek bir tablo vardır tabi ki.

Ancak Fenerbahçe, düzelmesi beklendiği haftalarda iyice geriye gidiyor.

Özellikle Fenerbahçe'nin son yıllarda bütün çevreler tarafından kabul gören, maçın sonuna kadar ayakta kalan ve derbi maçlar dahil bir çok maçı, son dakikalarda kazandığı gerçeğini hatırlarsak, bu sezonki 60.dakikadan sonra oyundan düşmelerin çaresini teknik ekibin ivedi olarak bulması gerekmektedir.

Orta alanda pas organizasyonunu yapan ve atakları başlatan Raul-Diego ikilisi, özellikle iç sahada 90 dakika oyunda kalmalıdır bize göre..

Yanlarına Josef de olur, Mehmet Topal da..

Ama asla Ozan Tufan veya Alper Potuk olmaz..

Alper Potuk bugün Fernandao'ya çok güzel bir asist yapmasına rağmen ikili mücadeleleri kazanamayan güçsüz bir görüntü çizdi, özellikle ikinci yarı..

Ozan Tufan ise, Fenerbahçe orta sahasına gençliği ile dinamizm getirmesine rağmen, kazandığı topları bir türlü olumlu kullanamıyor..

Erkenden ve aceleci bir şekilde birşeyler yapma hevesinde..

Böyle olunca da kaybediyor topları..

Savunma konusu ise apayrı bir dert..

Geçen sezon sadece İstanbul'daki Kayseri Erciyesspor maçında duran toptan gol yiyen Fenerbahçe, bu sezon ise her maçta duran toptan gol yiyor..

Geçen hafta 1 gol, Celtic maçında 1 gol, bu akşam da 1 gol..

Son 3 maçın hepsinde duran toptan gol var kalede..

Simon Kjaer ve Bruno Alves ikilisi, kendilerinden beklenmeyecek şekilde pozisyon üstüne pozisyon veriyorlar..

Celtic maçı yazısında da bahsetmiştik, her duran topta Fenerbahçe savunması kale sahası içerisine gömülüyor ve kaleciye hamle şansı tanımıyorlar..

Halbuki bu tür pozisyonlarda, kaleden mümkün oldukça uzak bir çizgi üzerinde savunma hattı kurulmalı..

Geçen sezon Egemen Korkmaz, bu durumlarda savunmayı sürekli öne iterek kalesini rahatlatıyor, duran top bile olsa rakibi kaleye yaklaştırmıyordu..

Ama bu sezon her iki stoper de içeri gömülüyor ve alan savunması yaparken adam savunması yapmıyorlar..

Bu akşam yenen gollerde de, geçen hafta Beşiktaş maçında yaptığı hatalarla mağlubiyeti hazırlayan Simon Kjaer imzası var..

Uzaklaştırabileceği topta önce penaltıya sebebiyet verdi, ikinci golde ise rakibi ayakta kalıp topu gol yaparken Simon Kjaer dengesini kaybedip düştü kale sahası içerisine..

Ayrıca Vitor Pereira'nın oyuncu tercihleri de önemlidir bu puan kaybında..

Fenerbahçe kulübesinde oyuna girip oyunu değiştirecek 2 isim var an itibariyle..

Volkan Şen ve Robin Van Persie..

Diğer oyuncular, savunma ağırlıklı oyuncular..

Ama Vitor Pereira, önde götürdüğü maçta yaptığı iki değişiklik ile rakibin üzerine gelmesine izin verdi.

Orta alana takviye yapacağım diye her iki orta alan oyuncusunu dışarı alıp yerlerine yine aynı özellikli iki oyuncu sokmak, üstelik bu oyunculardan birisi tam 1 aydır sahada yokken oyuna almak büyük riskti.

Halbuki Volkan Şen hamlesi, hem forvetlere servis açısından gerekliydi, hem de rakip bu kadar hızlı bir oyuncu varken bütün hatlarıyla beraberlik için yüklenmezdi.

Gerçi yukarıda da belirttiğimiz gibi Akhisar'ın kaleyi bulan şutu maç boyunca 2..

Attıkları gol de 2..

Ne kadar enteresan değil mi?

Hani maç sonu Vitor Pereira açıklamalarında belirtiyor ya?

"Bu maç, nasıl 2-0 dan 2-2 ye gelir, aklım da almıyor, mantığım da.."

Sahi Mr.Pereira..

Bizim de aklımız almıyor?

Nasıl geldi 2-0 dan 2-2 ye acaba?

Kendine bir sorsan, sakin kafa ile..

Stat: Ülker

Hakemler: Serkan Çınar, Kemal Yılmaz, Ali Saygın Ögel

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Şener Özbayraklı, Kjaer, Alves, Caner Erkin, Mehmet Topal, Diego (Dk. 60 Ozan Tufan), Meireles (Dk. 60 Josef de Souza), Alper Potuk (Dk. 72 Van Persie), Nani, Fernandao

Akhisar Belediyespor: Lukac, Ahmet Cebe, Douglao, Caner Osmanpaşa, Kadir Keleş, Custodio (Dk. 89 Bruno), Merter Yüce, Sami (Dk. 78 Hasan Kabze), LuaLua (Dk. 46 Nguemo), Güray Vural, Rodallega

Goller: Dk. 11 ve 37 Fernandao (Fenerbahçe), Dk. 56 Güray Vural, Dk. 68 Douglao (Penaltıdan) (Akhisar Belediyespor)

Sarı kartlar: Dk. 25 Ahmet Cebe, Dk. 90+1 Douglao (Akhisar Belediyespor), Dk. 35 Fernandao, Dk. 39 Caner Erkin, Dk. 62 Ozan Tufan (Fenerbahçe)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder