Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

2 Ekim 2015 Cuma

Celtic : 2 - Fenerbahçe : 2 ( UEFA Avrupa Ligi A Grubu 2.hafta maçı ) BU SAVUNMAYLA BU KADAR !!



Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi'nde iddialı duruma gelebilmek adına Celtic maçını mutlaka kazanmalıydı.

Veya 2.haftaya girilirken oluşan puan durumu aynen devam etmeliydi.

Yani bütün maçlar berabere bitmeliydi.

İlki olmadı ancak ikinci durum gerçekleşti ilk hafta sonunda ve gruptaki puan durumu aynen devam ediyor.

Hafta sonu oynanan Beşiktaş maçında, şu anda Fenerbahçe'nin en formda isimlerinden olan Lazar Markoviç'i kaybeden ve özellikle Celtic gibi hızlı oynayan bir takım karşısında bu oyuncuya fazlasıyla ihtiyacı olan Fenerbahçe, yerine yine o maçın yıldızlarından Volkan Şen ile başladı.

Ancak Volkan Şen, tıpkı İstanbul'da oynanan Molde maçında olduğu gibi her ne hikmetse ilk 11 başladığı maçlarda varlık gösteremiyor.

Bu durumda Volkan Şen'in, maçın başında diri savunmalara karşı değil de sonradan yıpranmış ve yorulmuş savunmalar karşısında daha etkili olduğu görüşünü hakim kılıyor.

Beşiktaş maçında kaçırdığı gollerle adeta Fenerbahçe'nin kaderiyle oynayan Fernandao ise bu akşam yedek, sonradan girdiği son iki maçta buluştuğu ilk toplarla golleri atan dünya yıldızı Robin Van Persie ise 11 deydi.

Ancak Robin Van Persie'ye top taşıyacak oyuncu yoktu sahada.

Özellikle ilk 20 dakikada Fenerbahçe daha çok savunmada kalıp hızlı ataklar geliştirmek istese de, hem Volkan Şen'in, hem de Luis Nani'nin istenen performansı sergileyememesi nedeniyle bu hesap tutmadı.

Daha sonra futbol okullarında ders niteliğinde okutulması gereken yine bir duran toptan Fenerbahçe golü yedi.

Geçen sezon duran toplardan sadece 1 gol yiyen, ( İstanbul'daki K.Erciyes lig maçı ) Fenerbahçe, bu sezon ne hikmetse duran toplardan hemen her maç pozisyon da veriyor, goller de yiyor.

Alan savunmasını yapayım derken öyle bariz hatalar yapılıyor ki, savunmada oynayan hem Portekiz hem de Danimarka Milli Takımlarının 1.stoperleri konumundaki Bruno Alves ve Simon Kjaer gibi iki savunmacı, adeta saç baş yoldurtuyor.

Hele Bruno Alves..

Tam bir el bombası.

Ne etliye karışıyor, ne sütlüye..

Ama geçen sezon bu takımda Egemen Korkmaz diye bir oyuncu vardı..

Rakip santraforlara kene gibi yapışan, onları markajlarıyla yıldıran, orta sahaya kadar onları itekleyen ve savunmasını hep rahatlatırken, hem de ceza sahası ön çizgisi üzerinde kurduğu savunma hattıyla kaleden uzak tutan Egemen Korkmaz'ın, sanırım takımdan gönderilme nedeni de buydu.. (!)

Yoksa aldığı yüksek ücret değil..

Öyle olsa, 2.1 milyonluk Egemen'i gönderip, 3.3 milyonluk Simon Kjaer transfer edilmezdi.

Simon Kjaer ve Bruno Alves'in bu hataları, diğer arkadaşlarını da tedirgin ediyor ve orta saha oyuncuları, zaten kısıtlı teknik özelliklerini sadece rakipleri karşılamada kullanıyorlar, kazandıkları topları oyuna sokma konusunda ise asla bir Emre Belözoğlu değiller..

Diego Ribas'ın sakatlanıp takımdan ayrılmasından sonra bütün bu hastalıklar nüksetti..

Diego Ribas, Celtic maçının ikinci yarısı ile birlikte takıma dönerken, adeta "Ben bu takımın, olmazsa olmazıyım" mesajını verdi kulübeye..

Zira kazanılan bütün topları olumlu kullandı.

Attığı paslar, dışarıdan kaleyi bulan isabetli şutları ve savunmaya verdiği destekle eski günlerine dönme sinyalini de verdi.

İlk yarıda dağınık olan Raul Meireles ise ikinci yarıda orta sahayı ayakta tutan isimlerin başındaydı.

Aslında Raul Meireles'in özelliği bu..

Ya çok kötü oynuyor, ya da kendisinden beklenilmeyecek kadar iyi.

Hatırlayın 2 hafta önceki Bursaspor lig maçını..

Ve de geçen haftaki Beşiktaş maçını..

Bursaspor maçında ne kadar iyiyse, geçen hafta o kadar kötüydü..

Ortası yok..

Böyle olunca da orta alanda istikrar sağlanamıyor..

Ozan Tufan, gençliğinin verdiği enerji ile oynuyor ancak topları oyuna sokma konusunda asla beklenen düzeyde değil.

Sağbekteki Şener Özbayraklı ise, adeta Gökhan Gönül'e yalvarıyor..

"Ne olur gel de formayı sana iade edeyim, çok yoruldum.."

Bir de Vitor Pereira duysa bu feryadı...

Zira Şener, haftalar ilerledikçe yorgunluğunu bariz şekilde belli ediyor.

Hücuma çıkışlarda fena değil ancak savunma konusunda Gökhan Gönül'ün yanına yaklaşamaz..

Kaldı ki Gökhan Gönül'ün hücuma verdiği destek te dillerde.. "Gönüllerde.."

Aslında Şener Özbayraklı'nın bu performans zaafiyetinin bir nedeni de önünde oynayan Luis Nani..

Zico'lu Fenerbahçe'de hatırlanacağı gibi o kanadı Gökhan Gönül-Colin Kazım kullanıyordu ilk zamanlar..

Colin Kazım'ın çok "coll" hali, pozisyonlardaki boşvermişliği Gökhan Gönül'ün de performansını etkiliyordu olumsuz anlamda..

Daha sonra o bölgeye önce Deivid De Souza, Aykut Kocaman zamanında ise, özellikle 2010-11 sezonunda Mehmet Topuz geçince, o kanat hem hücumda, hem de savunmada Fenerbahçe'nin en etkili kanadı olmuştu.

Zira hem Deivid, hem de Mehmet Topuz top rakipteyken orta alana yaklaşıyor ve alanı daraltarak oyunu domine ediyorlardı, top Fenerbahçe'de iken de her iki oyuncu da içeri katederek birbirlerinin koşu yolunu açıyorlardı.

Luis Nani'nin aşırı top kayıplarıyla oynaması da Şener'i etkiliyor belli ki..

Acaba diyoruz Gökhan Gönül, tecrübesiyle bu açıkları kapatabilir mi?

Denemek ve görmek lazım..

Sonradan oyuna giren oyunculardan Diego'nun etkisini bu akşam bariz şekilde gördük..

Ancak maçın son bölümünde Simon Kjaer'in orta alana geçmesini ve orta sahadan Raul Meireles'in kenara alınmasını açıkça anlamadık..

Umarız Raul'un da bu zor süreçte sakatlık sıkıntısı olmaz..

Şimdi önümüzde Ajax maçı var Kadıköy'de..

Molde maçında yaşanan hayal kırıklığını telafi etme ve grupta yenide iddialı duruma gelme açısından Ajax ile oynanacak her iki maç ta çok çok önemli.

Fenerbahçe, özellikle bu akşam ikinci yarıda oynadığı futbolla bu grubun en büyük favorisi olduğunu birkez daha gösterdi.

Yeter ki yürekleriyle oynasınlar..

Gerisi zaten gelir..

Stat: Celtic Park

Hakemler: Kenn Hansen, Lars Rix, David Vang Andersen (Danimarka)

Celtic: Gordon, Lustig, Boyata, Ambrose, Tierney (Dk. 82 Blackett), Brown, Bitton, Commons, Johansen (Dk. 82 Rogic), Forrest (Dk. 90 Armstrong), Griffiths

Fenerbahçe: Fabiano, Şener Özbayraklı, Kjaer, Alves, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal, Ozan Tufan (Dk. 46 Diego), Meireles (Dk. 78  Abdoulaye Ba), Volkan Şen (Dk. 40 Fernandao), Nani, Robin van Persie

Goller: Dk. 28 Griffiths, Dk. 32 Commons (Celtic), Dk. 43 ve 48 Fernandao (Fenerbahçe)

Sarı kartlar: Dk. 18 Meireles, Dk. 67 Alves, Dk. 89 Kjaer (Fenerbahçe), Dk. 57 Johansen, Dk. 64 Forrest, Dk. 74 Boyata (Celtic)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder