Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

24 Şubat 2015 Salı

Fenerbahçe : 1 - Akhisar Belediyesi ve Gençlik Spor : 2 ( Spor Toto Süper Lig 21.hafta maçı ) KADIKÖY'DE FENERBAHÇE KATLİAMI "ÖZGÜRDÜR."

Roberto Carlos, geçtiğimiz Pazartesi günü Fenerbahçe maçı hazırlıklarına başlarken basına "Fenerbahçe maçına şampiyonluk maçı gibi hazırlanacağız, o maç bizim için çok çok önemli" ifadelerini kullanmıştı.

Ne demek istediğini bu akşam maçta gördük..

Kadıköy'e gelen her takım gibi önce oynatmamayı düşünen, geride bir dolu adamı yığan, kazandıkları toplarla birlikte ise ani kontra ataklarla Fenerbahçe kalesine gitmeyi düşünen Roberto Carlos, dersine iyi çalışmış belli ki.

Sivasspor'un başında iken yapamadıklarını bu defa Akhisar'da iken yaptı.

Ama bir farkla..

Sivasspor'un başında iken Kadıköy'e geldiği iki sezonda toplam 9 gol yiyen ve 3 gol atan Roberto Carlos, bu defa işi biraz sıkı tutarak "önce tekme" felsefesini takımına işlemiş.

Bunu maçı çıplak gözle izleyen bizler tribünden net gördük.

Zira kulübede hareketleri, bir dünya starına yakışmayacak kadar seviyesiz, çirkin ve "Tolunay Kafkasvariydi."

Maça şok golle başlayan Fenerbahçe, ilerleyen dakikalarda oyunda dengeyi kurarak rakip kaleyi ablukaya alırken, Akhisarspor'un gol hariç kaleye geldiği ilk şut, 52.dakikada Bilal Kısa'nın şutuydu.

Fenerbahçe ise bu zaman diliminde dünyaları kaçırdı.

Tıpkı Trabzonspor maçında olduğu gibi.

Ve tabi ki yine başrolde Emenike vardı.

Hele 13.dakikada Caner Erkin'in soldan kestiği ve geçen hafta Moussa Sow'un aynı pozisyonda golü attığı yerden bu defa Emenike dağları taşları dövdü vuruşuyla.

Tabi tribündekiler de dizlerini..

Emenike gol kaçırdıkça strese giren, strese girdikçe de oyundan küsen ve tam tabiriyle sahada saçmalayan bir futbolcu.

Bunu net olarak bugün bir kez daha gördük.

Arkadaşları O'na her türlü pozisyonu hazırlarken Emenike, "müsrif tüccar evladı" edasıyla hovardaca harcıyor onca pozisyonu..

Fenerbahçe defansı geçtiğimiz hafta Gaziantep'te alarm vermişti aslında.

Bugün de özellikle Caner Erkin'in savunduğu sol kanat, koridor oldu adeta..

Her iki golün de o kanattan gelmesi tesadüf olmasa gerek.

Caner Erkin, maç içerisinde hücumu düşünen ancak savunma yönünde açıklar veren bir oyuncu.

Orta sahada Emre Belözoğlu, maç eksikliğinin ve maç içerisinde yaşadığı sakatlığın da etkisiyle ikili mücadelelerde çekingen, Raul Meireles ise yine sakatlıktan yeni çıkan oyuncu modundaydı.

Ancak her iki oyuncu da Fenerbahçe orta sahasını ayakta tutan isimlerdi.

Mehmet Topal, son haftalardaki çıkışını bu akşam da tekrarlarken Alper Potuk'un olmaması Fenerbahçe'nin en büyük eksiklğiydi.

Son iki sezonun en verimli oyuncularından olan Dirk Kuyt'taki belirgin düşüş, bu maçta da sürdü.

Sahada kaldığı süre boyunca ikili mücadelelerde yetersiz, pas atmada ise yine savruktu.

Akhisar Belediyesi gibi iyi kapanan ve çabuk çıkan bir takıma karşı bu kadar fazla top kaybı ile oynamak, elbette ki bazı handikapları da beraberinde getirecekti.

Getirdi de..

Akhisar Belediyesi bu toplarda etkili oldu mu?

Maçın son 10 dakikası hariç "hayır."

Onlar da top kaleden uzaklaşsın da nereye giderse gitsin düşüncesindeydi.

Stoperlerinden Douglas, fizik üstünlüğüyle birlikte her hava topunu alırken, Fenerbahçe beklerinin ısrarla ve inatla her topu altıpas üzerine şişirmeleri de anlaşılır gibi değildi.

İkinci yarıda çizgiye geçen Emenike bu defa getirdiği toplarla etkili olurken, Gökhan Gönül'ün kaçırdığı iki %100 lük gol pozisyonu ise Emenike adına asist sayılacak türdendi.

Maçın son bölümünde Emre'nin olmayışı ve oynayan iki ön liberonun da oyunu geriye doğru oynaması gerçeği gözönündeyken, orta sahanın bütün pas organizasyonunu yapan, geriden oyun kurak Raul Meireles'in oyundan alınarak, kendisinden beklentileri bir türlü karşıyamayan Diego'yu oyuna almak ise, bize göre İsmail Kartal'ın yanlış bir tercihiydi.

Fenerbahçe'nin yediği ikinci gol öncesi pozisyon iyi incelendiği zaman görülecektir ki, top Akhisar kalecisi Oğuz'da iken golü atan Vaz Te, kendi ceza sahası içerisinde, Diego ise Fenerbahçe orta sahası içerisindedir.

Ama aynı Vaz Te, müthiş bir deparla geriden gelip Diego'nun yanından geçerek gole giderken, Diego ise Vaz Te'nin tam 10 metre gerisinde kalarak ne denli fizik yetersizliğini göstermiştir.

İşte bu nedenle, maç skoru ne olursa olsun orta sahanın tamamen boşaltılması bizce bir teknik adam kusurudur.

Ve İsmail Kartal da bu konuda hatalıdır.

Tabi ki maçın bu kadar dengede gitmesinin tek ve en önemli nedeni, hiç kuşkusuz ki maçın hakemi Özgür Yankaya idi.

Ligin 7.haftasında oynanan Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçının hakemi de olan Özgür Yankaya, o maçta Kadlec'e, Gençlerbirliği'nden Mervan'ın kasti tekmesine bırakın kartı, faul bile çalmayarak Fenerbahçelileri tribünde çıldırtırken, yine bu sezonun ilk yarısında Gaziantep'te oynanan Gaziantepspor-Galatasaray maçının son dakikasında Burak Yılmaz'ın attığı golden önce ayağıyla "şöyle vur yavrum Burak" refleksini de yapan isimdi.

Kan çekse gerek.

Ayrıca yine Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçında çaldığı 2 penaltının %100 penaltı olmasına rağmen maçta "neden Fenerbahçe lehine penaltı çaldı" diye eleştirilen de Özgür Yankaya idi.

İşte o Özgür Yankaya, bu defa Kadıköy'de Fenerbahçe'yi 33 hafta sonra dize getiren isimdi.

Öyle kararlar verdi ki, "resmen bu işte bir kasıt var" dedirtti herkese..

Tescilli Beşiktaşlı ve eski yöneticilerinden Kaya Çilingiroğlu bile TV programında bu işte bir kasıt arıyorsa eğer, gerisi laf-ı güzaf..

Maçın başlarında Akhisar kalecisi Oğuz Dağlaroğlu'nun oyunu sürekli soğutma çabalarına orta sahadan el kol hareketleriyle "sözümona" izin vermeyen Özgür Yankaya, 49.dakikada sol taç çizgisi üzerinde Emre Belözoğlu'na rakibinin yaptığı kasti tekmeyi sadece "izledi."

Maçı çıplak gözle izleyen bizler o pozisyonda Özgür Yankaya'nın görmezden geldiğini çok net gördük..

Tıpkı 50.dakikada Mehmet Topal'a rakibinin faulu sonrası oyunu devam ettirmesi ve altı pas içerisinde bomboş durumdaki Moussa Sow'a top gelmişken oyunu kesmesi gibi.

Maçtaki en önemli kural, gol vuruşudur.

FİFA, gol olsun diye türlü türlü kurallar getirirken bir hakemin gol pozisyonunu kesip ölü noktadan faul çalması, tek kelimeyle art niyettir.

Tıpkı geçen yıl Karabük'te oynanan Karabükspor-Fenerbahçe maçında gole giden Emenike'yi keserek bir önceki pozisyonda faul çalan Bülent Yıldırım gibi Özgür Yankaya da bu akşam bırakın takdir haklarını, futbolun kurallarını bile Fenerbahçe aleyhine işleterek rezil ötesi bir yönetim sergilemiştir.

Fenerbahçe, ligin ilk yarısında da Akhisar Belediyesi'ne mağlup oldu ancak maçtan sonra hiçkimse çıkıp hakemden şikayetçi olmadı.

Çünkü o maçta kötü oynamıştı ve mağlubiyeti haketmişti.

Ancak bu akşam Özgür Yankaya, resmen maçı Fenerbahçe'nin elinde alarak rakibe ikram etmiştir.

Tabi ki şampiyonluk yolundaki "taraftarı olduğu takımın" da lider kalmasını sağlayarak..

Emenike ve Sow'un aynı dakika içerisinde, hatta aynı pozisyonda penaltıya maruz kalmalarına, ayrıca geçen hafta Beşiktaş-Bursaspor maçının son dakikasında Kerim Frei'ye çalınan penaltının daha barizine maruz kalan Emenike'nin bir başka penaltısını ise es geçmesini ise, sadece anekdot olarak yazıyoruz bu sayfalara..

Yoksa gözümüz olduğundan değil..

Çünkü biliyoruz ki bu ligde Fenerbahçe lehine karar verecek hakemde önce adalet duygusu, sonra da mangal gibi yürek olması lazım..

Aksi takdirde çok zor..


Fenerbahçe 33 hafta sonra mağlup oldu ancak sadece puan farkıyla liderliği kaybetti.

Kaybedilmiş henüz hiçbir şey yok..

Bundan 3 hafta önce ortaya konan futbolu oynayan da aynı futbolculardı unutulmasın..

Eğer bu maçı kazansaydı Galatasaray'ı yendiği takdirde puan farkı 4, Beşiktaş'ı yendiği takdirde ise 5 olacaktı.

Ama şimdi Galatasaray ile puan farkı 1, Beşiktaş ile de 2 olacak.

Tabi o haftalara kadar başka puan kayıpları yaşanmazsa..

Şimdi önümüzde Konya deplasmanı var..

Birçoklarının beğendiği ancak asla bir Volkan olmayacak Mert Günok'un kalede durması, hiç kuşkusuz ki Fenerbahçe defansını tedirgin ediyor.

Bugün o Mert, ilk golde çok çok hatalı, maç içerisinde ise panik hallerdeydi.

Gekas'ın karşı karşıya çıkardığı topta dikkat edin, ayaklarıyla pozisyonu uzaklaştırıyor.

Topu ayağının altından kaçırabilirdi de..

Konya'da işte bu Mert kalede, Volkan ve Caner cezalı, Alper sakat, Emenike formsuz, takımın tamamı ise moralsiz.

Dileyelim de başka kaza olmasın..

Çünkü 23.haftada Kadıköy'de cümbüş var..

Darısı hem Konya, hem de sonraki "geleceğe"


Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu

Hakemler: Özgür Yankaya, Ceyhun Sesigüzel, Mehmet Cem Hanoğlu

Fenerbahçe: Mert Günok, Gökhan Gönül, Alves, Egemen Korkmaz, Caner Erkin, Mehmet Topal, Meireles (Dk. 80 Diego ), Emre Belözoğlu (Dk. 67 Selçuk Şahin), Kuyt (Dk. 68 Webo), Sow, Emenike

Akhisar Belediyespor: Oğuz Dağlaroğlu, Tolga Ünlü, İsmail Konuk, Douglas, Kadir Keleş (Dk. 60 Lualua), Castro, Pekin Köşnek, Bilal Kısa, Bruno (Dk. 67 Vaz Te), Güray Vural, Gekas (Dk. 90+3 Scapolan)

Goller: Dk. 5 Güray Vural, Dk. 89 Vaz Te (Akhisar Belediyespor), Dk. 41 Meireles (Fenerbahçe)

Sarı kartlar: Dk. 33. Douglas, Dk. 36 Pekin Köşnek, Dk. 49 Castro, Dk. 54 Bilal Kısa, Dk. 89 Vaz Te (Akhisar Belediyespor), Dk. 65 Caner Erkin, Dk. 69 Egemen Korkmaz, Dk. 78 Emenike (Fenerbahçe)


1 yorum:

  1. kaleminize yüreğinize sağlık hocam , her gün sayfanızı muhakkak ziyaret ediyorum , geçmişten bugüne aklıma takılan ne varsa cevaplarını bulabileceğim , yenbiden hatırlamama ve bilmediklerimi öğrenmemde büyük kaynaksınız,çok teşekkür ediyorum .

    geçen yıl şubat ayında olduğu gibi yine hakem katliamlarıyla başbaşa Fenerbahçe 2013-14 şampiyonluk sezonu 2 deplasman mağlubiyeti bir deplasman beraberliği ve tek Kadıköy galibiyeti aldık ,Sivas maçı yunus yıldırım'ın egemen'e gösterdiği kırmızı kart ve rakibe verilen haksız penaltı sonra yine Elazığ maçı niyet okuyusu Hüsey'in Göçek'in Baroni'nin ayağına sarılıp yere düşüren o halde bile ayağını bırakmayan rakibe değil kurtulmak isteyen Baroni'ye gösterdiği kırmızı kart , hangi birini saysak bu sezon yine aynı şeyler ama bu engellemelere Futbolcular yönetim taraftar futbolcular hoca birlikte direnmezse bir yerde hep kayıp olur bunun için Şampiyonluk yolunda birliğimiz şart

    YanıtlaSil