Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

4 Ocak 2015 Pazar

Fenerbahçe : 2 - İstanbul Başakşehir : 0 ( Spor Toto Süper Lig 16.hafta maçı ) İYİ TATİLLER FENERBAHÇE !!


Fenerbahçe, ligin ilk yarısı sonu geldiği zaman vitesi yükseltti.

Geçen sezonun ilk yarısında ( 17 maç oynanmıştı ) 41 puan alan Fenerbahçe, bu sezonun ilk yarısını 16 maçta 36 puan alarak tamamladı.

Yani son hafta oynanması gereken Kasımpaşa maçında alınacak 3 puan ile birlikte, 17 maçlık periyotta 39 puan alarak devreyi tamamlayacak. ( Reel anlamda )

Halbuki sezon başından bu yana özellikle medyada estirilen öyle bir hava var ki, Fenerbahçe sanki geçen sezonun katbekat gerisinde..

Puantaja bakıldığı zaman ise sadece 2 puan gerisinde..

Ve bu Fenerbahçe, son 20 sezonun en iyi 2.Fenerbahçesi istatiksel anlamda..

Geçen sezon devreyi puan farkıyla lider olarak tamamlayan Fenerbahçe, bu sezon da devreyi lider kapatma şansına sahip derbi öncesi.

Galatasaray galibiyetinde tabi ki.

Ancak bu galibiyeti ve liderliği, sanırım hiçbir Fenerbahçeli istemez..

Geçen sezon puan farkıyla lider tamamlanan ligde bu sezonki tek fark, Fenerbahçe'nin kötü olması değil, geçen sezon çok kötü performans gösteren Galatasaray ve Beşiktaş'ın, bu sezon biraz daha işi ciddi tutmalarından kaynaklanıyor.

Özellikle Galatasaray'ın Kasımpaşa ve Gaziantepspor maçlarının 90.dakikalarında, Fenerbahçe maçının ise 88 ve 89.dakikalarında galibiyete ulaşmasında bu puan farkının az olma etkisi büyük.

Geçen hafta Mersin İdmanyurdu maçıyla başlayan güzel futbol, bu haftaki rakip olan İstanbul Başakşehir'in son 7 lig maçında sadece 1 gol yemesi ( o da Gençlerbirliği maçının son dakikasında ) buna karşılık 9 gol atması gibi ilginç verileriyle birlikte merakla bekleniyordu hafta başından beri.

Fenerbahçe ise Mersin İdmanyurdu maçındaki hırslı futbolunu devam ettirmek arzusundaydı.

Bruno Alves'in yerine Bekir İrtegün'ü koyarak başlayan İsmail Kartal, diğer oyuncuları ise aynen sahaya sürmüştü.

Maçın ilk dakikalarında İstanbul Başakşehir her ne kadar önde basmaya çalışsa da Fenerbahçe bol pas yaparak bu baskıyı kırdı ve yavaş yavaş rakip kaleye yerleşmeye başladı.

Özellikle Fenerbahçe'nin en iyi yönleri olan her iki kanadındaki Caner Erkin ve Gökhan Gönül'ün bitmek bilmez bindirmeleri, içe katederek adam eksiltmeleri, onların boşalttığı bölümlere ise Alper Potuk ve Dirk Kuyt'un, zaman Meireles, Emre ve Mehmet Topal'ın giderek hücumu zenginleştirmeleri, Fenerbahçe'yi maçta öne çıkartan unsurların başında geliyordu.

Mesela İstanbul Başakşehir'in en güçlü olduğu yönleri de kanatları..

Doka ve Visca'nın olduğu alanlar, İstanbul Başakşehir'in güçlü yönleri.

Ancak hem Doka, hem de Visca, Caner Erkin ve Gökhan Gönül'ü marke etmekten kendi asli görevlerini, yani hücum futbollarını hiç ortaya koyamadılar..

Dirk Kuyt'un atttığı duran top golü ise Fenerbahçe'nin bu sezon attığı 100 kornerden gelen 2.gol olmasının yanısıra, İstanbul Başakşehir'in ise ligde yediği 6 gol içerisinde ilk korner golünü yemesi açısından ilginçti.

Golden sonra Fenerbahçe, rakibinin üzerine daha fazla gitmeye ve farkı artırmaya çalışsa da Moussa Sow'un çok şanssız bir gününde olması, ( 2 haftadır Moussa Sow, akılalmaz goller kaçırıyor ancak kaleye de tam 13 şut göndermiş durumda ve bunların 7 si isabetli. ) nedeniyle farkı artıramadı.

İstanbul Başakşehir, Fenerbahçe'nin baskısını kırmak için orta sahada karşı baskıya geçerek devrenin sonuna kadar oyunu dengede tutmayı da başarsa bile, önce Caner Erkin'in ıskası, sonrasında ise Semih Şentürk'ün ayaklarına yatarak çıkardığı pozisyon haricinde Fenerbahçe kalesinde ciddi bir pozisyon bulamadı.

Bu devrenin sonuna kadar İstanbul Başakşehir'in baskı kurma nedenlerinden birisi de Emre Belözoğlu'nun sarı kartı 32.dakikada görmüş olmasıydı ve birçok pozisyonda Emre, kendisini kasmadan oynadı.

Biliyordu ki en ufak bir hamlenin karşılığı ihraçtı..

Hele de maçın hakemi "Kartal Fırat" ise..

Maçın ikinci yarısında Raul Meireles'in yerine Selçuk Şahin'i alarak başlayan İsmail Kartal, böylece orta alan üstünlüğünü de eline tekrar geçirdi.

Emre Belözoğlu, biraz daha öne çıkmış ve forvet arkası gibi oynamaya başlarken Selçuk Şahin-Mehmet Topal ikilisi ise arkalarında rakip orta saha oyuncularının adeta kabusu olmuşlardı.

Her pozisyonda amansız bir pres kuran Fenerbahçe orta sahasından seken topları ise geride Egemen Korkmaz, cansiparene bir şekilde karşılayarak rakibi kaleye bile yaklaştırmıyordu.

Egemen Korkmaz'ın bu oynadığı 3.lig maçı..

Ve Fenerbahçe, henüz gol yemedi.

Kayseri Erciyesspor-Mersin İdmanyurdu ve İstanbul Başakşehir.

Bırakın golü, öyle akıllarda kalır bir pozisyon bile yok..

Bu akşam Başakşehir'in kaleyi tutan ve gollük vuruş sayılabilecek ilk şutunun 85.dakikada, yaklaşık 25 metreden gelmesi de bunun bir kanıtı..

Kadlec te, Alves te, Bekir de rakibi geride karşılayan stoperler olmasına rağmen, Egemen Korkmaz ceza sahası dışına kadar çıkarak rakibe baskı kuran bir stoper..

Bu nedenle de rakip santraforlar, Egemen Korkmaz'dan sıyrılmakta güçlük çekiyor, sıyrılsalar bile arkalarında Mehmet Topal hemen kademeye giriyor..

Maçın ikinci yarısında güzel futbolunu devam ettiren Fenerbahçe, maçın yıldızı Alper Potuk'un muhteşem plasesiyle de galibiyeti perçinledi.

Alper Potuk'tan söz açılmışken;

Alper Potuk, geçen sezon Eskişehirspor'dan geldiği zaman birçok maça yedek başlamıştı.

Oyuna girdiği zamanlarda ise genelde ya orta sahada veya biraz daha ileride oynayarak elinden geleni yapmaya çalışıyordu.

Driplingi seven, rakip eksilten, hızı, gücü ve presiyle birlikte oynayan Alper Potuk, bu sezon İsmail Kartal ile birlikte daha fazla sol çizgiye yakın oynuyor..

Yani bir zamanlar Tuncay Şanlı'nın oynadığı pozisyonda..

Her ne kadar solda oynasa da zaman zaman orta alana gelerek destek vermesi, ters kanatta Kuyt ile yer değiştirmeleri de Alper'i biraz daha öne çıkartıyor..

Ve o Alper Potuk, futbolunun üzerine koyarak ilerliyor..

Umarız hep böyle efektif anlamda futboluna devam eder..

Şimdi önümüzde 15 günlük bir ara tatil var..

Ve sonrasında ise Kasımpaşa ile yeniden başlayacak 18 maçlık bir periyot..

Geçen sezondan 2 puan geride olan Fenerbahçe ( Kasımpaşa maçından da galibiyetle ayrılması durumunda ) ligin ikinci yarısında sahasında oynayacağı Trabzonspor-Galatasaray-Beşiktaş-Bursaspor gibi zorlu rakipleri de düşünecek olursak şampiyonluğun gerçekten en büyük adayı..

Ancak İsmail Kartal'ın söylediği gibi eğer maç maç düşünüp kazanmaya devam ederlerse de bu 5 maçlık seri, ikinci yarıda üzerine artarak devam eder..

Yeter ki son 2 haftada olduğu gibi gereken hırs, azim ve istek devam etsin..

Darısı, ligin ikinci yarısına...


Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu

Hakemler: Fırat Aydınus, Serkan Ok, Aleks Taşçıoğlu

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Bekir İrtegün, Egemen Korkmaz, Caner Erkin, Mehmet Topal, Meireles (Dk. 46 Selçuk Şahin), Emre Belözoğlu (Dk. 83 Diego), Kuyt (Dk 79 Mehmet Topuz), Alper Potuk, Sow

İstanbul Başakşehir: Volkan Babacan, Uğur Uçar, Yalçın Ayhan, Epureanu, Ferhat Öztorun, Visca (Dk. 83 Tayfun Pektürk), Rotman (Dk. 55 Sezer Öztürk), Mahmut Tekdemir, Doka, Mossoro, Semih Şentürk (Dk.69 Perbet)

Goller: Dk. 19 Kuyt, Dk. 49 Alper Potuk (Fenerbahçe)

Sarı kartlar: Dk. 32 Emre Belözoğlu, Dk. 45 Mehmet Topal, Dk. 67 Kuyt (Fenerbahçe), Dk. 45+1 Doka, Dk. 76 Uğur Uçar (İstanbul Başakşehir)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder