Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

9 Kasım 2014 Pazar

Fenerbahçe : 2 - Çaykur Rizespor : 1 ( Spor Toto Süper Lig 9.hafta maçı ) İLKER DE DURDURAMADI !! AMA NEREYE KADAR ?



Fenerbahçe, ligdeki 3.maçını da üstüste kazanarak liderliğine devam ederken, özellikle Çaykur Rizespor maçında ortaya konan futbol, geçen yıldan esintiler sergiledi.

Geride olduğu zaman bile kaybetmeyi asla düşünmeyen, maçı rakip ceza sahasına yıkan, sağlı sollu ataklarla hücum eden Fenerbahçe, aslında rakibinden fazla bu akşam adına hakem denen İlker Meral ve O'na eşlik edenleri de mağlup etti sahadaki mücadelesiyle.

Bu akşam Saraçoğlu tribünleri öyle bir İlker Meral izledi ki, akıllara zarar kararlarıyla maçın önüne geçmeyi başardı.

Tıpkı hemen hemen her Fenerbahçe maçında görev yapan meslektaşları gibi.

Maçın hemen başında Alper Potuk'un soldan kestiği topta Emenike'nin önünde kolunu açarak topun Emenike'ye geçişini engelleyen Eren'e çalmadığı penaltı gibi, ikinci yarıda Emenike'nin ayaklarını yerden keserek havada ters perande atmasına neden olan pozisyonda da penaltı çalmayarak tepki çekti İlker Meral.

Acaba İlker Meral, o pozisyona penaltı çalmayarak ne düşündü? Veya nasıl bir ruh hali içerisinde ki o pozisyonu, üstelik te görüş alanında olan, önünde kimsenin bulunmadığı bir pozisyonu es geçiyor, anlaşılır gibi değil..

Maça talihsiz bir golle başlayan Fenerbahçe, bu pozisyonda Kadlec'ten ziyade, pozisyonu lakayt bir şekilde izleyen Volkan Demirel'in kurbanı oldu.

Zira o pozisyonda Kadlec, bütün defans oyuncularının yaptığı-yapabileceği gibi topa müdahalede bulunurken kaledeki Volkan ise yerinden bile kımıldamadı.

Halbuki iki adım atsa, topu da kontrol edebilirdi.

Yediği golün hemen akabinde ataklarını sıklaştıran Fenerbahçe, ilk 11 de başlayan Diego Ribas ve özellikle Alper Potuk'un taşıdığı toplarla tehlikeli pozisyonları da yakaladı.

Maçın başında penaltıyı çalmayan İlker Meral, Mehmet Topal'ın pozisyonunda ise çaresizdi.

Ancak penaltı atışını kullanan Kuyt'un, biraz da Serkan Kırıntılı'nın kural ihlali yapması nedeniyle beraberlik şansını da değerlendiremedi.

Penaltı atışının da kaçması Fenerbahçe'nin kazanma azmini törpülemedi.

Aksine daha da hırslandılar.

Ancak bu dakikalarda Saraçoğlu tribünleri, maçı bırakmış kendi iç dertlerine düşmüştü.

Zira maçtan önce yönetimin aldığı bir karar nedeniyle kombinelerinin iptal edildiği gerekçesiyle kale arkası tribünlerinde yönetim aleyhine tezahüratlar yapılıyor, hatta Kadlec'in beraberlik golüne bile sevinmeyerek bu davaya ne kadar uzak olduklarını gösteren kişiler de vardı.

Böylesine karmaşık ortamda Fenerbahçeli futbolcular, tribünlere kulaklarını tıkayıp mücadelelerine devam ediyorlar, devrenin bitmesine az bir zaman kala ise Kadlec'in bu defa rakip kaleye gönderdiği topla beraberliği yakalayarak, devreye de moralli giriyorlardı.

Alves'in Galatasaray maçında yaptığı sorumsuzluğun cezasını belki de en iyi Kadlec kesti.

Yükselen formuyla her hafta bu takımın direkt oyuncusu olduğunu bir kez daha gösterdi.

Caner Erkin'in yokluğunda solbekte oynayan Hasan Ali Kaldırım da hücuma verdiği destekle kusursuz oynayanlardandı.

Mehmet Topal, Emre'nin yokluğunda orta sahada daha fazla mücadeleci, Alper Potuk ise her zamanki gibi çalışkan ve Fenerbahçe'yi rakip sahaya taşıyan isimdi.

İkinci yarı başlarken İsmail Kartal'ın defanstan Kadlec'i alarak sahaya Sow'u sürmesi, bu maçı ne kadar çok kazanmak istediğinin de bariz göstergesiydi.

İsmail Kartal demişken bir noktayı belirtmekte fayda var.

Tarihinin en büyük başarılarını yaşatan, görev yaptığı 3 sezonda 1 lig, 2 Türkiye Kupası şampiyonluğu, 1 Avrupa'da yarı final, diğer 2 sezonda ise kılpayı kaçan 2 şampiyonlukla bu kulübün tarihine adını altın harflerle yazan Aykut Kocaman'ı eleştirenlerin en büyük argümanı, "gollerde sevinmiyor" du.

Bu isimler, İsmail Kartal'ı görüyorlar mı acaba?

Veya İsmail Kartal'ın gollerden sonraki tavırlarını izlerken acaba Aykut Kocaman'ı gözlerinin önüne alıyorlar mı?

Nedir peki farkları?

Cevabı basit :

"Futbol, şaklabanlıklar oyunu değildir ve burası Fenerbahçe'dir. Şaklabanlara yer yoktur."

Maça dönecek olursak;

Geciken gol nedeniyle İsmail Kartal, daha cesur bir karar alarak bu defa orta sahadan Meireles'i kenara, "süper golcü" Webo'yu ise sahaya sürdü.

Webo'nun girmesiyle Emenike sola, Dirk Kuyt sağa, Sow ve Webo ise ileri ikiliye geçerken, geriden Diego desteği ile bir anda sahada hücumcu sayısını 5, hatta zaman zaman Alper'in katılmasıyla da 6 ya yükseltti.

Webo'nun yine sonradan girerek galibiyeti getiren golü atması ise, profesyonelliğinin bir kanıtı.

Aslında maç daha da erken kopabilirdi ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi önce İlker Meral, sonra da Rizespor kalecisi, eski Fenerbahçeli Serkan Kırıntılı idi bu skorun gelmesine neden..

Şimdi Fenerbahçe, yaklaşık 16 günlük bir araya giriyor.

Milli maçlar nedeniyle bir sonraki maçı, 24 Kasım Pazartesi akşamı Bursa'da..

Bursaspor, özellikle son haftalarda çıkışta olan bir takım.

Çok gol atıp, hücumu iyi yapan bir takım.

Ve maç Bursa'da..

Bursa deplasmanları, Fenerbahçe için hep zor olmuştur.

Geçen sezon Egemen'in 90+5 te attığı golü hatırlayın..

Umarız bu lige verilen ara, Fenerbahçe'nin hızını kesmez.

Gerçi sakatlıkları bulunan oyuncular, özellikle de Emre ve Gökhan için iyi bir dinlenme, hazırlanma dönemi ancak şu da bir gerçek ki, lige verilen aralar Fenerbahçe'ye yaramıyor.

Darısı, sonraki maçlara..

Ve de tabi ki 4.yıldıza..

Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu

Hakemler: İlker Meral, Ali Saygın Ögel, Hakan Yemişken

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül (Dk. 82 Selçuk Şahin), Bekir İrtegün, Kadlec (Dk. 46 Sow), Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal, Meireles (Dk. 64 Webo), Kuyt, Alper Potuk, Diego, Emenike

Çaykur Rizespor: Serkan Kırıntılı, Orhan Ovacıklı, Koray Altınay, Viera, Eren Albayrak, Oboabona, Holosko (Dk. 72 Oğuzhan Berber), Kıvanç Karakaş, Engin Bekdemir (Dk. 83 Sylvestre), Deniz Kadah, Kweuke (Dk. 40 Murat Duruer)

Goller: Dk. 6 Kadlec (Kendi kalesine) (Çaykur Rizespor), Dk. 41 Kadlec, Dk. 80 Webo (Fenerbahçe)

Kırmızı kart: Dk. 53 Kıvanç Karakaş (Çaykur Rizespor)

Sarı kartlar: Dk. 28 Kadlec, Dk. 58 Hasan Ali Kaldırım, Dk. 75 Mehmet Topal (Fenerbahçe), Dk. 66 Serkan Kırıntılı, Dk. 90+2 Orhan Ovacıklı, Dk. 90+4 Koray Altınay (Çaykur Rizespor)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder