Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

25 Kasım 2014 Salı

Bursaspor : 1 - Fenerbahçe : 1 ( Spor Toto Süper Lig 10.hafta maçı ) KAZANAN YOK AMA KAZANÇLI FENERBAHÇE !!



Fenerbahçe, ligin 10.haftası geride kaldığı zaman, Türkiye liglerinin en zorlu takımlarıyla olan maçlarını, üstelik te deplasmanda oynayarak liderliğini devam ettirdi.

Yaklaşık 20 gün önce oynanan Çaykur Rizespor maçından sonra belirttiğimiz gibi, bundan önceki milli maç aralarından çıkışlarda yaşadığı sendromu, bu akşam yine yaşadı Fenerbahçe.

Fenerbahçe, ivmesi olan bir takım.

Yani oynadıkça açılan, üstüste zorlu periyotları kaldırabilecek bir takım.

Bu maçtan önce üstüste oynadığı 3 maçı kazanmıştı ve bir seri yakalamıştı.

Bu akşam, seriye ara verdi.

Ancak, ligin son 7 haftasında yeni bir seri yakalamaması için hiç bir neden yok.

Tabi ki tek neden, Fenerbahçe ( ! )

Kalan deplasman maçları, Balıkesirspor, K.Erciyesspor ve Kasımpaşa.

İçeride olan maçlar ise, Eskişehirspo, Sivasspor, Mersin İdmanyurdu ve Başakşehir.

Bu 7 maçta Fenerbahçe'yi gerçek anlamda tedirgin edecek bir takım yok.

Dolayısıyla alınacak 21 puan ile rakiplerinin birbirleriyle oynayacakları maçları da düşünecek olursak, Fenerbahçe, ligin ilk yarısını puan farkıyla lider olarak tamamlayabilir.

Tek yapılması gereken, bütün maçlara aynı ciddiyet ve konsantrasyonla hazırlanmak.

Bursaspor maçına gelecek olursak;

Sakatlıkları bulunan Emre Belözoğlu ve Egemen Korkmaz'dan yoksun olarak sahaya çıkan Fenerbahçe, maçın hemen başında yediği golle adeta maça da 1-0 mağlup başladı.

Erken yenen golün verdiği oyun disiplininden kopmalar zaman zaman yaşansa da ilerleyen dakikalarda Fenerbahçe, oyunda dengeyi kurarak Bursaspor yarı sahasına daha fazla gitmeye başladı.

Tabi ki bu arada defansından da ciddi açıklar verdi.

Sakatlığı bulunan ve bu maça da iğne olarak çıkan Gökhan Gönül'ün performansının hücum anlamında düşük olması, Caner Erkin'in erken gelen sarı kartın verdiği ve dahası belalısı "Lan Fırat" nam-ı diğer "Kartal Fırat" ın ensesinde dolaşmasından da gelen bir stres ortamında gerçek futbolunu sahaya yansıtamaması, Emre Belözoğlu'nun olmayışında Raul Meireles'in gerçek performansını sergileyememesi, Fenerbahçe'nin eksileriydi.

"Lan Fırat" tan söz açılmışken bir iki satır karalamakta fayda var.

Fırat Aydınus, yine bir Fenerbahçe maçında yine verdiği kararlarla öne çıktı.

Alper Potuk'a ceza sahası içerisinde yapılan net penaltıyı es geçerken Emenike'nin rakibine faul yapmadığı pozisyonda sarı kart çıkarması ve Emenike'yi ceza sınırına getirmesi, ancak bu ligde Fırat Aydınus gibi hakemlerden beklenirdi.

Gerçi, hangisi diğerinden farklı ki?

Yine bu maçta "Lan Fırat" a yardımcı (!) olan Aleks Taşçıoğlu'nun Emenike ve Sow'un ofsayt olmayan pozisyonlarına ofsayt bayrağı kaldırarak olası bir Fenerbahçe golünü, dolayısıyla galibiyetini engellemesi de dikkat çeken bir başka unsurdu.

Maça dönecek olursak;

Orta saha mücadelelerinde Bursasporlu futbolcuların Diego Ribas'a zaman zaman sertlikle birlikte top aldırtmaması da hücum hattına daha etkili topların gitmesini engelledi.

Alper Potuk, yine mücadelesiyle dikkat çekerken Dirk Kuyt, zaman zaman kendisine eşlik etti.

Bursaspor, özellikle maçın son bölümünde Fenerbahçe kalesinde kabuslar yaşatırken gollük atakları çizgiden çıkartan Kadlec ve Hasan Ali Kaldırım ise, bu akşamın puan alınmasını sağlayan diğer oyuncularıydı.

İsmail Kartal'ın, sarı kartlı olan ve bölgesinde zaman zaman savunma anlamında zorlanan Caner Erkin'i oyundan alması ne kadar haklı ise, Caner Erkin'in değişiklik sonrası hocasına yaptığı hareketler bir o kadar haksızdı.

Zira o Caner Erkin, bu takımın bir bireyi ve buranın patronu da İsmail Kartal.

İsmail Kartal, bu sezon oldukça gerilimli haftaları geçiriyor.

Emenike, Emre, Sow, Diego, Alves ve son olarak Caner Erkin, sürekli olarak İsmail hocayı zor durumda bırakan hareketlerin içerisine giriyorlar.

Tabi ki bu konuları kırmadan, dökmeden aşmak, bir liderlik gerektirir.

İsmail Hoca, şu ana kadar bu yolda kendisinden taviz vermeden ilerliyor.

Zaman zaman yaptığı teknik anlamdaki kararlar ise, kendisini bağlar ve kendi mecrasında değerlendirilir.

Oyuncularının kendisini sorgulama hakkı yoktur.

Caner'in oyundan çıkarken "Bu takım böyle oynamaz" sözlerini çarpıtarak "Ben, bu takımda oynamam" şeklinde lanse etmek ise, düpedüz ahlaksızlığın daniskasıdır.

Şimdi önümüzde, zor zamanlar geçiren ve gerçek performansından uzak Eskişehirspor maçı var.

Yeni bir seri başlangıcı için Fenerbahçe, ilk basamak olarak bu maçı geçmek zorunda.

Hedeflenen 4.yıldız önünde haftalar birer birer geride kalırken, temennimiz Fenerbahçe'nin ligin sonuna kadar 21 puanı toplaması ve devreyi de 41 puanla tamamlaması.

Dolayısıyla Bursaspor gibi zorlu bir deplasmandan alınan 1 puan, kayıp değil kazançtır.

Ve şampiyonluk yolunda çok kıymetlidir.

Darısı, diğer maçlara..

Stat: Bursa Atatürk

Hakemler: Fırat Aydınus, Serkan Ok, Aleks Taşçıoğlu

Bursaspor: Harun Tekin, Şener Özbayraklı, Civelli, Serdar Aziz, Aziz Eraltay, Ozan Tufan, Belluschi, Volkan Şen, Bakambu (Dk. 79 Ozan İpek), Josue (Dk 78 Bekir Yılmaz), Fernandao

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Bekir İrtegün, Kadlec, Caner Erkin (Dk. 35 Hasan Ali Kaldırım), Mehmet Topal, Meireles, Kuyt, Alper Potuk (Dk. 85 Emre Belözoğlu), Diego (Dk 56 Sow), Emenike

Goller: Dk. 3 Volkan Şen (Bursaspor), Dk. 66 Kuyt (Fenerbahçe)

Sarı kartlar: Dk. 22 Bakambu, Dk. 40 Civelli, Dk. 67 Serdar Aziz (Bursaspor), Dk. 7 Caner Erkin, Dk. 67 Kadlec, Dk. 81 Emenike, Dk. 84 Hasan Ali Kaldırım, Dk. 86 Meireles (Fenerbahçe)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder