Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

5 Ekim 2014 Pazar

Fenerbahçe : 2 - Torku Konyaspor : 1 ( Spor Toto Süper Lig 5.hafta maçı ) "METE'LİKSİZLER DE DURDURAMADI"



Geçen hafta Manisa'da son yılların en kötü futbollarından birisini oynayan Fenerbahçe, bu akşam da Kadıköy'ün o alışık olduğumuz coşkulu atmosferinden uzak ( passolig sağolsun ) neredeyse boş tribünler önünde çıktı maça..

Maçın başlarında oyunu ön bölgede tutmakta zorlanan, klasik Mesut Bakkal taktiği karşısında bocalayan, önde basan rakibi karşısında orta saha oyuncularının, özellikle de Diego Ribas'ın yokları oynadığı bir periyot izledik ilk 15 dakika itibariyle.

Daha sonra Alper Potuk'un yaktığı "gençlik ateşine" bir diğer ihtiyar delikanlı ( ! ) Dirk Kuyt'un ayak uydurması, geriden Gökhan Gönül'ün haldır haldır Konyaspor üzerine gitmesi nedeniyle de oyun üstünlüğünü kısmen de olsa ele geçirdi Fenerbahçe.

Caner Erkin'in geçtiğimiz sezon oynadığı futbolun şu anda çok gerisinde olduğu bir aşikar.

Ama bu maçın ikinci yarısında Caner Erkin de hırslandı.. Daha sonra geleceğiz..

Defansta Bekir İrtegün-Michal Kadlec hatasız oynuyor, Konyaspor ataklarını tehlike bölgesine sokmadan savuşturuyorlardı.

Ta ki o meş'um ana kadar..

Pier Webo'nun golüyle öne geçen Fenerbahçe, yine golden önceki silik futboluna dönerken ani bir Konyaspor atağında ise Caner Erkin ile Michal Kadlec bir topa çıkıp çıkmama tereddütünü yaşayıp akabinde rakibi kaçırdıkları gibi, daha sonra ceza sahası içerisinde Fenerbahçe lehine neredeyse dışarıda bile faulü olmayan bir poziyonda, "Futbolun katili Türk hakemleri" beyaz noktaya gittiler..

İşte o penaltıdan sonra Kadıköy'de rüzgar tersine döndü.

O dakikaya kadar Fenerbahçe ataklarında ince ince fauller çalan, daha ilk 20 dakikada Alper Potuk ve Michal Kadlec'i kartlarla sindiren, buna karşılık Konyasporlu oyunculara, özellikle de 6 numaralı Mehmet Güven'e büyük iltimaslar geçen Mete Kalkavan, 45.dakikada ise gerçek yüzünü gösterdi.

Daha önce futbol sahalarında örneklerine sıkça rastlanan, aşağıdaki örneklerde görüldüğü gibi sarı kartın bile çıkmadığı benzer bir pozisyonda Bekir İrtegün'e çıkan direkt kırmızı kart, hakem Mete Kalkavan'ın da gerçek yüzünü gösterdi.




O Mete Kalkavan ki 2 sezon önce İnönü Stadı'nda oynanan ve son dakikada Olcan Şahan'ın attığı golle mağlup olunan Beşiktaş maçında, skor 1-1 iken Webo'nun attığı nizami golü Sow vuruş yaptı gerekçesiyle iptal eden hakemdi.



İşte o Mete Kalkavan, Bekir İrtegün'e direkt kırmızı kart çıkartırken maçın ikinci yarısında, Fenerbahçe golü öncesinde Dirk Kuyt'a yapılan harekette ise sadece faulü, o da yardımcısının ısrarla bayrak kaldırması sonucu düdük çalarken ( maçı çıplak gözle statta izleyen birisi olarak, o pozisyon sadece 5 metre önümüzdeydi ve faulü yardımcı hakem verdi. ) pozisyonu kartsız geçiştirdi.

Hangi pozisyonu mu?

Buyrun..

İşte pozisyonun mağduru Dirk Kuyt'un ayağı..



Devre arasına 1-1 ile giden ve hakem faciasını yaşayan Fenerbahçe, ikinci yarıya ise müthiş bir hırsla çıktı.

İlk yarıda 11 kişi iken yapamadıklarını bu defa 10 kişi ile yapmaya başladılar.

Defansı ta en uçta, Webo ile, Kuyt ile, Sow ile yaptılar..

Özellikle Dirk Kuyt, hemen her pozisyonda rakibe basarken geriden gelen Gökhan Gönül ise, 2 değil, 3 kişilik oynadı.

Maçı çıplak gözle izleyenler görmüştür, Gökhan Gönül, Webo'nun attığı golden sonra bütün takım sevinmeye giderken kendi sahasında kalarak erken oyunu başlatma riskini de ortadan kaldıracak kadar da oyunun içerisinde ve zeki bir futbolcu.

Yine aynı Gökhan Gönül, sağ kanattan öyle ataklar geliştirdi ki, sakat sakat oynamasına rağmen 93.dakikada bile rakip ceza sahası önünde pozisyonu kovalayan isimdi.

Ters kademeye girdi, atak kesti, atak başlattı.

Hatta 94.dakikada kale çizgisinden top bile çıkardı..

Bekir İrtegün'ün saha dışında kalmasından sonra stopere geçen Mehmet Topal'ın boşalttığı alana giren Selçuk Şahin de ikinci yarıdaki orta saha direncini arttıran isimlerdendi.

Ancak Alper Potuk ayrı oynadı özellikle ikinci yarıda..

Sol çizgiye yakın oynayan ve sarı kartı olmasına rağmen Alper Potuk, oyundan çıkana kadar müthiş direnç gösterdi.

Bildik driplinglerle topu rakip sahaya taşıyan Alper, bir de son pasları olumlu kullanabilse fark daha da açılabilirdi.

Eksik oynayan ve Konyaspor gibi önde basan bir rakip karşısında skoru da korumak zorunda kalan Fenerbahçe, maçın sonuna kadar sahada savaştı resmen.

Tekmeye kafa uzatan bu oyuncu grubu, umarız ki bundan sonraki haftalarda da karşılarında sanki bir başka Mete Kalkavan varmış gibi mücadele ruhundan ayrı kalmazlar..

Şimdi önümüzde bir milli maç arası var..

Fenerbahçe'nin bu akşam sakatı çok fazla..

Özellikle Volkan Demirel, Gökhan Gönül ve Mehmet Topal, maçı acı içersinde tamamlayan isimlerdi.

Volkan Demirel'den söz açılmışken birkaç satır bahsetmeden geçmeyelim..

Konyaspor karşısında Volkan Demirel, galibiyeti getiren isimlerin başındaydı.

Özellikle sakatlanma pahasına yaptığı kurtarışla Fenerbahçe'nin direncini artırırken arkadaşlarının da mücadelesini pekiştiren isimlerdendi.

Milli maç arasında sakatların iyileşmiş şekilde geri döneceğini umuyoruz..

Darısı Galatasaray maçına..

Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu

Hakemler: Mete Kalkavan, Kemal Yılmaz, Ceyhun Sesigüzel

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Bekir İrtegün, Kadlec, Caner Erkin, Mehmet Topal, Alper Potuk (Dk. 83 Hasan Ali Kaldırım), Kuyt, Diego (Dk. 46 Selçuk Şahin), Sow, Webo (Dk. 66 Alves)

Torku Konyaspor: Kaya Tarakçı, Ali Turan (Dk. 75 Recep Aydın), Kokalovic, Vukovic, Mehmet Uslu, Ömer Ali Şahiner (Dk. 31 Barış Örücü), Ali Çamdalı, Mehmet Güven, Torje, Hleb, Rangelov

Goller: Dk. 27 Webo, Dk. 49 Sow (Fenerbahçe), Dk. 43 Rangelov (penaltıdan) (Torku Konyaspor)
Kırmızı kart: 45+1 Bekir İrtegün (Fenerbahçe)

Sarı kartlar: Dk. 11 Kadlec, Dk. 14 Alper Potuk, Dk. 45+2 Caner Erkin ve Volkan Demirel (Fenerbahçe), Dk. 77 Recep Aydın, Dk. 80 Ali Çamdalı (Torku Konyaspor)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder