.gif)
Bir milli maç daha geride kaldı.
Ve bir milli maç arasından daha sıkıntılı bir şekilde çıktı Fenerbahçe.
Belki skor olarak istenilen puanı aldı ancak oyun olarak, tatile girmeden önceki oyununun çok altında kaldı.
Bunda belki Gökhan Gönül ile Emre Belözoğlu gibi takımın ve sistemin çok önemli iki oyuncusundan mahrum kalmasının nedeni de olabilir ancak yine de Fenerbahçe, Akhisar maçında zaman zaman sıkıntılı anları yaşadı.
Bu sakatlıklara bir de "milli kaza" Salih Uçan eklendi.
Milli Takım kampına sağlam giden ancak sakat dönen, sakat dönmesine rağmen bu sakatlığı Milli Takım kampında tesbit edilemeyen Salih Uçan'a yapılan bu "ihmalkâr davranış" karşısında insan gerçekten ne söyleyeceğini bilemiyor.
Bu nasıl bir vurdumduymazlık mı desek, yoksa adam sendecilik mi desek, artık siz karar verin.
Ancak söylenmesi gereken tek nokta belki de, Salih Uçan gibi gelecek vaad eden oyuncuların, böylesine ihmalkâr davranışlar sonrasında yaşadığı sıkıntının hesabını, buna göz yumanların vermesi gerektiğidir.
Maça dönecek olursak;
Fenerbahçe, maçta kalesinde belki ciddi bir pozisyon vermedi rakibe ancak özellikle ortaalandan hücum bölgesine top aktarmada sıkıntılar yaşadığını gördük.
Maça son derece baskılı başladı.
Özellikle ilk 5 dakikada yaptığı presle rakibi adeta şaşkına çevirirken maçın hemen başında gelen bu iştahlı oyun, sonraki dakikalar için taraftarı da bir beklenti içerisine soktu.
Ancak bu şahlanış çok fazla sürmedi.
İlerleyen dakikalarda tempo düştükçe düştü.
Zaman zaman Dirk Kuyt'un geliştirdiği ataklar ve verdiği mücadele, diğer arkadaşlarına bir nebze "heves" olsa da ciddi bir tehlikeyi yaşatamadı.
Maçın ilk bölümünde Moussa Sow'un çaprazdan vurduğu sert şutun kaleci Oğuz Dağlaroğlu tarafından kornere çelinmesiyle, 24.dakikada yine Moussa Sow'un "çizgiden içeri" giden topu haricinde bir tehlike göremedik.
Bizler bu tehlikeleri göremezken, maçın hakemleri de nizami golü "göremedi" ne hikmetse.
Yardımcı hakem Mustafa Sönmez, Moussa Sow'un golünü hiçe sayarken, tribündeki taraftarlar çıplak gözle bu pozisyonun gol olduğunu gördüler.
Ama artık bizler alıştık.
On bilmem kaç yıldır Fenerbahçe maçlarında yaşanan skandal ötesi kararları tek tek yazsak, ne bloglar yeter bu kararları anlatmaya, ne de zaman.
Ancak bir gerçek var ki, hemen hemen Fenerbahçe maçlarında düdük çalan bütün hakemlerin, şöyle veya böyle bir skandal kararı vardır skor adına.
Maça dönecek olursak;
Yabancı kontenjanı ve Emre Belözoğlu'nun sakatlığı nedeniyle sahaya farklı bir 11 ile çıkan Aykut Kocaman, mecburiyetten olsa gerek Caner Erkin'e forma verdi.
Maçın ilk bölümlerinde çizgideki asli görevini unutan Caner Erkin, sürekli olarak içe katederek pas trafiğine katılayım derken "trafiği tıkadı."
Kanattan bindirmeleri yeterince yapamadı, zaman zaman Sow ile kanat değiştirerek diğer kanada geçti, orada da istediğini yapamadı.
Maçın ikinci yarısı başladıktan sonra ise ilk yarının belki de en çok pas hatası yapan ve top kaybeden oyuncusu konumundaki Caner Erkin'in başlattığı ve sürüklediği atakta, Gökhan Gönül'ün yokluğunda bu sezon 3.defa sağbek olarak forma giyen Mehmet Topuz'un yaptığı harika ortaya önce mükemmel bir kafa vuran, sonra da kaleciden seken topunu takip ederek Fenerbahçe adına ligdeki 5.golünü atan Webo ile öne geçti Fenerbahçe.
Golden sonra yine Fenerbahçe'nin bildik ve tipik hastalığı nüksetti.
Golü koruma adına adeta orta alanı rakibine bırakarak kendi sahasına çekildi ve rakibini beklemeye, atakları karşılamaya başladı.
Raul Meireles orta alanda bütün bölgelere koşup açıkları kapatmaya çalışırken, diğer yandan da orta alandaki pas trafiğini başlatan isimdi.
Ancak bu bölgede Meireles'in pas tercihleri zaman zaman doğru şekilde yerine gitmedi ve ataklar da başlamadan bitti.
Partneri Baroni ise, orta alanda ne etliye karıştı ne de sütlüye tabir caizse.
Zaman zaman Caner Erkin O'nun mevkisine geçti, Sow sola geldi, Baroni daha geriye gitti, yine olmadı.
Maç içerisinde değişen bu görev yerleri de Fenerbahçe'nin oyununu istenilen seviyeye çıkartamadı.
Tabi ki bunda, Perşembe günü oynanacak UEFA Avrupa Ligi Çeyrek Final maçının da etkisi var.
Zaten sakatlık illetinden bir türlü yakasını kurtaramayan Fenerbahçeli futbolcular, zorlu maçlar öncesi olası bir sakatlık ihtimaline karşı da pek kasmadı kendilerini mücadele anlamında.
Sadece istedikleri olan 3 puanı garanti altına almak adına oyunu riske etmeden oynamanın yolunu seçtiler.
Maçın son bölümlerinde ise Selçuk Şahin ve Miroslav Stoch değişiklikleri, saha içerisinde kaybolmaya yüz tutan Fenerbahçe üstünlüğünü bir nebze de olsun geri getirdi.
Özellikle Selçuk Şahin'in oyun sıkıştığı anlarda ters kanada attığı uzun paslar nedeniyle Fenerbahçe, hücuma daha hızlı çıkmaya başladı.
Buna karşılık maçtan mutlak puan almak isteyen Akhisar Bld. Gençlik Spor oyuncuları ise, daha fazla öne çıkarak oynamaya başladı.
Çağdaş Atan'ın oyundan çıkmasının hemen sonrasında daha bir boş kalan Moussa Sow'un, Orhan Şam tarafından atılan uzun pasa yaptığı doğru koşu ve çaprazdan attığı gol ise, maçın garanti altına alınması anlamını taşıyordu.
Bu sezonki 50.resmi maçına çıkan Fenerbahçe, lige verilen aranın ardından kazanırken zorlanmasına rağmen yine de puantaj olarak rakibini takibe devam etti.
Şimdi önümüzde Perşembe günü camia adına çok çok önemli bir Çeyrek Final maçı var.
Gruplardaki Mönchengladbach maçından sonra ilk defa bir Avrupa maçında seyircisiyle birlikte olacak Fenerbahçe.
Darısı Lazio maçlarına..
Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Mustafa Kamil Abitoğlu, Gökhan Memişoğlu, Mustafa Sönmez
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Mehmet Topuz (Dk. 82 Orhan Şam), Bekir İrtegün, Egemen Korkmaz, Ziegler, Kuyt, Meireles, Cristian, Caner Erkin (Dk. 75 Selçuk Şahin), Sow, Webo (Dk. 75 Stoch)
Akhisar Belediye Gençlik ve Spor: Oğuz Dağlaroğlu, Emrah Eren, Sonko, Uğur Demirok, Çağdaş Atan (Dk. 82 Kerem Bulut), Kenan Özer (Dk. 61 Güray Vural), Merter Yüce, Emin Aladağ (Dk. 67 Bruno Rosa), Sertan Vardar, Bilal Kısa, Gekas
Goller: Dk. 47 Webo, Dk. 83 Sow (Fenerbahçe)
Sarı kartlar: Dk. 79 Bekir İrtegün, Dk. 90+1 Stoch (Fenerbahçe), Dk. 80 Sertan Vardar (Akhisar Belediyespor)
Yaz Mahmudun, kim tutar seni gardas. Abin
YanıtlaSil