Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

15 Mart 2013 Cuma

Fenerbahçe : 1 - Victoria Plzen : 1 (UEFA Avrupa Ligi son 16 turu rövanş maçı) ÇEYREK FİNAL HAYIRLI OLSUN !!



Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi'nde Çeyrek Finale yükselirken, Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda üst üste 2.defa seyircisiz bir maça çıktı.

Kurulduğu günden bu yana, ülkenin bütün statlarında taraftarıyla birlikte çok daha güçlü olan, Fenerbahçe denince akla ilk gelecek unsurlardan birisi olan taraftar kavramının önemi, işte bu maçta çok daha fazla hissedildi.

Öyle bir ikinci yarı oynandı ki, belki de en çok taraftarını işte o dakikalarda istedi futbolcular.

Maça, Çek Cumhuriyeti'nde alınan 1-0 lık galibiyet avantajıyla çıkan Fenerbahçe, tam da geçen hafta maç sonu belirttiğimiz gibi rövanşa 0-0 mantığıyla çıktı.

Bir önceki turda İtalya'nın Napoli takımına 2 maçta 5 gol atan, üstelik bu 5 golün 3 ünü de İtalya'da atan Victoria Plzen, bir kez daha gösterdi ki, çok çok koordineli bir takım.

Özellikle takım oyununu bu kadar mükemmele yakın oynayan, kanatlarını hem bek, hem de açık olarak bu kadar oyunun içine sokan bir takım, Türkiye Ligi'nin üst sıralarını hedefleyen takımlar arasında bile yok.

İşte bu Plzen takımı karşısına, ilk maçta oynayan ve takımın golünü atan, geldiği günden bu yana  ön tarafta yaptığı olumlu işlerle Fenerbahçe savunmasını, rakip defans önünde kuran Pierre Webo'dan yoksun olarak çıktı Fenerbahçe.

Üstüne üstlük maçın henüz başı denecek bir zaman diliminde ise, özellikle Avrupa Kupalarındaki oyunuyla orta alanı toparlayan Mehmet Topal'ın zamansız ve şanssız bir şekilde sakatlanmasıyla da ikinci darbeyi yedi.

Ancak Mehmet Topal'ın yerine giren genç yetenek Salih Uçan, oyunuyla Mehmet Topal'ı aratmazken, kısa süre içerisinde de Fenerbahçe'yi rakip sahaya taşıyan adamların başındaydı.

Attığı golden önce Moussa Sow'a yaptığı mükemmel asistin gol olmaması, hem Salih'in hem de vuruşu yapan Sow'un şanssızlığıyken hemen sonrasında gelişen atakta topu kanada çok iyi sürerek Baroni'yi markajsız bir şekilde defans arkasına gönderen, sonrasında ise gelen pasa yaptığı soğukkanlı plase ile Fenerbahçe'yi çeyrek finale götüren oyuncuydu Salih.

Golden sonra ise klasik Fenerbahçe hastalığı bir anda nüksetti.

Orta alanda top tutamamanın getirdiği zaafiyet neticesinde defansında fazlaca pas ve kademe hatası yapan Fenerbahçe, özellikle "16 numaralı oyuncusunun" da  lakayt, hovardaca ve hoyratça harcadığı pozisyonlarla birlikte ikinci yarıyı adeta kâbus görerek geçirdi.

Tıpkı bir önceki turda eledikleri Bate Borisov rövanş maçında olduğu gibi, bomboş kaleye gönderemediği top, adeta Fenerbahçe için dönüm noktası oldu.

Bu dakikaya kadar rakibiyle başabaş mücadele eden, zaman zaman top çeviren, topu ayağında tutan Fenerbahçeli futbolcuların bütün özverileri, bu pozisyonla birlikte heba oldu gitti.

Yetmezmiş gibi hemen akabinde Dirk Kuyt'un sağ çapraza attığı güzel pası da yine aynı hovardalık içerisinde kaleciye nişanlayan Baroni, bu akşam belki de Fenerbahçe'nin en verimsiz oyuncusuydu "bir kez daha."

Kaleci Volkan Demirel'in, tıpkı ilk maçta olduğu gibi kalesini boşaltıp rakibe attığı pasın gol olmaması ise, hem Volkan Demirel'in hem de Fenerbahçe'nin şansıydı.

Ama Volkan Demirel, bu hataları çok fazla yapmaya başladı.

Umarız çok kritik bir maçın çok kritik bir anında tekraralamaz ve hem Fenerbahçe'nin, hem de Volkan Demirel'in bu pozisyonla birlikte canı yanmaz.

Sadece bu pozisyonla birlikte değil, ilk yarıda da yaptığı hatalı çıkışlar nedeniyle kalesini ciddi anlamda tehlikeye soktu Fenerbahçe.

Joseph Yobo'nun takıma katılmasıyla birlikte bir ara yedeğe düşen, sonrasında tekrar takıma dönen Bekir İrtegün ise, son maçlarda istikrarsız performansını bu maçta da dönem dönem tekrarladı.

Korner köşesinde gereksiz yere top tutması ve rakibe attığı pasın kalesinde gol olarak dönmesi, Bekir İrtegün adına ciddi bir hataydı.

1-0 önde götürdüğün bir maçta gereksiz bir şekilde o bölgede topla oynaması, bir stoperin yapacağı en büyük hatalardan birisidir.

Fenerbahçe'nin son maçlardaki en önemli kozlarından olan Moussa Sow ise, bu akşam özellikle maçın ikinci yarısında Alman  yardımcı hakem Holger Henschel ile uğraşmaktan maça konsantre olamadı.

Öyle ki Moussa Sow'un kaleciyle karşı karşıya kalacağı bütün atakları, üstelik te net bir şekilde ofsayt olmamasına rağmen bayraklarıyla kesen Holger Henschel, acaba kendi ülkesinde hangi kademe maçlarında görev alıyor ve böylesine hakemleri UEFA nasıl bir Avrupa Ligi maçına atıyor, merak etmiyor da değiliz.

İşte böylesine bir hakemin yıldırdığı, sindirdiği Moussa Sow, kafasını hakemden yana dağıttığı anlarda ise pres yapmaya, ataklara karşı koymaya çalışsa da verimli olamadı.

Bir diğer mücadele adamı Dirk Kuyt ise, yine maçın son anına kadar mücadelesinden vazgeçmedi.

Girdiği bir-iki pozisyonda ise ya vuruş yapmakta gecikti, ya da doğru vuruşu yapamayarak golü bulamadı. Ancak yine de mücadelesiyle bu turda en fazla emeği geçen oyunculardan birisiydi.

Neticesinde Fenerbahçe, tarihinde ilk defa Avrupa Ligi'nde Çeyrek Finale yükselirken, Şampiyonlar Ligi'ndeki o muhteşem sezonundaki sükseli sonuçları bu defa Avrupa Ligi'nde tekrarlıyor, tekrarlamaya da kararlı.

Umarız ki çekilecek kur'a da da şansı yanında olur ve yarı final hedefi ciddi anlamda gerçeğe dönüşür ve
Plzen maçıyla birlikte bu sezon 48.resmi maçını oynayan, şu an itibariyle de takvimde sezon sonuna kadar tam 61 maçı garanti olan Fenerbahçe, ( 2 Ziraat Türkiye Kupası maçı, 2 Avrupa Ligi maçı ve 9 lig maçı ) böylesine yoğun bir temponun yaşandığı sezonu da hakettiği şekilde tamamlar. Ayrıca bir başka istatistik te verelim bu anlamda, şu ana kadar Türk takımları içerisinde bir sezonda en fazla maç oynayacak olan takım Fenerbahçe ve bu durum, Plzen maçı sonrasında garantilendi. Her iki kupada da geçilecek turlar sonrası bu rakamın 65 e yükselme ihtimali de var.

Darısı bir sonraki tur ve sonraki maçlara..

Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu


Hakemler: Manuel Grafe, Markus Haecker, Holger Henschel (Almanya)

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Bekir İrtegün, Yobo, Ziegler, Mehmet Topal (Dk. 35 Salih Uçan), Selçuk Şahin, Kuyt, Cristian (Dk. 90+3 Egemen Korkmaz), Caner Erkin, Sow (Dk. 82 Mehmet Topuz)

Viktoria Plzen: Kozacik, Reznik, Cisovsky, Prochazka, Limbersky, Horvath (Dk. 72 Duris), Darida, Rajtoral (Dk. 88 Fillo), Kolar, Kovarik, Bakos (Dk. 65 Tecl)

Goller: Dk. 43 Salih Uçan (Fenerbahçe), Dk. 61 Darida (Viktoria Plzen)

Sarı Kartlar: Dk. 62 Bakos, Dk. 84 Kolar, Dk. 87 Prochazka (Viktoria Plzen), Dk. 64 Kuyt (Fenerbahçe)

1 yorum:

  1. 9+5+3=17

    17'de, 16 yapmıştı bu takım, bir kez daha tekrarlarsa,3 kupa geliyor. Çok güzel bir hayal...

    YanıtlaSil