.gif)
Son haftalarda oynadığı futbol ve aldığı skorlarla ilerisi için umut veren Fenerbahçe, sezon başından bu yana en etkili futbolunu oynadı Kasımpaşa maçında.
Maça şok bir golle geride başlayan ve ilerleyen dakikalarda bu golün etkisini üzerinden atamayan Fenerbahçe'de, aslında daha önceki maçlara nazaran değişen birşey yoktu.
Daha önceki maçlardan kastımız, iç sahada oynanılan ve kazanılamayan Elazığspor ve Sivasspor maçları.
Her iki maçta da geriye düşülmesine rağmen müthiş bir mücadele ortaya konmuş ancak maç sonu bir türlü 3 puan gelmemişti.
Kasımpaşa maçında da geriye düşülmesine rağmen ortaya konan futbol, tribünlerdeki taraftarları memnun edecek türdendi.
Son 10 gün içerisinde 4.resmi maçını oynayan Fenerbahçe, Mersin, Trabzon, Bate maçlarından sonra, ligin bir başka dişli takımlarından olan Kasımpaşa maçına da mutlak kazanmak için çıkmıştı.
Yoğun bu maç periyodu içerisinde öncelikli olarak kadroda revizyona giden Aykut Kocaman, Afrika Kupası'ndan döndükten sonra Bate maçında olduğu gibi defansta Yobo'ya görev verirken, uzun zamandan beri takımda yeralamayan Miroslav Stoch'u da ilk 11 de başlatmıştı.
Bir haftalık aradan sonra takıma yeniden dönen Raul Meireles'in olduğu akşamda bu defa da Cristian Baroni ile Moussa Sow yedekler arasındaydı.
Önemli oyuncularını yoğun maç periyodunu da dikkate alarak dinlendiren Aykut Kocaman'ın sahaya sürdüğü kadro aslında fena sayılmasa da yine de ilk yarıda aksayan birçok nokta da mevcuttu.
Emre Belözoğlu ile Mehmet Topal orta alanda, Raul Meireles ise biraz daha ofansa yönelik bir görev alırken, bu üçlü zaman zaman orta alanda pas trafiği konusunda etkili olamadı.
Bunlara ilave olarak defanstan sürekli olarak şişirilen uzun topların, Pierre Webo tarafından kontrol edilememesi ve ileride top tutulamaması nedeniyle ataklar bir türlü organize gelişemezken, buna bir de hakem Hüseyin Sabancı'nın sık düdükleri de eklenince ilk yarı tam bir horoz döğüşüne sahne oldu.
İkinci yarıda da aynı oyun formatı devam edecekken Aykut Kocaman'ın artık dayanamayarak ilk yarının belki de en etkisiz iki ismi olan Miroslav Stoch ile Mehmet Topal'ı kenara alarak yerlerine Baroni ile Moussa Sow'u sahaya sürdü.
İşte bu değişiklik anında etkisini gösterdi ve Fenerbahçe beraberliği yakaladı.
İlk yarıda yapılan defanstan çıkarken uzun top yanlışından vazgeçildi, Raul Meireles biraz daha geriye gelerek asli görevine döndü, O'ndan boşalan yere alışkın olan Baroni geçti, forvet ikilendi ve o dakikadan sonra maç neredeyse Kasımpaşa yarı sahasında oynandı.
Gökhan Gönül'ün müthiş futbolu, Dirk Kuyt'un bitmek bilmez enerjisi, Moussa Sow ile Baroni'nin taze nefesiyle birlikte Emre Belözoğlu'nun hırsı, galibiyet için yeterli oldu.
Bugünkü maçın özellikle ikinci yarısında oynanan futbola, hiçbir futbol izleyicisinin kusur bulmaya hakkı olmamakla birlikte, sahada verilen amansız mücadeleyi de alkışlamak zorundadır.
Öyle ki bu kazanma azmi ve isteği, tribünleri de coşturdu ve uzun bir aradan sonra takımlarını Saraçoğlu'nda görmenin keyfini bütün maç boyunca yaşadılar.
Maçta dikkat çeken ayrıntılardan birisi de Kasımpaşa'nın alışkın olduğu oyun formatından uzakta, kendi sahasına kapanarak oynaması ve galibiyeti koruma arzusu içerisinde neredeyse tek bir atak bile yapamamasıydı.
Aslında bu geriye çekilmeyi Fenerbahçeli futbolcular sağladı.
Topu her kaybettiklerinde kazanmak için müthiş bir mücadele ortaya koydular.
Üstelik te zorlu geçen maç periyotlarında daha önce de kanıtladıkları gibi üst üste kazanma alışkanlıklarını hatırlar ve hatırlatırcasına sahada bütün güçleriyle oynadılar.
Şimdi önlerinde formaliteden öteye geçmeyecek bir 1461 Trabzon maçı ile ligde oynanacak Beşiktaş maçları var.
Kupada gruptan lider olarak çıkmayı garantileyen Fenerbahçe'de, 1461 Trabzon maçı, oynamayan futbolcuların sahada yeralacakları bir maç.
Beşiktaş maçı ise, ligde belki de Fenerbahçe'nin kaderini belirleyecek bir maç.
Kazanılması halinde Beşiktaş'ı yarışta saf dışı bırakacaklar, kaybedilmesi halinde ise kendileri saf dışı kalacaklar.
Bu akşam sahada verilen mücadelenin karşılığı galibiyetti ve bu galibiyet, maçın son dakikalarında gelirken, hakem Hüseyin Sabancı'nın, maçın 87.dakikasında Moussa Sow'a yapılan net penaltıyı vermemesi belki de maçın en kritik pozisyonlarındandı.
Bununla birlikte Hüseyin Sabancı, maç içerisinde sarı kartla oynayan Kasımpaşalı Daljma ile Fabian Ernst'in sarı kartlık ikinci ve üçüncü faullerine göz yumması da Kasımpaşalı oyuncuların daha sonraki pozisyonlar için faullü oynamaları iştahını açtı.
Belki de bu iştahtan olsa gerek maçın son dakikasında belki de hiç olmadık pozisyonda penaltıya sebebiyet veren Yalçın'ın hareketi geldi.
Zorlanarak kazanılan Kasımpaşa maçının ikinci yarısında ortaya konan futbol, yukarıda da şu ana kadar ligde oynanılan en iyi futbol.
Umarız bu güzel futbol, ilerleyen haftalarda daha da artarak devam eder.
Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Hüseyin Sabancı, Cem Satman, Volkan Narinç
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Yobo, Egemen Korkmaz, Hasan Ali Kaldırım, Kuyt, Mehmet Topal (Dk. 56 Cristian), Meireles (Dk. 86 Caner Erkin), Emre Belözoğlu, Stoch (Dk. 59 Sow), Webo
Kasımpaşa: Isaksson, Abdurrahman Dereli, Yalçın Ayhan, Elyasa Süme, Sancak Kaplan, Viudez (Dk. 78 Pintos), Ernst (Dk. 70 Kerem Şeras), Sarmov, Djalma (Dk. 59 Halil Çolak), Adem Büyük, Uche
Goller: Dk. 2 Uche (Penaltıdan) (Kasımpaşa), Dk. 60 Webo, Dk. 90 Emre Belözoğlu (Penaltıdan), Dk. 90+5 Sow (Fenerbahçe)
Sarı Kartlar: Dk. 26 Djalma, Dk. 49 Ernst, Dk. 71 Halil Çolak, Dk. 87 Isaksson, Dk. 89 Yalçın Ayhan (Kasımpaşa), Dk. 37 Emre Belözoğlu, 90+2 Volkan Demirel (Fenerbahçe)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder