Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

27 Ocak 2013 Pazar

Gaziantepspor : 1 - Fenerbahçe : 2 (Spor Toto Süper Lig 19.hafta maçı) BİTİRİM İKİLİ : SOW-SEMİH


Ligde 84 gün sonra deplasmanda kazanan Fenerbahçe, sıkıntılı geçen süreçte bir nebze de olsun nefes alırken, yine ilk yarıda oynadığı futbolla taraftarlarına saç-baş yoldurttu resmen.

Yobo'nun Afrika'da olduğu bu günlerde forma şansı bulan Egemen Korkmaz, performansıyla resmen "ayağına kurşun sıkıyor."

Geçen sezon Beşiktaş'ta yakaladığı seri ve performansı Fenerbahçe kariyerine taşıyamayan Egemen Korkmaz, Gaziantepspor maçının da Fenerbahçe adına en çok konuşulacak futbolcularının başında geliyor.

Ancak negatif anlamda..

Gaziantepspor'un attığı golde defansa büyük bir hata yapan Egemen Korkmaz, Cenk Tosun'a yaptığı kontrolsüz hareketin karşılığında ise net bir penaltıya sebebiyet verdi. Ancak bu pozisyonda hakem Kamil Abitoğlu, penaltıyı vermedi Fenerbahçe aleyhine..

Gökhan Gönül'ün cezalı olduğu akşamda sağbekte oynayan Orhan Şam'in, maçın ilk yarısında akıllarda kalan tek hareketi, Moussa Sow'un rövaşatasında yaptığı orta olurken, ikinci yarıda sağbeke geçen "devşirme bek" Mehmet Topuz'un ise Orhan Şam'ın aksine takıma katkı noktasında artıları çok daha fazlaydı.

Maçta Gaziantepspor'un önde olduğu dakikalarda gelişen ani atakta Cenk Tosun'un önüne müthiş bir depar atarak geçen ve rakibini engelleyen, daha doğrusu pas verme konusunda rakibini rahatsız eden Mehmet Topuz, yine Semih Şentürk'ün attığı golde ise kafayla topu ceza sahası içerisine gönderen isimdi.

Elbette ki Mehmet Topuz bir sağbek değil.

Ancak Mehmet Topuz gibi yüreğini sahaya koyan isimlerin fazlalığına fazlaca ihtiyacı var Fenerbahçe'nin..

Solbekteki Hasan Ali Kaldırım, maç boyunca çok fazla ileri çıkarken zaman zaman defans arkasına sarkarak çizgiye inip orta yapmaya da çalıştı. Bu sezon oldukça fazla maçta forma giyen Hasan Ali Kaldırım, istikrarlı oyununu Gaziantep'te de devam ettirdi.

5 hafta sonra takıma geri dönen Raul Meireles, özellikle ilk yarıda çok çok fazla top kaybıyla oynarken, ikinci yarıda da zaman zaman bu hatalarına devam etti. Raul Meireles'in sarı kart sınırında oynaması ve yeniden cezalı duruma düşmek istememesi de bu tutuk futbolunda kuşkusuz ki etkili oldu.

Aynı şekilde 3 sarı kartı cebinde olan Baroni de maçın özellikle ilk yarısında kötüler arasındaydı.

Son bölgede bir türlü istenilen pasları atamayan, aldığı toplarda ise resmen amatörce hatalar yapan Baroni, Semih Şentürk'ün oyuna girdiği ve 4-4-2 ye dönülen ikinci yarıda ise geriye gelerek aldığı toplar ve kurduğu oyunla "eh işte" dedirtti.

Ancak istenilen ve beklenilen Baroni'nin bu olmadığı da muhakkak.

Baroni'nin Fenerbahçe formasıyla oynadığı toplam 130 maçta 13 gol atması da aslında kendisi hakkında birtakım ipuçları veriyor bizlere. Gerçi bu 13 golün 8 ini de, Fenerbahçe kariyerinde tavan yaptığı geçen sezonun ikinci yarısında attı.

Kısacası Baroni, Fenerbahçe'nin sorunlu olan ön bölgede top tutan, adam eksilten, gol pası veren veya gol atan oyuncu tanımına uygun bir futbolcu değil. İşte bu nedenledir ki Belhanda konusunda ısrarcı davranıyorlar.

Kupa maçında adeta şov yapan Salih Uçan'ın oynadığı futbol bile, Baroni'nin oynadığı bu tutuk futboldan daha verimlidir Fenerbahçe takımına. Hata yapsa da, geleceği kurtarma adına Salih'in hatalarına göz yumulabilecekken, Baroni'nin gamsız, umursamaz futbolunu izledikçe insan hayıflanıyor işte.

Fenerbahçe'nin son haftalarında formsuz olan futbolcularından birisi de Dirk Kuyt.

Sezon başında yakaladığı o müthiş çıkışın ardından yaşadığı sakatlık sonrası bir türlü eski formuna kavuşamayan Dirk Kuyt, bu akşam da yenilen golden önce kaptırdığı topla buna neden oldu. Gerçi o pozisyonda hakem Kamil Abitoğlu, avantaj kuralını yanlış uygulayarak ta buna neden oldu ya, ayrı konu.

Yine aynı Dirk Kuyt, özellikle ilk yarıda her iki kanatta da oynamasına rağmen pas tercihlerini çok çok kötü kullandı ve olası tehlikeleri de başlamadan bitiren isimdi. Ancak yine de Kuyt'un diğer arkadaşları karşısında ön plana çıkan tek özelliği var, o da bitmek bilmeyen mücadelesi.

İşte Aykut Kocaman da bu özelliği ve profesyonelliği nedeniyle maçların tamamında Kuyt'a forma şansı veriyor. Skor ne olursa olsun.

Kısaca sayacak olursak Fenerbahçe'nin bu akşam Gaziantep'te aldığı galibiyetin mimarları bize göre,

1-Kritik defans müdahaleleriyle Bekir İrtegün,

2-Maça sağ açık olarak başlayıp, sol açık olarak devam eden ve ikinci yarıda ise hem Turgut Doğan Şahin gibi son derece süratli bir oyuncuyu marke ederken, hem de yaptığı kanat atakları ve kritik kademeleriyle, özellikle de Cenk Tosun'un gollük atağını engelleyen isim olan ve maçı sağbek olarak tamamlayan Mehmet Topuz,

3-İkinci yarıda girdiği oyunun şeklini değiştiren, hem attığı golle, hem de Fenerbahçe'yi ileride tutan, arkadaşlarının çoğalmasını bekleyen, atakların yönünü değiştiren ve sürekli tehlikeli olarak, yükselişini sürdüren Semih Şentürk,

4-Yine bu sezonun en verimli futbolcularında olan ve hemen hemen Fenerbahçe'nin girdiği her pozisyonun içerisinde olan Moussa Sow..

Bu isimlerin yanına maalesef ki başka bir arkadaşı ekleyemiyoruz..

Elbette ki futbol bir takım oyunudur, kazanmak ta kaybetmek te takımın eseridir.

Ancak ne hikmettir ki Fenerbahçe takımı kazandığı zamanlar hep birkaç futbolcunun olağanüstü gayretiyle kazanıyor..

Hayal kırıklıkları ise bu sezon oldukça fazla Fenerbahçe'de..

Yine de kötü oynadığı haftada kazanması önemliydi Fenerbahçe'nin..

Özellikle derbi haftasında ve kritik dönemece girilen bir süreçte kazanmak, üstelik te deplasman fobisini yıkmak açısından önemliydi.

Kupada 1461 Trabzon ve Bursa, ligde ise Gaziantep deplasmanlarında alınan bu galibiyetler, umuyoruz ki bir serinin de başlangıcı olur deplasman adına..

Hakem Kamil Abitoğlu'na gelecek olursak;

Gaziantepspor'un attığı golden önce rakip ceza sahası civarında Raul Meireles'e yapılan net faülün sonrasında avantaj kuralını yanlış değerlendiren, (Kuyt'un topu kaybetmesi neticesinde avantaj kuralı da kaybolmuş oluyor ve o pozisyonda faul kararı verilmesi gerekiyordu.) Abitoğlu, yukarıda da bahsettiğimiz gibi Egemen Korkmaz'ın kontrolsüz hareketine de penaltı kararı vermeyerek maçın skoruna etki eden isimdi.

Moussa Sow'un attığı goldeki "ince ofsaytı" göremeyen ise Abitoğlu değil, yardımcı hakem Adil Sinem'di.

Tıpkı 1-1 den sonra gelişen bir atakta rakip kaleciyle karşı karşıya kalacak Moussa Sow'a kaldırdığı yanlış bayrakta olduğu gibi..

Nihayetinde Fenerbahçe, "bitirim ikilisi" Moussa Sow ve Semih Şentürk'ün yanyana oynadığı bir maçı daha kazanarak derbi öncesi puantajda avantaj yakaladı.

Stat: Kamil Ocak

Hakemler: Mustafa Kamil Abitoğlu, Orkun Aktaş, Adil Sinem

Gaziantepspor: Karcemarskas, Şenol, Medunjanin, Turgut, Bekir, Sarnas (Dk. 81 Tufan), Kemal, Serdar, Cenk, Kocojevic, Taşkın (Dk. 66 Oktay)

Fenerbahçe: Volkan, Egemen, Hasan Ali, Bekir, Mehmet Topal (Dk. 75 Caner), Sow (Dk. 86 Salih), Kuyt, Meireles, Baroni, Mehmet Topuz, Orhan (Dk. 46 Semih)

Goller: Dk. 42 Sernas (Gaziantepspor), Dk. 65 Sow, Dk. 83 Semih (Fenerbahçe)

Sarı kart: Dk. 43 Sernas, Dk. 53 Serdar (Gaziantepspor), Dk. 83 Semih (Fenerbahçe)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder