.gif)
Fenerbahçe, derbi öncesinde hem puantajda, hem de oyuncu anlamında kayıp vermek istemiyordu maç öncesinde.
Öncelikle bu cümleyi bir kenara not edelim ve bu cümle etrafında değerlendirelim İstanbul Büyükşehir Belediyesi maçını.
Sarı kart cezası sınırında olan Meireles ve Mehmet Topal ikilisine, maçın daha henüz 19.dakikasında kendi hatasını telafi etmek isterken hata yapan ve kart gören Baroni'nin kartını da ekleyecek olursak, maçın ilk yarısında neredeyse Fenerbahçe orta sahası topa ve mücadeleye hiç girmedi dersek yanlış bir söylemin içerisinde olmayız.
Hatta bu pozisyonların birisinde yanından geçen oyuncuya dokunmamak için ellerini havaya kaldırarak teslim bayrağını çeken Meireles'in bu görüntüsü, stadda büyük bir tepkiye neden oldu.
Bununla birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi oyuncuları, orta sahada Fenerbahçe'nin bu zaafından çok fazlaca faydalandılar.
Baroni, geçen hafta Kayseri'de altıpas içerisinden kaçırdığı gollere nazire yaparcasına maçın hemen başında attığı golle moral bulurken, çok kısa zaman sonra kendi ayağındaki topu rakibe kaptırarak hem sarı kart alıp, hem de maça dengeyi getiren oyuncu olarak ta moral bozdu açıkçası.
Ama maç içerisinde Fenerbahçe'nin iyi oynayan oyuncularından birisiydi Baroni.
Stoch'un yokluğunda forma şansı bulan Caner Erkin ise, Baroni'ye yaptığı asist dışında vasat bir görüntü içerisindeydi. Hasan Ali Kaldırım'ın oyundan çıkmasından sonra solbeke geçen Caner Erkin'in, özellikle Fenerbahçe galip duruma yükseldikten sonraki hamleleri ise zorlanmasına rağmen yerindeydi.
Dirk Kuyt, belki maçın skoruna etki edecek bir performans sergilemese de Fenerbahçe'nin sahadaki en çalışkan oyuncularının başında geliyordu. Aslında Dirk Kuyt, mücadele standardı olan bir oyuncu. Tek eksiği belki de pas tercihlerini iyi yapamaması.
Maçın ikinci yarısında ise sahada daha fazla mücadele eden bir Fenerbahçe vardı.
Sarı kart riskini unutarak oynayan Meireles ve oyuna ikinci yarıda giren Sezer Öztürk'ün önderliğinde toparlanan Fenerbahçe orta sahası, artık ikili mücadelelerde daha fazla cesur, top kullanmada daha fazla becerikliydi.
Maç içerisinde 16 korner kullanan Fenerbahçe, 15.kornerinde aradığı galibiyet golünü de buldu.
Bu sezonun formda futbolcularından olan Bekir İrtegün, hem defans görevini eksiksiz şekilde yerine getirdi hem de attığı golle Fenerbahçe'nin adeta kurtarıcısı oldu derbi öncesinde.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ataklarında Bekir ile birlikte Yobo da hatasız oynayanlar arasındaydı. Rakibin etkili ismi Webo'ya duran top haricinde pozisyon vermezlerken, bu performansları umarız önümüzdeki hafta da devam eder çift forvet oynayan rakip karşısında.
Başta da söylediğimiz gibi, Fenerbahçeli futbolcuların aklında hep önümüzdeki hafta oynanacak maça eksiksiz çıkma telaşı vardı. Bu düşünce, maçın her anında kendisini açık bir şekilde belli etti.
İstanbul Belediye'nin attığı golde Volkan Demirel ve Gökhan Gönül'ün ortaklaşa yaptığı hatalar ise, kendilerinin "nazarı" olsun.
Maçın hakemi Süleyman Abay'a gelecek olursak;
Çok sık Fenerbahçe maçı yönetmeyen Süleyman Abay, anlaşılmaz şekilde yönettiği her Fenerbahçe maçında yaptıkları ve yapmadıklarıyla adeta maçın önüne geçen isim oluyor.
Bu akşam da Fenerbahçe'nin her atağında çaldığı yersiz düdüklerle hem maçı soğuttu, maçı soğuttuğu gibi Saraçoğlu tribünlerindeki atmosferi de ısıttı.
Zayetta ile nizami bir mücadele içerisinde olan Sow'a çaldığı faul sonrası adeta saçmalayan Süleyman Abay, gerilen ortamın ardından maçın devre arasında Sow'a çıkardığı sarı kartla ise "kendisine yakışanı" yaptı.
Yine aynı Zayetta'ya çıkardığı sarı kartın rengi ise, Süleyman Abay'a göre sarı, "futbol kurallarına" göre ise kırmızı olmalıydı aslında.
Hani klişe bir laf vardır ve hep söylenir ya;
"Kötü hakemi de yeneceksin arkadaş"
Fenerbahçe aslında bu akşamki galibiyetiyle sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni mağlup etmedi, aynı zamanda Süleyman Abay'a ve O'ndan "medet umanlara" da okkalı bir cevap verdi maç sonunda.
Son bir söz de rakibin Teknik Direktörü Bülent Korkmaz'a;
Maçın sonunda oyuncular ve teknik adamlar saha içerisinde forma değişip birbirlerini tebrik ederler hemen hemen her maçta.
Bu maçta da böylesine enstantaneler yaşanırken, maç sonunda kendisinin elini sıkmak isteyen Caner Erkin'in elini sıkmayan ve tersleyen Bülent Korkmaz, anlaşılan o ki, futbol oynadığı yıllardaki tablosunun çok ta uzağına gitmemiş.
Boşuna dememişler;
"Can çıkmadan huy çıkmaz" diye..
Maç özeti :
Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Süleyman Abay, Ali Saygın Ögel, Erdem Bayık
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül (Dk. 90+3 Egemen Korkmaz), Bekir İrtegün, Yobo, Hasan Ali Kaldırım (Dk. 67 Krasic), Kuyt, Mehmet Topal (Dk. 46 Sezer Öztürk), Cristian, Meireles, Caner Erkin, Sow
İstanbul Büyükşehir Belediyespor: Eduardo, Geraldes, Metin Depe, Zayatte, Ekrem Ekşioğlu, Gökhan Süzen, Cihan Haspolatlı (Dk. 80 Visca), Mahmut Tekdemir (Dk. 85 Taner Yalçın), Zeki Korkmaz, Holmen (Dk. 88 Ömer Can Sokullu), Webo
Goller: Dk. 5 Cristian, Dk. 79 Bekir İrtegün (Fenerbahçe), Dk. 19 Webo (İstanbul Büyükşehir Belediyespor)
Sarı Kartlar: Dk. 18 Cristian, Dk. 45 Gökhan Gönül, Sow (Devre arası), Dk. 60 Hasan Ali Kaldırım, Dk. 79 Bekir İrtegün (Fenerbahçe), Dk. 31 Zayatte, Dk. 84 Visca (İstanbul Büyükşehir Belediyespor)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder