Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

18 Kasım 2012 Pazar

Eskişehirspor : 1 - Fenerbahçe : 1 (Spor Toto Süper Lig 12.hafta maçı) 3 TEMMUZ SÜRECİNE DEVAM !!


Ligde son 2 maçını kazanan Fenerbahçe, liderin puan kaybettiği haftada zorlu Eskişehirspor deplasmanına mutlak galibiyet amacıyla gitmişti maç öncesinde.

Son haftalardaki futbolunda gözle görülür bir şekilde düzelme görülen Fenerbahçe'de, Eskişehirspor karşısına son Orduspor maçı 11 inden sadece Caner Erkin kendisine yer bulurken, Miroslav Stoch ise kulübedeydi.

"Akacak kanın damarda durmayacağı" misali.

Gerçi Caner Erkin için Eskişehir deplasmanları hiç te uğurlu gelmiyor.

Nedeni anlaşılmaz bir şekilde.

Yoksa işin sırrı, Fenerbahçe'nin şampiyon olduğu 2010-11 sezonunda deplasmanda Eskişehirspor'u 3-1 mağlup ettiği maçta Caner Erkin'in attığı muhteşem golün "laneti" midir bilinmez, ancak bilinen gerçek o ki, Caner Erkin'i bu akşam da "Fırat Aydınus'un" sevmediğiydi.

Maçta verdiği ve vermediği kararlarla, maçın çok çok önüne geçen "Kartal Fırat" lakaplı Fırat Aydınus, Caner Erkin'e gösterdiği kırmızı kartın izahını ve hesabını, önce "kendi vicdanına karşı" vermek zorundadır.

Sonra da bütün futbol kamuoyuna.

Kariyeri boyunca yönettiği 30 Fenerbahçe lig maçında, toplam 7 Fenerbahçeli futbolcuya direkt kırmızı kart çıkartan Fırat Aydınus, aslında Fenerbahçe'yi de pek sevmez.

Kendileri için profesyonellikten öte, "renkler" önemlidir zira.

Bunu, verdiği kararlarla çok fazla gördük, maalesef te görmekteyiz.

Tıpkı Hüseyin Göçek'in, bazı GS maçlarında "aslan" kesildiği gibi.

Mesela geçen haftaki Mersin İdmanyurdu-GS maçında Ambarat'ın Cluio'yu ceza sahasında indirdiği pozisyonda yaptığı gibi.

Öyle ya, Hüseyin Göçek te bir zamanlar GS Erkek Basketbol takımında "lisanslı olarak" spor yaşantısında bulunmamış mıydı yoksa?

Fırat Aydınus'a dönecek olursak;

Maçın önüne geçti demiştik yukarıda.

Örneklerle gidelim.

Maçın uzatmasının da uzatmasında, "hem de tartışılır ve de çok kolay şekilde" çaldığı penaltıyı acaba bu ligde kaç takımın aleyhine çalabilir Fırat Aydınus?

Hele "malum takım" aleyhine çalabilir mi acaba?

Necati Ateş'in hemen gözü önünde eliyle alıp atağı şekillendirdiği ve direkten dışarı çıkan şutunda bile, "Fenerbahçe'nin kaderiyle daha nasıl oynayabilirim" diye düşünüyordu kesin Fırat Aydınus.

Sezer Öztürk'e Tello'nun bir boksör gibi saydırdığı pozisyonu da ancak Fırat Aydınus ve O'nun "çaylak" denilebilecek tarzdaki tecrübesiz yardımcıları göremezdi, nitekim göremediler de.

Ama o göremeyen gözler, Caner Erkin'in ne hikmetse bir hava topı mücadelesinden sonraki     -sözüm ona küfrünü- "kalp gözleri açık bir şekilde" hem duydular, hem de gördüler.

Ortada hem de "çocuklar üzerine edilen yeminler" olmasına rağmen.

3 Temmuz'dan bu yana Fenerbahçe'yi "ince ince" doğrayan ve doğramakla görevli gören güç, bu akşam da yine görevinin başındaydı Eskişehir'de.

Ligde son haftalarda yakalanan ve devam etmesi muhtemel bir serinin önüne geçmeyi, kendilerine görev addeden bu güç, maalesef ki zaman zaman Fenerbahçe "iç bünyesinde" amacına da ulaşıyor.

Öyle ya,

O meş'um süreçte camiasının yanında dimdik duran Fenerbahçe taraftarı, o dönemlerde takımı bir ve dik tutan "Kocaman" yürekleri şimdilerde sorgulamıyor mu, bu "akımların" etkisinde kalarak.

Hergün TV ler ve spor medyası, içlerindeki kinleri kusmaya devam etmiyorlar mı Aziz Yıldırım şahsında Fenerbahçe'ye?

"O'nu çekme bunu çek" laf ve lakırdılarının basın toplantılarında gırna gittiği bir ortamdan sonra bile eğer bu ülkenin spor medyası derneği olan kurum, açıklamasında başkalarını suçluyor ve olayın sorumlusu olarak, basın odasına giren kişileri topluma afişe etme telaşı içerisine giriyorsa,

Kendilerine yapılan bu hareket karşısında sessiz kalabilme "onurunu" kendilerine yedirebiliyorlarsa eğer;

Veya bu konuyu sadece yüksek sesle gazetesinde dile getiren bir gazeteci, "bir gece yarısı operasyonuyla" birlikte görevinden alınabiliyorsa eğer;

Kimin umrunda Fenerbahçe'nin Eskişehir'de puan kaybettiği?

Kimin umrunda Caner'e çıkan kart, Hasan Ali'ye çalınan  penaltı, Sezer'e atılan yumruk?

Bu ülke futbolu ve futbol adaletinden zevk alıp güvenebilen varsa eğer,

Beri gelsin.

Gerisi hikaye..

Hem de bitmeyen türden.

***

Stat: Eskişehir Atatürk


Hakemler: Fırat Aydınus, Cem Satman, Aleks Taşçıoğlu

Eskişehirspor: Boffin, Veysel (Dk. 71 Burhan), Servet, Diego, Dede, Hürriyet, Alper, Tello, Kamara, Necati, Erkan (Dk. 46 Akaminko)

Fenerbahçe: Volkan, Hasan Ali, Bekir, Mehmet Topal, Yobo, Sow, Kuyt, Meireles, Baroni (Dk. 79 Sezer) (Dk. 90+3 Selçuk), Gökhan (Dk. 80 Mehmet Topuz), Caner

Goller: Dk. 45+4 Necati (penaltıdan) (Eskişehirspor), Dk. 57 Sow (Fenerbahçe)

Kırmızı kart: Dk. 27 Caner (Fenerbahçe)

Sarı kartlar: Dk. 89 Alper, 90+3 Diego (Eskişehirspor), Dk. 73 Meireles (Fenerbahçe)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder