Fenerbahçe : 0 - Trabzonspor : 0 (Spor Toto Süper Lig 5.hafta maçı) ŞANS MI ŞANSSIZLIK MI?

Fenerbahçe, son Marsilya maçındaki kötü anılar ve kötü anlarını silmek amacıyla, bir kez daha çıktı Kadıköy'deki bayan taraftarlarının önüne..

Rakibi, her ne kadar "kupamızı isterük" nümayişlerine devam ediyor olmasına ve bu söylemlerle maça çıkmış olsa bile, Fenerbahçe haketmiş olduğu şampiyonluk kupasını müzesinde sergilemekten de ayrı bir gurur duyuyor mutlaka..

Son Marsilya maçındaki 11 den Caner Erkin'in yerine Miroslav Stoch tercihiyle başlayan Aykut Kocaman, maçın başından itibaren Trabzonspor kalesine yüklenmeye başladı.

Orta sahada Meireles ve Mehmet Topal üzerlerine düşen görevi yerine getirmeye çalışırken, Hasan Ali Kaldırım her geçen gün takıma ve mevkisine ısınırken geliştirdiği etkili ataklarla sıkça isminden bahsettirdi maçta.

Gökhan Gönül'ün hücum bindirmelerini yerinde yapmasına karşın Mehmet Topuz'un orta sahaya yakın oynaması, oyunun da sıkışmasına neden oldu. Halbuki Fenerbahçe'nin bildik atakları ve etkili anları, hep oyunu kanatlara yıktığı anlarda olmuştur.

Trabzonspor'un kontraatak düşüncesi içerisinde sahada yeralmasının yanısıra Fenerbahçe'nin artarak devam eden baskısı, Bamba ve Onur'dan döndü.

Alex'in bildik ara pasları ve oyun zekasıyla birlikte rakip kaleye iyice yüklenen Fenerbahçe, bu dakikalarda şanssızlığını kıramazken, Moussa Sow'un sakatlıktan sonraki formsuzluğu da devam ediyor. Alex'ten direkten dönen topuyla, Trabzonspor'un direkten dönen 2 şutu, maçtaki önemli anlardandı.

Maçın ikinci yarısında oyunu tamamen kendi sahasında kabul eden ve kazandığı toplarla Fenerbahçe kalesinde etkili olmaya çalışan Trabzonspor, bu düşüncesinde zaman zaman da başarılı oldu.

Fenerbahçe'nin gol için yaptığı atakların ve baskının sonuçsuz kalması, Trabzonspor'u oyunda tutarken Fenerbahçe'nin de direncini kırıyordu.

Yukarıda da değindiğimiz maçı 0-0 da tutan, Trabzonspor cephesinde önce Bamba, sonra da kaleci Onur'du.

Bekir İrtegün'ün kaleye giden topunu çizgiden çıkartan Sapara'yı da unutmamak lazım.

Fenerbahçe'de ise Volkan Demirel, özellikle Gökhan Gönül ile Yobo'nun, Trabzonspor'un etkili gollük ataklarında set olduklarını da unutmayalım.

Maçın son bölümünde Baroni, Semih Şentürk ve Recep Niyaz'ın oyuna girmeleri, Fenerbahçe adına skoru değiştirmezken geride kalan her dakikada ise Trabzonspor'un nisbeten daha etkili kontrataklar yaptığını gördük.

Maçın sonlarına doğru forvete Semih Şentürk'ü alan, Alex'i biraz daha ileriye çeken ve orta sahada Mehmet Topal-Meireles ile gol arayan Aykut Kocaman, geride bıraktığı boş alanlarda rakibine kaptırdığı topların gol olmaması noktasında ise Olcan Adın'a içten içe şükran duymuş olsa gerek. Kısacası Fenerbahçe, son 10 dakikadaki oyun anlayışıyla eğer Trabzonspor'a mağlup olmadıysa, bunda hiç kuşkusuz ki Trabzonsporlu futbolcuların son noktadaki beceriksizlik veya şanssızlıklarıyla Fenerbahçe'nin şansı etkili olmuştur.

Tabi ki bunda Fenerbahçeli futbolcuların gole konsantre oyunlarının etkisi büyüktü.

Nihayetinde bu bir lig mücadelesi ve puan kayıplarının olması son derece olağan.

Ancak bu süreçte ise lig liderinden puantaj olarak geriye düşüp avantaj kaybetmemek te lazım.

Fenerbahçe'nin önceki sezonlardan farkı, önceki sezonlarda ne kadar da kötü oynasa bir şekilde maç kazanırken, bu sezon iyi oynamasına rağmen maç kazanmakta zorlanıyor olmasıdır.

Umarız ki bu şanssızlık bir an önce son bulur ve Fenerbahçe, ligde yükselişe geçer.