"Günahımız çok bizim" (!!)

Çok haklısınız..

Günahımız çok bizim..

Belki de en büyük günahımız, yıllar önce Kulüpler Birliği'ne "Trabzonspor da bu ülkede şampiyon olmuş takımdır, bizim yayın gelirimiz ne ise, Trabzonspor'a da aynı oranda pay verilmesi gerekir." diyen "Günahkâr bir başkanımız var bizim."

Çok haklısınız..

Günahımız çok bizim..

2003 yılında, "bizzat şahidi olduğum" (o dönemde Trabzonspor'da forma giyen bir futbolcu kardeşimin sözleri üzerine) Gökdeniz Karadeniz transferinden, "Aman Başkan, Trabzon halkı bizi paralar, gel etme eyleme, vazgeç bu sevdadan" yalvarışlarına kıyamayarak, imzaladığı mukaveleyi yırtıp atan "Günahkâr bir başkanımız var bizim."

Çok haklısınız..

Günahımız çok bizim..

Selçuk İnan, Manisaspor'da forma giyerken ve Fenerbahçe ile görüşme halindeyken, "Aman başkan, sen 10 tane Emre alabilirsin, ama biz bir Selçuk alabiliriz, gel vazgeç bu işten, Selçuk'u bize bırak" yalvarışlarına kulak vererek transferden vazgeçen "Günahkâr bir başkanımız var bizim."

Çok haklısınız..

Günahımız çok bizim..

18 takımın yeraldığı bir ligde, sadece kendi göbeğini kendisi kesme derdine düşen bir takım, bütün yanlış karar ve yanlı yorumlara rağmen, gıkını çıkarmayan "Günahkar bir başkanımız var bizim."

Çok haklısınız..

Günahımız çok bizim..

2 hafta önce Fenerbahçe maçlarında 1600 beygir gücüyle mücadele edenler, 2 hafta sonra "kumdan kaleler" kuruyor ülkemizde ve bizler de bu "tiyatronun" içinde yeraldığımız için, "Günahımız çok bizim."

Çok haklısınız..

Günahımız çok bizim..

Böylesine iğrenç bir pankart tribünlerde asılı olmasına rağmen müdahale etmeyen, müdahale edenlere de "Aman gerginlik olmasın, bırakın asılı kalsın" diye "tavsiye kararı veren" bir Federasyon gözlemcisi ve temsilcisinin varolduğu bir ülkede, futbol adına güzellikler sergilemeye çalıştığımız, bu ülkede "ismini bile bilmediğiniz" ücra köşelerde "Spor Okulları" açıp, o bölge gençliğini "türlü türlü tehdit ve tehlikelerden" uzak tuttuğumuz için, sokak çocuklarını topluma kazandırma projesi altında, 3-5 yıl sonra olimpiyat podyumlarına çıkarttığımız için, yine ismini bile bilmediğiniz bölgelere "100 bin kıyafet, 100 bin kitap" göndererek, yaşama sevinci verdiğimiz için...

Çok günahkârız..

Haklısınız..

"Faroz" da "Günahkar"

Telekom'da "İnandık Size."

"Günahkârız" dedik ya..

Bir gün sizi de "yakacağız."

Her gün birinizi, birgün hepinizi."

Nokta nokta..