
Nazım Hikmet'in unutulmaz dizelerindendir;
"Bana mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin?"
Abidin Dino çizdi mi çizmedi mi bilemeyiz ancak bildiğimiz bir gerçek var ki, o da
Mutluluğun resmi şu anda, Trabzon'da..
Ama ne mutluluk....
Haftalardan beri allayanlar, pullayanlar, sallayanlar, "yollayanlar" yalaşanlar, yılışanlar, yalvaranlar, yakaranlar...
Hepsi ama hepsi orada..
Yetmedi, bu akşam meyvelerini yemeğe "devam ettiler."
Rezaletin daniskasını izledi bu akşam bütün Türkiye..
Ama aynı akşam, Türkiye'nin başka bir bölgesinde ise büyük bir güzelliği de izledi "gören gözler."
Bir yanda "Günahların Takımı" diğer yanda "İnandık Size"
Bir yanda her türlü rezilliği, çirkinliği, iftirayı ve aşağılanmayı, diğer yanda ise kutsiyeti, gururu, güveni ve gıptayı barındıran görüntüler..
İşte iki farklı stadda iki farklı görüntü sergileniyorken, saha içerisinde de farklı görüntüler sergileniyordu..
Trabzonspor'un şu anda Fenerbahçe'ye "rakip olmasına" imkan, hatırlanacağı gibi 4 hafta önce Kadıköy'de oynanan Fenerbahçe-Bursaspor maçında, o maçın hakemi Kuddusi Müftüoğlu tarafından verilmişti..
Yine hatırlanacağı gibi o maçta Semih Şentürk'e yapılan çok net bir penaltıyı vermeyen Kuddusi, maçı 0-0 a "bağlamış" ve Trabzonspor'u yarışın içinde "tutmuştu."
Yine 2 hafta önce Kadıköy'de "meydan muharebesine" çıkan "Tolunay'ın fedaileri" bu akşam Trabzon'da "gölge markajındaydılar."
Tabi Tolunay da..
Ha bu arada "Centilmen Başkanı" unutmayalım..
Gerçi bu akşam göremedik "cemalini."
Acaba şu anda ne yapıyor dersiniz?
Ceza sahasının 1.5 metre dışından kazandıkları penaltı üzerine, FİFA'ya oyun kurallarının değişmesi ve penaltı kazanma sınırını orta sahaya çekme konusunda görüş bildirmenin muhasebesini mi yapıyordur, yoksa Cüneyt Çakır gibi bir hakeme sahip oldukları için "gurur mu" duyuyordur?
Veya, taraftarının çok ince "zekası ile" keşfettikleri ve büyük bir "gururla" sergiledikleri pankarta bakıp keyifleniyor mudur?
Böylesine iğrenç, böylesine aşağılık oyunların oynandığı bir ligde Fenerbahçe, her sezon şampiyonluğa oynadığı için "büyüktür."
İslam Çupi'nin söylediği gibi "Şampiyonluk büyüklüğü değildir." O'nun büyüklüğü..
Sizler,
Sadri Şenerler, Burak Yılmazlar, Cüneyt Çakırlar, Kuddusi Müfüoğulları...
"Kısa çöpün, uzun çöpten hakkını isteyeceği" günü bilir misiniz?
Eminiz ki bilirsiniz..
Ama bir şeyi daha bilmeniz gerekiyor:
O da,
O büyük gün, iki elimizin iki yakanızda olacağıdır..
Vesselam...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder