Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

24 Eylül 2015 Perşembe

Bayramsa bayramınız, mübarek ola !!



Yine bir bayram sabahındayız..

Bayram nasıl bayram?

Düşünün bakalım geçen bayramdan bu yana, ne değişti bu dünyada, bu ülkede?

Her tarafta yine zulüm yok muydu geçen bayramda?

Dünyanın her köşesinden yine mazlumların sesi, sessiz bir çığlık gibi tırmalamıyor muydu kulaklarımızı?

Vatanın dört bir yanından yine şehit haberleri gelmiyor muydu hergün üçer-beşer?

Veya yine ağlamıyor muydu Filistin, Eritre, Doğu Türkistan, Suriye, Irak'taki mazlumlar?

Aç değil miydi Somali, Togo, Moro, Myanmar'daki insanlar?

Hiçbir şey değişmedi tabi ki.

Ülkenin fildişi kulelerinden mazlum edebiyatı yapanlar, yine ekranlarda gerdan kırdılar, "öhömmm" diyerek cümlelerine başlarken, reklam aralarında havyar yediler, aç midelere inat şekilde.

"Allah'ın bir pulunu bekleyedursun on kul,
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.
Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa,
Yaşasın kefenimin kefili karaborsa."

dizelerinde şairin zikrettiği acı gerçek, hergün bir kez daha çıktı karşımıza bütün vahşi çıplaklığıyla..

Bodrum sahillerinde denize giren mutlu azınlığın hemen yanıbaşında cansız bedenleri karaya vurdu Aylan bebeklerin..

Çukurca'da 16 fidan gitti sadece bir günde..

Ramazan bayramından Kurban bayramına kadar tam 250 vatan evladı, "kurban" edildi bu ülkenin geleceğine, kurtuluş ve selametine..

Doğu Türkistan'da sadece soyları devam etmesin diye yeni doğan bebekler, annelerinin ayaklarından asıldı aynı iple uçurumların kenarlarında..

Sayfaların yetmeyeceği, cümlelerin kifayetsiz kalacağı daha birçok vahşet sahnesi yaşandı geçen bayramdan bu bayrama..

Cinnet geçiren babalar, evden kaçan evlatlar, bunalıma giren ve dağılan aileler..

Daha birçok gerçek yaşandı iki bayram arasında..

Öyleyse daha fazla uzatmayalım ve klasik olan o bayram mesajını geçelim..

BAYRAMSA BAYRAMINIZ, MÜBAREK OLA..

Diyelim ve Abdurrahim Karakoç ile tamamlayalım sözlerimizi..

Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine

Kızı "Bayram" dedi, yalın ayaklı
Adam "Bayram" dedi, tam ağlamaklı..

Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi, dili tutuldu
Güç belâ ağzından bir "off! " kurtuldu

Oğlu "Bayram" dedi, sırtı yamalı
Adam "he ya" dedi, gözü kapalı..

Düşündü kış yakın, evde odun yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok

Avrat "Bayram� dedi, eğdi başını
Adam "evet" dedi, sıktı dişini..

Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara

Takvim "Bayram" dedi, silindi yazı
Adam "öyle" dedi, bağrında sızı..

Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Aylar, yıllar, günler erirken yasta

Yer-gök "Bayram" dedi, ağzını açtı
Adam "Bayram" dedi, evinden kaçtı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder