Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

7 Ekim 2013 Pazartesi

Fenerbahçe : 0 - Trabzonspor : 0 (Spor Toto Süper Lig 7.hafta maçı) BU YOLUN SONU MUTLU !!


Ligin lideri, Kadıköy'de tam 16 yıldır kaybetmediği Trabzonspor karşısına, yine galibiyet parolasıyla çıktı.

Daha maçın 2.dakikasında Holmen ile net gol pozisyonuna girmesi de, daha o dakikadan itibaren maçın, tıpkı 2010-11 sezonunun son haftasında olduğu gibi Fenerbahçe takımıyla, Trabzonspor kaleicis Onur Kıvrak arasında geçeceğini gösterdi.

Alves'in son dakika sürpriz sakatlığı nedeniyle, geçen haftayı sakat geçiren ve tek antrenmanla maça çıkan Egemen Korkmaz ve yine sakatlığı nedeniyle geçen haftaki takım çalışmalarının tamamında yeralmayan Bekir İrtegün'den defans hattını oluşturan Ersun Hoca, sağ ve sol beklerde değişikliğe gitmezken, orta sahada ise Meireles'in yokluğunda Holmen-Alper-Mehmet Topal üçlüsüne görev verdi.

Hücum hattı, Türkiye'de belki de başka hiçbir takımda olmayan Fenerbahçe'de, ne yazık ki bu hattı besleyecek iyi bir orta saha virtiözünün olmayışı nedeniyle de bu golcü isimlerin gerçek performansı sahaya yansımıyor.

Evet, Fenerbahçe şu anda ligin en çok gol atan ve en çok pozisyona giren takımı ancak öyle pozisyonlarda öyle paslar yanlış tercihlerle heba oluyor ki, gerçekten kahrolmamak elde değil.

Son 3 sezonu adeta kendisine zindan eden bir zihniyetin temsilcisiyle oynayacaktı Fenerbahçe,

Dolayısıyla bu maçın önemi, tribünleri de, oyuncuları da yeterince germişti.

Bu gerginlikten de olsa gerek ki, son paslara iyi tercihler yapılamaması, vuruşlarda acelecilik yapılması, rakibin kalecisinin yine bu maçı hayatının maçı olarak görmesi, rakibin orta alan ve defans hattının, kendi 18 leri içerisinde kümelenmeleri, hakemin anlamsız ve işi çığırından çıkartan düdükleri gibi çeşitli nedenlerden dolayı, Fenerbahçe bu akşam galip gelemedi.

Orta alanda Alper Potuk ve Samuel Holmen'in ilk yarıda rakipleri karşısında topla dripling yaparak rakip ceza sahası önüne gelmesine rağmen, final paslarını iyi yapamamaları, golün gelmemesinin gerçek nedeniydi.

İkinci yarıda Emre Belözoğlu'nun oyuna girmesiyle birlikte bu paslar nisbeten yerine ulaşsa da, bu dakikalarda da rakibin kalecisi yerinde hamlelerle bu tehlikeli pozisyonları bertaraf etti.

Pierre Webo, bu akşam gerçekten de çok çok şanssız bir günündeydi.

Yaptığı 3 tane gollük vuruş, rakip kaleciye takılırken, 22 metreden 136 km. hızla yaptığı vuruş ise direğe takıldı.

Kaleci Onur'un, her kale atışında topu oyuna geç sokmasına önlem almayan Hüseyin Göçek, bir anlamda tribünlerin de tansiyonunu yükselten isimdi.

Maçları, stattan izlemenin gerçekten de başka bir önemi var.

Çıplak gözle, birebir ne oluyor ne bitiyor görüyorsunuz.

Mesela, kaleci Onur, kenardan aldığı talimatla oyunu sürekli soğuttu. Teknik Direktörü Mustafa Reşit Akçay, özellikle ikinci yarıda her aut atışında kalecisine kenardan hareketlerle yavaş olmasını işaret ederken, son dakikanın içinde ise, yumruklarını sıkarak zafer kazanmış gibi havaya kaldırmasına, 4.hakemin ikazı geldi. "Tribünleri germe" mahiyetinde.

Bunun üzerine de hakemden özür dileyen tarzda bir hareket yaptı.

2010-11 sezonunun son haftasında, Bursasporlu Ozan İpek'ten Amerika tatili sözü aldığını itiraf eden çok çok "onurlu" Onur, bu defa da maçtan sonra kendisinden 7 yaş büyük olan Selçuk Şahin ve Volkan Demirel'e yaptığı terbiyesiz hareketlerle, hiç te isminin adamı olmadığını bir kez daha kanıtladı.

Her insan, futbolcu olur, her insan teknik adam olur, her insan her bir meslek sahibi olur, ama her insan "adam olamaz adam.."

Vesselam..

Kısacası Fenerbahçe, bu akşam rakibinin kalesine 65.dakikada ilk şutu atmasına (o da 30 metreden karavana bir şut) neden olacak, maç boyunca %65 oranında topa sahip oluyor, 11 korner atıyor, kaleye 22 şut çekiyorsa eğer, bu maçın teknik, taktik v.s. analizi olmaz..

Tamamen şanssızlık denir, çıkılır işin içinden..

Hele de rakibiniz, son 10 dakikada iki forvetini de çıkatıp yerine 2 savunmacı alıyorsa, Mustafa Yumlu, Giray Kaçar, Aykut Demir gibi 3 stoperle maçı tamamlıyorsa, sonrasında da Zeki Yavru'yu bu 3 lüye ilave ediyorsa eğer, siz gerçekten de "korkulacak bir takımsınız" demektir.

Lig gibi uzun süreçte olur böyle yol kazaları diyelim.

Fenerbahçe, bu akşam oynadığı tempolu oyunu ligin geneline yayabilirse zaten, bu maçın hiçbir değeri kalmaz ilerleyen haftalarda..

Sağlık olsun..

Hakem Göçek'e gelecek olursak;




Geçmişinde Galatasaray Basketbol takımında lisanslı olarak forma giyen Hüseyin Göçek, bu akşam yönettiği maçla, yine kariyerine bir Fenerbahçe maçı daha ekledi.

"Kara bir leke" olarak.

Tıpkı, 2011-12 sezonunda İstanbul'da oynanan ve hani o meşhur savcının "biz zaten Andre Santos'un 95.dakikada atacağı golü ve Fenerbahçe'nin maçı 1-0 kazanacağını biliyorduk" dediği o unutulmaz Gaziantepspor maçı gibi.

Tıpkı, geçen sezon yine Kadıköy'de oynanan Mersin İdmanyurdu lig ve Eskişehirspor kupa maçlarında yaptığı yönetimler gibi..

Maç içerisinde inceden inceye çaldığı düdüklerle adeta Fenerbahçe'yi dilim dilim doğrayan Hüseyin Göçek, mensubu olduğu camianın, puantajda çok gerilerde kalmasına gönlü razı olmasa gerek ki, maçı 0-0 a bağlayan isimdi.

Samuel Holmen ile Yusuf Erdoğan arasındaki pozisyonda Holmen'in elle oynamasını görmeyen ancak gelişen atakta ise rakip ceza sahası içerisinde Bosingwa'nın elle oynamasına devam diyen Göçek, maçın sonucunu da etkilerken, tribündeki Hacıosmanoğlu'nu üzmemiştir sanırız..

Yeni bir "soruşturmaya" mahal vermemek adına..

Bu arada bir not : Hüseyin Göçek, 2010-11 sezonundaki o meşhur Gaziantepspor maçından sonra Fenerbahçe maçına ilk defa geçen sezon 2.haftada içerideki Mersin İdmanyurdu ve son olarak ta sezonun sonunda 8 Mayıs 2013 te Eskişehirspor kupa maçında çıkan bir hakem.

Yani anlayacağınız, öyle zırt pırt Fenerbahçe maçlarında düdük çalan bir hakem değil.

Ama sezon içerisinde en fazla 2 maçta düdük çalıyor, onlarda da "iyi çalıyor."

Sözün özü..

Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu

Hakemler: Hüseyin Göçek, Orkun Aktaş, Kemal Yılmaz

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Bekir İrtegün, Egemen Korkmaz, Caner Erkin, Mehmet Topal, Holmen (Dk. 63 Emenike), Alper Potuk (Dk. 54 Emre Belözoğlu), Kuyt (Dk. 83 Mehmet Topuz), Sow, Webo

Trabzonspor: Onur Kıvrak, Bosingwa, Giray Kaçar, Mustafa Yumlu, Aykut Demir, Yusuf Erdoğan (Dk. 73 Janko), Zokora, Malouda, Olcan Adın, Adrian (Dk. 77 Abdulkadir Özdemir), Henrique (Dk. 82 Zeki Yavru)

Sarı kartlar: Dk. 28 Yusuf Erdoğan, Dk. 70 Giray Kaçar, Dk. 90 Mustafa Yumlu (Trabzonspor), Dk. 30 Mehmet Topal, Dk. 51 Alper Potuk, Dk. 90+2 Caner Erkin (Fenerbahçe)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder