Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Sabır Fenerbahçelim sabır !!


Malum olaylar hakkında çok kişi görüş bildirdi, bir çok fikir beyan edildi..

Bilen de konuştu, bilmeyen de..

Ünlü Türk deyimiyle, "Ağzı olan konuştu."

Olaylar içerisinde mahsur kalan ve hiçbir suçu olmayan binlerce insanın üzerine, polis merkezli şiddet uygulanırken, insanların kendilerini savunma noktasındaki reaksiyonları ise "terörist" hareket olarak ta nitelendirildi..

Halbuki o esnada bu nitelemeyi yapanlar, birinci görevleri olan "vatandaşlarının can ve mal sağlığının güvenliğini" temin etmek yerine, malum camianın kupasının saha içerisinde verilmesi konusunda çaba sarfediyorlardı..

Devletin polisine, birimleri ve kurumlarına karşı yapılan olayların, güç gösterilerinin ve de şiddet içerikli eylemlerin elbette karşısındayız, hiçbirimiz bu hareketleri tasvip etmiyor, desteklemiyoruz..

Ancak ortada bir gerçek varken ve bu gerçeğin örnekleri daha önce defalarca tekrarlanmışken, üstelik te bu olayın başaktörleri olan "Çevik Kuvvet" birimlerinin, olaylardan sonraki görüntüleri kendi sosyal paylaşım sitelerinde büyük bir maharetmiş gibi sergiledikleri gerçeği de dururken, olayların bir numaralı sorumlusu olarak Fenerbahçe taraftarını göstermek, açıkçası işin "kolaycılığına" kaçmaktır..

İnsan, nalıncı keseri gibi sürekli kendisine yontmayacak olayları..

Testere gibi olacak..

Her iki tarafa da aynı mesafede duracak..

Fenerbahçe taraftarını "terörist" ilan edenler için aşağıdaki resmi de hatırlatmakta fayda var..


Fenerbahçe-Galatasaray maçından hemen bir gün sonra, Rize'de Rizespor-Akhisar Belediyesi maçı sonrası yaşanan olaylardan kısa bir kesit..

Küçük bir detay..

Acaba, bu resmi gördükten sonra merak etmiyor da değiliz..

Fenerbahçe taraftarını terörist ilan edenler, bu resim karşısında nasıl bir yorum içerisinde olurlar?

Devletin iki numaralı ismi ise, dün yaptığı açıklamada "6222 sayılı kanunun, bütün kavramlarıyla bu olay karşısında (maç sonu çıkan olayları kastederek) uygulanması taraftarıyım" diyerek "gereken yerlere mesajı" veriyor..

Tabi ki ortada bir kanun varsa ve bu kanuna muhalefet, kanun haricinde yapılmışsa kanunların uygulanmasını biz de isteriz..

Ancak merak ediyoruz, bu kanun 02.05.2012 tarihinde Trabzon'da yaşanan olaylar esnasında yürürlükte değil miydi?

Sezon içerisinde Trabzon'daki maçta yaşanan olaylar esnasında bu kanun yürürlükte değil miydi?

Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütü statüsündeki Fenerbahçe camiasıyla, bu camianın dinamiklerine bu kadar "bilinçli" bir şekilde "dinamit" koymak, hiçbir güç ve zümrenin kolay kolay göze alamayacağı bir gerçek olsa gerek..

3 Temmuz'dan bu güne gelene kadar bu camia, çok acı çekti, çok sıkıntılı günler geçirdi.

Bütün birim ve bireyleriyle adeta sabır testinden geçirildi, geçirilmeye de devam ediyor.
Verilen anlık reaksiyonlar karşısında, son derece tehlikeli ve "ötekiler" olarak sınıflandırıcı yaklaşımlarda bulunmak, değerlendirme yapmak hiç kismenin kârında olmasa gerek..

Çünkü bu camia, her zaman devletinin ve onun birimlerinin her zaman yanında ve destekçisi olmuştur, olmaya da devam edecektir..

Galatasaray yöneticisi Abdürrahim Albayrak'ın, maç öncesi Şükrü Saraçoğlu Stadı'ndaki keyfine bakılacak olursa, maç sonrası yaşananlarla alakası olmayan görüntüler var..

Yani o saatlerde, tribünlerdekiler "taraftar" ve daha henüz "teröre" bulaşmamışlar..

Hatırlatalım istedik..




Eskilerin sözüyle bitirelim..

"Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner"




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder