Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

16 Ocak 2012 Pazartesi

Manisaspor : 1 - Fenerbahçe : 2 (Spor Toto Süper Lig 20.hafta maçı) FORVETSİZ BU KADAR !!



Haftaiçi, tarihinin en büyük efsanelerinden Lefter'i kaybeden Fenerbahçe camiası, Manisa deplasmanının olduğunu neredeyse unutmuştu bile..

Sezon başından bu yana "bilmem kaçıncı hafta içi deplasman maçını oynayan" (Ligin 20.haftasına kadar Fenerbahçe, deplasmanda haftasonu oynamadı) Fenerbahçe, bu defa da sahaya çıkartacak kadroyu bile kurmakta zorlandı.

Öyle ki, sakatlıklardan dolayı esame listesine, altyapıdan tam 4 futbolcu girerken, maç kadrosunda ise 3 kaleci yeralıyordu..

Yedeği olmayan, değişiklikte bile altyapı oyuncularına umut bağlayan Aykut Kocaman'ın sahaya sürdüğü 11, şartlara göre en doğru kadroydu..

Alex'in olmadığı akşamda bütün umutlar, son haftaların mucize adamı Stoch'a bağlanmış, Baroni'ye ise "lütfen bari bu maçta oyna" ricasında bulunulmuştu..

Sezon başında takıma katkısı çok büyük olan Caner Erkin, bu akşamın da yine önemli isimlerinden birisiydi..

Bütün eksikliklerine rağmen Fenerbahçeli futbolcuların verdiği olağanüstü mücadele, yine bütün eksiklerine rağmen alkışlanacak türdendi..

Ancak bu mücadeleyi sahada vermeyen veya mücadele vererek son noktaya kadar gelen arkadaşlarının emeklerini, "kısıtlı yetenekleriyle" heba eden isimler de vardı..

Bienvenu gibi mesela..

Öyle ki, sezon başından beri girdiği pozisyonları gole çevirebilse, bugün gol krallığında açık ara önde olacak konumdayken, hemen her maç en az 2-3 net pozisyonu, şaka gibi hareketlerle heba edip duruyor..

Dikkat edin, Bienvenu'nun bu özelliğini artık gören takım arkadaşları ise, O'na pas vermemek için olmadık işler yapıyorlar..

Tek pasla rakip kaleye inme fantazileri üretiyorlar, uzaktan şut denemesi yapıyorlar veya Caner gibi ikiye birlerle kendileri pozisyon bulmaya çalışıyorlar.. Kenarlardan geçen yıl orta üzerine orta yapılırken, aynı kanat oyuncuları bu sezon topu içeriye kesmekten imtina ediyorlar, çekiniyorlar..

Bunu da gören Aykut Kocaman, belki de bir futbolcuya saha içerisinde yapılacak en büyük dersi vererek A takımdan bir oyuncuyu kenara alırken yerine, daha henüz profesyonel liglerde tek bir dakika bile forma giymeyen Recep Niyaz'ı, üstelik te skor ihtiyacı varken oyuna soktu.. Bu hareket, profesyonel bir futbolcu için aslında çok büyük bir mesajdır..

Maç başından beri Caner Erkin'in sürüklediği Fenerbahçe, Stoch'un da katkısıyla rakibi kendi sahasından çıkarmazken, bol pasa dayalı oyun anlayışıyla da rakibin dengesini bozuyordu.. Ancak kritik noktalarda yapılan pas hataları, zaten forvetsiz bir takım için işin tuzu biberi oluyor, bir türlü istenilen hareketleri yapamıyordu Fenerbahçeli futbolcular..

Gol dakikasına kadar rakip kaleye tam 18 şut atıp ta gol bulamıyorsanız, bu golcü eksikliğini bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir..

Özellikle maç 1-0 devam ederken Bienvenu ve Mehmet Topuz'un kaçırdığı net goller, Manisaspor'u oyun içerisinde tuttu ve hemen akabinde de beraberlik golünü buldular..

O dakikaya kadar Fenerbahçe kalesine şutu bile olmayan Manisaspor'un, "atamayana atarlar" kuralına riayet edercesine attığı bu şok gol, Fenerbahçe'nin "isyankar oyuncularını" pes ettirmedi..

Yüreğini ortaya koymasıyla Caner Erkin, pozisyon üretip Alex'in varisi konumundaki Stoch, Manisaspor golündeki müdahale yetersizliğine rağmen çok önemli kontrataklardaki çok kritik hamleleriyle rakibin gardını kıran Serdar Kesimal, çok pas hatası yapmasına rağmen orta sahayı ayakta tutan Emre Belözoğlu, geçen maçların aksine bu maçta daha diri görünen Baroni gibi oyuncular, skorun bu şekilde olmasına resmen itiraz ettiler..

Caner Erkin'in maç 1-1 olduktan sonra rakip sahadan gelerek kendi kalesi önünde golü engellemesi, bu isyanın en güzel örneğidir..

Fenerbahçe, oldukça iyi oynadığı ancak golcü sıkıntısı nedeniyle skor bulmakta zorlandığı deplasmanı, son dakika golüyle kazanırken, aslında o golün Yiğit İncedemir vasıtasıyla gelmesi de "ilahi bir adalet" olsa gerek..

Zira duraklama dakikalarında kendisini yere atarak zamandan çalmaya yeltenen Yiğit İncemedir, sahaya döndükten sonraki buluştuğu ilk topu kendi kalesine atarak, "kendisini ateşe attı."

Kim, nereden bilebilir, belki de yarın ilk iş olarak,, "ifade vermeye çağrılır."

"Sen nasıl kendi kalene son dakikada gol atarsın?" diye...

Bütün olumsuzluklara rağmen, "mücadele ve birilerinin rahat hareket etmesine müdahalelerine" devam eden Fenerbahçe, yarışa da devam etti..

Maçın hakemlerine gelecek olursak;

Kuddusi Müftüoğlu'ndan ziyade, maçın kıdemli yardımcı hakemi Ekrem Kan'ı aslında konuşmak lazım..

Önünde yaşanan pozisyonlarda bile işi orta hakeme bırakan, Gökhan Gönül'e yapılan iki kritik faulü "göremesine rağmen" Volkan Demirel'in son dakikadaki topla birlikte çizgi dışına çıkmasında "şahin kesilen" Ekrem Kan, geçen sezonlardaki Fenerbahçe maçlarında yaptıklarını aratmadı.. Bilenler bilir yaptıklarını...

Fenerbahçe, haftalar sonra deplasmanda kazanırken, bütün taraftarlarının, yine bütün zorluklara rağmen yönetimden istedikleri tek bir istek var:

"Bu takıma mutlaka forvet takviyesi yapın"

Stat: Manisa 19 Mayıs
Hakemler: Kuddusi Müftüoğlu, Ekrem Kan, Ali Saygın Ögel
Manisaspor: İlker Avcıbay, Ömer Aysan Barış, Akaminko, Hüseyin Tok, Klukowski, Ahmet İlhan Özek (Dk. 61 Murat Gürbüzerol), Yiğit İncedemir, Bekir Yılmaz, Simpson, İsaac (Dk. 90+4 Ferhat Çökmüş), Kahe (Dk. 84 Bülent Cevahir)
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Serdar Kesimal, Yobo, Ziegler, Mehmet Topuz (Dk. 85 Özer Hurmacı), Cristian, Emre Belözoğlu, Stoch, Caner Erkin, Bienvenu (Dk. 79 Recep Niyaz)
Goller: Dk. 61 Simpson (Manisaspor), Dk. 55 Caner Erkin, Dk. 90+5 Yiğit İncedemir (kendi kalesine) (Fenerbahçe)
Sarı Kartlar: Dk. 45+1 Yiğit İncedemir (Manisaspor), Dk. 52 Cristian (Fenerbahçe)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder