Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

13 Ocak 2012 Cuma

"Başımız sağolsun."



Fenerbahçe tarihinin en büyük futbolcularından birisiydi hiç kuşkusuz ki..

Yaşı tutmadığı için Taksim Kulübü idareceleri tarafından "mahkeme kararıyla" yaşı büyütülerek lisans çıkartıldı..

Daha henüz askerden yeni gelmişti ve Fenerbahçe'ye transfer oldu Taksim'den..

Fenerbahçe'yi, 1950 li yılların başından itibaren 1964 yılına kadar başarıyla temsil etti. Dilden dile, gönülden gönüle bu renkleri nakşetti, başarılarıyla yeni nesillerin Fenerbahçeli olmasında büyük pay sahibi oldu..

Ve ilk defa Fenerbahçe forması giydiği maçta tam 4 gol atarken, maç sonu kimse Lefter'e ulaşamıyordu.. O yıllarda futbolcu kaçırma olayı sıkça yaşanan bir olaydı ve herkes merak ediyor, Lefter'i arıyorlardı..

Lefter'i evinde, odasında saklanmış ve ağlarken buldular.. Sebebini sorduklarında ise O, "Fenerbahçe'de o kadar büyük futbolcunun içerisinde ben 17 yaşında maça çıktım, 4 gol atarken abilerimi taraftar önünde mahçup ettim." diyecek kadar da mütevazi, utangaç ve saygılıydı..

"Ver Lefter'e yaz deftere" sloganını yıllar boyunca statlarda söyletti kitlelere..

Türkiye Futbol Federasyonu'nun "50. Maç Altın Şeref Madalyası"nı alan ilk futbolcusu oldu..

Türk Milli Takım formasıyla 21 gol atarak en çok gol atan 3. futbolcu oldu..

43 yaşında Fenerbahçe formasıyla futbola veda etti..Veda ettiği sezon da Fenerbahçe, ligde şampiyon oldu...

Profesyonel Liglerde, 15 Mart 1959 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Beykoz maçında ilk penaltı golünü atan futbolcu olarak tarihe geçti..



Kulübü tarafından bonservis ücreti alınmak suretiyle yurtdışına transferi yapılan ilk Türk futbolcusu oldu..

Adına Jübile düzenlenen ilk futbolcu oldu..

O, gerçekten bir efsaneydi..

"Efsanelerin kestaneden" öte geçemediği futbol arenasında, adı yıllarla birlikte büyüyen, nesilden nesile "bir masal kahramanı" olarak aktarılan gerçek bir "halk kahramanıydı."

Artık Lefter aramızda yok..

Türk futbolunun bugünlerde yaşadığı büyük kaos ortamı karşısında defalarca üzüntüsünü ifade eden, hatta 4-5 gün önce Başkan Aziz Yıldırım'a bir mektup yazarak "helallik" alan Lefter Küçükandonyadis, işte böylesine karmaşık günlerde aramızdan ayrıldı maalesef ki..










Çocuğuyla birlikte




Lefter ve Fikret Kırcan, idmanda-1955


Lefter, İsrail milli maçında


Lefter, bir milli maçta 1952


Lefter-Naci mücadelesi


Lefter-Ogün Altıparmak- 1958

Hayatına kısaca gözatacak olursak;

1925'te, Rum bir balıkçıyla Türk bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Futbola Büyükada'da başladı. Taksim Spor Kulübü'nde yetişti. Taksim Kulübü yöneticileri kendisine lisans çıkartabilmek için 1941'de mahkeme kararıyla yaşını büyüttüler. Ancak bu sayede takımda oynayabildi. 2 yıl Taksim takımında yer aldı. 1943'te askere gitti, 4 yıl süren askerlikten sonra 1947'de İstanbul'a döndü, Fenerbahçe kulübüne girdi. 1964'e kadar Fenerbahçe forması altında top koşturdu. İstanbul Ligi 1953-54 sezonunda gol kralı oldu. Bu süre içinde 1 yıl İtalya'nın ACF Fiorentina ve 1 yıl da Fransa'nın OGC Nice takımında oynadı. Yurtdışında da başarılı futboluyla ün yaptı. Türk futbolunun efsaneleşen isimlerinden biri olarak tanındı. Golcülüğünden ötürü "Ver Lefter'e, yaz deftere!" sloganı onun için çıktı. Futboldaki ustalığından ötürü "Ordinaryüs" sıfatıyla anıldı. Örnek bir profesyonel olan Lefter, golleri ve gole çevirdiği penaltı atışları ile de Fenerbahçeli taraftarların gözbebeği olduğunu ispatladı.

Futbol yaşamında toplam 50 kez milli formayı giydi (46 kez A, 1 kez B, 3 kez 21 yaş altı). 1954 FIFA Dünya Kupası'nda forma giyen Lefter turnuvada 2 de gol attı. Türk futbolunda 50. Milli Maç altın madalyasını alan ilk futbolcu oldu. Milli takım formasıyla attığı 21 golle en çok gol atan milli oyuncu unvanını uzun yıllar elinde tuttu, 9 kez de milli takım kaptanlığını yaptı. Fenerbahçe forması altında 615 maç oynadı, 423 gol attı.

1964'te futbolu bıraktıktan sonra Yunanistan'ın Egaleo, Güney Afrika'nın Johannesburg takımlarında futbolcu ve antrenör olarak yer aldı. Daha sonra Samsunspor, Orduspor, Mersin İdman Yurdu ve Boluspor'da teknik direktörlük yaptı. Antrenörlük kariyerinden sonra da bir süre spor yazarlığı yaptı. 3 Mayıs 2009'da Kadıköy'de Kuşdili Parkı'na heykeli dikildi.

1966-1967 sezonunda 2. Lig'de mücadele eden Mersin İdman Yurdu takımının başındaydı. Mersin İdman Yurdu o sezon Osman Arpacıoğlu'nun attığı 23 golle şampiyon olarak ilk kez 1. Lig'e yükseldi.

Başta Fenerbahçe camiası ve Türk futbol camiası, Lefter'i asla unutmayacaktır..

Toprak ve çamur sahalarda futbol resitali veren bu büyük ustanın, geçtiğimiz yıllarda şimdiki kaptanımız Alex De Souza ile buluşmasına önayak olanlardan ve bu organizasyonun ilk kıvılcımını Antu forumlarında gündeme getirmekten, şahsen son derece gururluyum, mutluyum..

Toprağı bol olsun..

Seni unutmayacağız Lefter..

Seni unutmayacağız Ordinaryüs..

Hepimizin başı sağolsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder