Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

21 Aralık 2011 Çarşamba

MP Antalyaspor : 0 - Fenerbahçe : 0 (Spor Toto Süper Lig 17.hafta maçı) TATSIZ TUZSUZ



Ligin ilk yarısı bitti nihayet..

01 Temmuz'da yeni sezonu Samandra'da açan takımdan bugün kadroda Brezilya Milli Takımı solbeki Andre Santos yok, Uruguay Milli Takımı kaptanı ve stoperi Diego Lugano yok, Senegal Milli Takım santroforu Mamadou Niang yok, Nijerya Milli Takımı santraforu Emanuell Emenike yok..

Kısacası takımın banko oynayan 4 oyuncusu yok..

Sezon başında türlü türlü kakatüllelerle takımdan uzaklaştırılan bu isimler takımda yok ancak Fenerbahçe yine her zaman olduğu yerde dimdik.. Sapasağlam ve her türlü olumsuzluklara rağmen yine ligde iddialı.

"Yelin kayadan kopartacağı tozdur" sözünde gizli olan mana, bugün Fenerbahçe'nin içerisinde bulunduğu durumla eşdeğer..

Böylesine bir sezonun son haftasında, geçen sezon yapılan müthiş serinin başlangıç yeri olan Antalya'da, yine aynı umutlarla sahaya çıktı kuşkusuz ki Fenerbahçeliler.

Sahaya sürdüğü defansif takıma, maç içerisinde de yaptığı iki oyuncu değişikliği ile daha da defansif bir kimlik kazandıran Mehmet Özdilek'in, kalabalık tuttuğu Antalyaspor, maçın sonlarına doğru iyice sahasına kapanırken ani toplarla Fenerbahçe kalesine gitmeye çalıştı.

Fenerbahçe ise, son haftalarda takım oyunun en kilit isimlerinden olan Selçuk Şahin'in eksikliğini hissederken, Alex'in zamansız şekilde oyundan çıkmasıyla da iyice bocaladı.

Öyle ki orta saha top yapamıyor, bütün yük Emre'nin omuzlarında kalırken, Alex'in yerine oyuna giren Bienvenu'nun saç baş yolduran pozisyonları heba etmesi ise diğer Fenerbahçeli oyuncuları geriyordu sinirsel olarak.

Serdar Kesimal'in Fenerbahçe savunmasında her geçen hafta söz sahibi duruma gelmesiyle birlikte Yobo ile neredeyse sıfır hata ile oynaması, Antalyaspor forvetlerini kaleye yaklaştırmaması, Fenerbahçe adına olumlu gelişmelerin başında geliyordu.

Son haftaların yükselen yıldızı Stoch ise, yine eskiye dönüş sinyalleri verdi.

Gerçi Stoch'un diğer maçlarda sergilediği ve aniden içeriye yönelerek dışarıdan attığı gollük şutlar için Antalyaspor savunması önlemini çabukça alıyordu. Stoch topla ne zaman içeri katetmeye çalışsa mutlaka kademeye takılıyor ve bir anda kalabalıklaşan defans ve orta saha karşısında da kendisinden istenilen hareketleri gerçekleştiremiyordu.

Sağ kanatta Mehmet Topuz eski günlerinin çok uzağında top kayıplarıyla oynarken, ilerleyen dakikalarda o bölgeye geçen Özer'in de derde çare olamaması, Fenerbahçe'yi hücum fonksiyonlarında etkisiz bıraktı.

Maç istatistiklerinde de görülebileceği gibi bir takım eğer ilk faulünü 47.dakikada yapıyorsa, o takımın orta sahası ve ileri uç oyuncuları mücadeleden uzak, tamamen uyutma taktiği ve gölge markajıyla oynuyorlar demektir. Bu akşam Baroni'nin, Mehmet Topuz'un, Stoch'un yaptığı adam kovalama ve mücadelelerde olduğu gibi.

Yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi Niang ve Emenike gibi iki üst düzey forvet oyuncusundan mahrum kalan Fenerbahçe, 17 lig maçını neredeyse forvetsiz oynadı.

Bu da zaten ligde kendisini gösteriyor.

Hele Bienvenu'nun bu maçta heba ettiği 2 pozisyon, kolayı zor etmekti.

Hele 2.pozisyonda topu oradan o şekilde dışarıya atmak, kaleye atmaktan daha zordu ve Bienvenu bunu başardı.

Fenerbahçe, son derece etkisiz oynadığı bir akşamda bile maçı çevirecek net pozisyonları da buluyor ve bunları gole dönüştüremiyorsa, bunun taktiksel eksiklikle ilgisi yoktur, teknik yetersizlikle izah edilebilir.

Maçın hakemi Yunus Yıldırım'ın uzatma dakikalarını +4 olarak gösterip, uzatmanın 2.dakikasında Yobo'nun sakatlığı nedeniyle de oyunu durdurmasına ve yaklaşık 2 dakika oyun durmasına rağmen, kronometrenin 90+4. dakikasında ani gelişen Fenerbahçe atağında kaleciyle karşı karşıya kalan Gökhan Gönül'e vuruş imkanı vermeden maçı bitirmesi ise, tam bir hakemlik rezaleti.

Geçen hafta boyunca yapılan bu kadar aleyhte yayınlara ve olumsuz propagandalara, Yunus Yıldırım son düdüğü ile "anladım" mesajını vermiştir.

Aziz Yıldırım'ın Metris'in ranzalarından ligi idare etme seansları devam ediyor anlaşılan. "Ne Aziz Yıldırımmış be" diyesi geliyor insanı.

Öyle demiyormuydu yoksa "büyük takım" yöneticisi Pazartesi günkü açıklamasında?

Nihayetinde Fenerbahçe, ligin ilk yarısını hesaba katmadığı bir kayıpla kapamasına rağmen, aslında bu o kadar da önemli değil.

Zira bu sezon ligi 1.bitiren de 8.bitiren de hak ve kazanım adına birşeylerin sahibi olmadığından dolayı, önemli olan takımdaşlığa zarar verilmemesi.

Yaşanan gelişmeler ise Fenerbahçe'nin mücadele ruhuna sekte vuramayacak tarzdan.

Şair'in söylediği gibi;

"Düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın, Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın." dizelerinde yer bulan mücadele ve kenetlenme gücünün varolmasına neden olacak gelişmeler çokça mevcut.

Şöyle ki;

Lig devam ederken tedbir kararı verilen ve statlara giriş yasağı konulan isimlerin tamamı, bu yasaklardan kurtulurken Fenerbahçeli iki ismin muaf tutulması, yine lig devam ederken nereden ve ne şekilde hazırlanıp medyaya servis edidiği belli olmayan haberlerin içeriğinde olduğu gibi, "etik olmayan" yollarla sunulan "Etik Kurulu raporları", üzerinde gizlilik kararı olan dosyaların hergün medyada ilan edilmesi, tam da Türkiye'ye özgü davranışlar.

Ve bunların gölgesinde kalan bir lig..

Birinci olsanız neye yarar, sonuncu olsanız kime zarar?

Maç kadroları ile "sezonu bitirelim."

Stat: Mardan Antalyaspor

Hakemler: Yunus Yıldırım, Baki Tuncay Akkın, Serkan Gençerler

Medical Park Antalyaspor: Sammy, Ali Tandoğan, Ali Turan, Deniz, Minev, Uğur İnceman, İbrahim Dağaşan, Ali Zitouni, Doğa (Dk. 81 Emrah), Musa Aydın (Dk. 83 Kerem), Necati (Dk. 88 Kenan)

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan Gönül, Serdar, Yobo, Ziegler, Mehmet Topuz, Cristian (Dk. 70 Özer) Emre Belözoğlu, Stoch (Dk. 83 Caner), Alex (Dk. 39 Bienvenu), Semih

Sarı kart: Dk. 75 Ali Tandoğan, Dk. 90 Kerem (Medical Park Antalyaspor)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder