
Geçtiğimiz hafta yaşanan derbi mağlubiyetinin ardından yine çok zor bir deplasmana çıkan Fenerbahçe, 4 maç arada sonra deplasmanda kazanırken oynadığı futbol, son haftalardaki silik mücadelenin tam tersine üst düzeyde ve kazanmayı sonuna kadar hakedecek türdendi.
Aylar sonra takıma dönen ve bu sezon ilk defa 11 de sahaya çıkan Serdar Kesimal'in savunmaya getirdiği "kademe" anlayışı, Bursaspor hücumlarında devreye girerken, defansın hemen önünde görev alan Selçuk Şahin'in cansiparene futbolu da gecenin bir başka dikkat çekici yönüydü.
Haftalar sonra ilk defa Emre Belözoğlu kazandığı topları bu kadar olumlu kullandı. Öyle ki maçın ilk yarısında Emre Belözoğlu tam 60 defa pas yaparak orta sahada Fenerbahçe'nin organize olmasında başroldü.
Reto Ziegler sol kanatta hücuma verdiği destek ve savunmadaki asli görevini yerine getirmekte başarılıyken, önünde oynayan Stoch ise Fenerbahçe'nin maç boyunca geliştirdiği bütün ataklarda en dikkat çeken isimdi.
Bursaspor'un baskılı göründüğü dakikalarda bile Fenerbahçe rakibini "uyutma ve oyalama" taktiği ile savuştururken, asıl can alıcı atakları da bol pas trafiği ile birlikte gerçekleştirdi.
Maçın ilk yarısı itibariyle sahanın en çok koşan ismi olan Özer Hurmacı (6224 mt.) devre biterken karşı karşıya kaldığı pozisyonda gol yapabilse, belki de Fenerbahçe ikinci yarıda bol farka ulaşacak pozisyonları da yakalayabilecekti. Nitekim bu öngörümüzün doğruluğu, maç 2-0 olduktan sonra yaşanan atak ve gol pozisyonlarıyla belgelendi.
Alex'in hücum hattında attığı ölümcül paslar rakiplerini çaresiz durumda bırakırken, bu sezon ilk golünü Bursa'da atan "kral" Semih Şentürk, verdiği mücadele ile yeniden 11 e de gözkırptı.
Gökhan Gönül ise hem Bursaspor'un en etkili isimlerinden olan Ozan İpek'e kelepçe vururken, Fenerbahçe hücumlarında da tıpkı geçen sezon olduğu gibi "çift ciğerliydi." Nitekim Stoch'a attırdığı ikinci golde attığı depar ve verdiği pas, golün dakikası dikkate alındığı zaman, Gökhan Gönül'ün ne denli özveriyle mücadele ettiğinin de bir başka kanıtıydı.
Yaşanan onca "iddiaların" arasında sezon başından bu yana "onur mücadelesi" veren "çubuklu içindekiler" bu zorlu deplasmanı da kayıpsız geçerek, önümüzdeki hafta verecekleri "asıl mücadele" ye de moralli çıktı.
Şimdi önümüzde "büyük hesaplaşma var."
"Sistem ile muhaliflerinin" verecekleri bu mücadelede hiç kuşkusuz ki sadece "saha içerisindekiler" vermeyecek bu mücadeleyi.
O gün Saraçoğlu'na gidecek her birey, "kendileriyle yüzleşecek."
"Hesap soracak, bedel ödeyecek."
Selam olsun bu onurlu mücadelede terinin son damlasına kadar davasına inanan "gönül erlerine."
Selam olsun onlara "inan milyonlara."
Stat: Atatürk
Hakemler: Halis Özkahya, Cem Satman, Erdinç Sezertam
Bursaspor: Carson, Basser (Dk. 27 Serdar), Ömer, İbrahim, Vederson, Sestak, N’Diaye, Insua, Ramazan (Dk. 46 Batalla), Ozan, Bangura (Dk. 79 Okan)
Fenerbahçe: Volkan, Gökhan, Yobo, Serdar, Ziegler, Özer (Dk. 78 Cristian), Selçuk (Dk. 86 Mehmet), Emre, Stoch, Alex, Semih (Dk. 72 Bienvenu)
Goller: Dk. 39 Semih, Dk. 84 Stoch (Fenerbahçe)
Sarı kartlar: Dk. 48 İbrahim, Dk. 56 Serdar, Dk. 77 Bangura, Dk. 86 N’Diaye (Bursaspor), Dk. 53 Serdar, Dk. 56 Ziegler, Dk. 81 Emre (Fenerbahçe)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder