
Fenerbahçe, ligin ikinci yarısındaki "engellenemez" koşusuna bu akşam da Ankara'da devam etti.
Son 12 lig maçında Ankara'da sadece 3 galibiyet alabilen Fenerbahçe, üstelik te hiç alışkın olmadığı bir hava ve saha zemininde 4 golle galip gelirken, aslında bu galibiyet Fenerbahçe'nin fizik üstünlüğünün ne derecede olduğunu da gözler önüne serdi.
Maça, Gökhan Gönül ve Selçuk Şahin gibi takımın en kilit ve önemli isimlerinden eksik çıkan Fenerbahçe, yerlerine oynayan Bekir İrtegün ve göbeğe geçen Mehmet Topuz'un ilk yarıdaki oyun şablonunda Fenerbahçe'ye katkıları aslında çok üst düzeyde olmadı.
Son haftalarda makina rayına giren ve artık klasikleşerek ezber haline gelen Fenerbahçe'nin oyun şablonu, bu iki önemli ismin takımdan ayrılması ile ciddi derecede handikapa uğradı.
Dia'nın sağ kanada geçerek Mehmet Topuz'un göbeğe geçmesi, Özer'in ise sol kanatta yeralması neticesinde son haftaların ezberlenmiş futbolu, maçın ilk yarısında kendisini göstermedi ancak maçın ilk periyodunda peşpeşe bulduğu gollerle rahat duruma gelen Fenerbahçe, önce oyun üstünlüğünü rakibine bırakırken sonra da skor açısından zor duruma düştü.
Özellikle, Gençlerbirliği'nin attığı ilk golden önce Andre Santos'un yaptığı pozisyon hatası neticesinde Fenerbahçe devre arasına avantajını kaybederek girerken, maçın ikinci yarısında ise kademelere girmesinin yanısıra takımı hücuma çıkartan isimlerin de başında yeralıyordu aynı Andre Santos.
Maçın devre arasına 2-2 lik skorla giren Fenerbahçe'nin ilk yarının son 20 dakikasındaki bu durumu, maçın ikinci yarısında da devam etti. Ani kontrataklar karşısında zorlanan Fenerbahçe orta sahası ve savunması, topu oyuna sokmakta zorlanınca ileride etkili olmaları beklenen Alex ve Niang'ın da oyuna katkıları pek fazla görünmedi.
İşte bu dönemde Teknik Direktör Aykut Kocaman'ın çok çok büyük bir hamlesi geldi.
Son haftaların etkili ismi Dia'yı oyundan alarak Mehmet Topuz'u sağ kanada göndermesi ve Baroni'yi göbeğe çekerek Emre ile birlikte klasik orta saha şablonuna dönmesi, maçı bir anda Fenerbahçe lehine çevirdi. Zira bu dakikadan sonra, alışılmış Mehmet Topuz atakları sağ kanada işlerlik kazandırırken, karlı zeminde de Baroni gibi fizik gücü daha üst seviyede olan bir oyuncunun orta sahaya getirdiği direnç, Fenerbahçe'nin maçı çok kısa bir sürede çevirmesini sağladı.
İşte tam da bu dakikalarda Emre'nin etkinliği arttı, Alex De Souza yine sazı eline aldı, oynadı, oynattı ve Fenerbahçe'nin ligde liderliğini devam ettirmesini sağladı.
Maçın son bölümlerine çok rahat giren Fenerbahçe, ağır saha zeminine rağmen bol pas yaparak rakibinin iyice azalan direncini de kırdı ve maçı çok rahat bir şekilde bitirdi.
Lugano ve Andre Santos'un, kritik haftalar öncesi sarı kart görerek cezalı duruma düşmelerine yol açacak hareketler de, kesinlikle ve kesinlikle "kulübe talimatıyla" gerçekleşti. Zira ne Andre Santos, sakatlık geçirirken kale arkasından oyun alanına girilmeyeceğini bilmeyecek kadar acemi, ne de Lugano, topun kendi arkadaşı tarafından oyuna sokulmasını engelleyecek kadar amatör. Ve her iki hareket te, Fenerbahçe'nin bundan sonraki süreçte lig maçları için konsantrasyonunun ne kadar üst düzeyde olduğunun göstergesi.
Bu maçla ilgili bir başka ilginç pozisyon da, maçın ikinci yarısında yaşanan bir Gençlerbirliği kontratağında Fenerbahçe defansının yerleşim durumuydu. Alex'in orta saha yakınlarından kullandığı serbest atıştan dönen top, ani Gençlerbirliği atağına dönüşürken, bu pozisyonda stoper mevkiine geçen isim Alex De Souza, sol bek mevkiine geçen isim ise Özer Hurmacı idi. Ve bu iki oyuncu da "doğru pozisyon almaları sayesinde" rakip atağı bertaraf ederek, topu kornere gönderdiler.
Maçın hakemi Özgür Yankaya'ya gelince;
Niang'a çaldığı penaltı pozisyonunda hangi akla ve mantığa hizmet etti anlamak gerçekten zor. Geçtiğimiz haftalar ve sezonlarda öyle penaltılar çalınmadı ki, öyle goller verilmedi ki, bu akşam çalınan penaltıya Fenerbahçeliler bile isyan ve itiraz etmektedirler. Zira pozisyonun penaltı ile uzaktan yakından ilgisi yoktu. Ancak hatasını hata ile telafi ederken, Lugano'nun rövaşata ile attığı gol öncesinde de Bekir'in, kaleci Serdar'a en ufak bir faul içeren hareketi yoktu ve Özgür Yankaya, bu pozisyonda da faul olduğuna karar verdi. Bu iki pozisyon haricinde maçın önüne geçecek pek te fazla pozisyon yaşanmadı aslında.
Şimdi önümüzde Konyaspor maçı var ve bu periyodun son kritik maçı. Zira Konyaspor maçı, tıpkı geçen haftaki Kasımpaşa maçı kadar sıkıntılı ve stresi fazla olan bir maç olarak görünmekte. Küme düşme potasındaki rakiplerle oynanılan maçlar, geçtiğimiz sezonlarda kaybedildiği için Fenerbahçe sezonun sonunu getirememişti. Bu sezon ise durum tam tersi. Zirvedeki rakiplerle oynanılan maçlarda kaybedilen puanlar daha fazla ve ligin ikinci yarısında 7 de 7 yapan bir takım var şimdi karşımızda.
Önümüzdeki hafta kazanılacak Konyaspor maçı da aslında Fenerbahçe'nin, lig tarihinde ilk defa "ligin ikinci yarısında ilk defa 8 de 8 yapmasına" imkan verebilecek bir maç.
Önemli olan da kritik haftaları kayıpsız geçmek ve zirvede yanlız kalabilmek.
Darısı, önümüzdeki haftaya..
STAT: 19 Mayıs
HAKEMLER: Özgür Yankaya, Nihat Mızrak, İsmail Şencan
GENÇLERBİRLİĞİ: Serdar, Orhan, Burak, Aykut, Mehmet, Cem Can, Azofeifa, Oktay (Dk. 75
Zec), Serkan (Dk. 57 Jedinak), Hurşut (Dk. 82 Yasin), Mustafa
FENERBAHÇE: Volkan, Bekir, Lugano, Yobo, Andre Santos, Dia (Dk. 60 Baroni), Mehmet, Emre, Özer (Dk. 89 Caner), Alex, Niang (Dk. 86 Guiza)
GOLLER: Dk.14 Lugano, Dk. 22 Alex (penaltıdan), Dk. 62 Niang, Dk. 68 Andre Santos (Fenerbahçe), Dk. 25 Orhan, Dk. 45 Hurşut (Gençlerbirliği)
SARI KARTLAR: Dk. 21 Serdar (Gençlerbirliği), Dk. 70 Baroni, Dk. 77 Andre Santos, Dk. 90+3 Lugano (Fenerbahçe)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder