Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

14 Mart 2011 Pazartesi

Fenerbahçe : 2 - Konyaspor : 0 (Spor Toto Süper Lig 25.hafta maçı)



Fenerbahçe, Konyaspor'u mağlup ederken yine bir rekoru da kırmış oldu.

Türkiye liglerinde ikinci yarılar itibariyle 8 maçın 8 ini de kazanan ilk takım oldu..

Seriyi de 9 a çıkardı..

Konyaspor gibi sıkıntılı bölgede olan bir takım karşısında 2 gol atarken, en az 4 tane net gol pozisyonundan da faydalanamadı..

2 hafta önceki Kasımpaşa maçının bir benzerini izledik bu akşam..

Son derece stres yüklü, son derece kritik ve bir o kadar da kırılma maçları oynuyor Fenerbahçe.

Her hafta ayrı bir gerilim, her hafta ayrı bir stres..

İşte Fenerbahçe'nin büyüklüğü de bu gerilim ve stresi kaldırabilip üstesinden geldiği için bir kez daha kendisini gösteriyor.

Geçtiğimiz hafta "bile bile" sarı kart görerek cezalı duruma düşen Lugano ve Andre Santos'un yerine oynayan Bekir İrtegün ve Caner'in takıma dahil olmalarıyla birlikte, 10 haftadır takımda kendisine yer bulamayan Stoch'un ilk 11 de başlaması, Fenerbahçe'nin son haftalardaki boğucu, özellikle ilk dakikalarındaki tempolu ve baskılı futbolunu izleyemedik bu akşam.

Artık makina kıvamına gelen bir takımın dişlilerinden birisi eğer yoksa, muhakkak ki bir yerlerden patlak verecektir bu durum..

Caner Erkin'in "yaptığı asist hariç" oyunun hiç bir bölümünde asla bir Andre Santos gibi kanat ataklarını geliştiremeyişi, Bekir İrtegün'ün 10.dakikada sarı kartı cebine koyduktan sonraki bölümlerde Lugano'yu aratmayacak kritik hamlelerde bulunması, Stoch'un ise bütün pozisyonların içerisinde olmasına rağmen son derece savruk, son vuruşlarda bir o kadar da şanssız veya beceriksiz bir portre çizmesi neticesinde, Fenerbahçe maçın büyük bölümünde sıkıntı yaşadı.

Konyaspor'un atak yapmayı düşünmeyen bir oyun anlayışına rağmen orta sahada yaptığı bol pas hatası, çıkarken kaptırdığı topları Fenerbahçe forvetlerinin hovardaca harcaması da rakip için akşamın güzelliğiydi belki de..

Zira öyle pozisyonlar gelişti ki, topun içeriye girmemesi, dışarıya çıkmasından daha zordu adeta..

Özellikle de Stoch'un pozisyonları..

1 hafta aradan sonra Gökhan Gönül'ün "bıraktığı yerden" görevini devralması, Mehmet Topuz ile birlikte sağ kanatta yaptığı müthiş bindirmeler ve savunmadaki güçlü yapısı, orta sahada ise Emre'nin özellikle maçın ilk yarısındaki müthiş mücadelesi ve rakibe hata yaptıran oyun anlayışına rağmen Baroni'nin "Selçuk olamayışı" ve buna bağlı olarak ta orta saha direncinin hücum yönünde kendisini gösteremeyişi, haftalar sonra takıma dönen Caner ve Stoch'un aynı kanatta görev yapmalarının getirdiği aksaklık, Yobo'nun son derece kritik müdahalalerle rakip atakları başlamadan sona erdirmesi, Alex'in pek ortalarda görünmemesine rağmen yine de sahada varlığıyla yandaşlarına güven, rakiplerine ise korku salması, Niang'ın ise özellikle ilk yarıda "deli danalar" gibi pres üstüne pres, depar üstüne depar atması, Konyaspor maçıyla ilgili en belirgin ve akılda kalan hususlardı..

Maçın uzun süre 1-0 da kalması neticesinde de Fenerbahçe strese girdi ve istediği oyunu bir türlü sahaya koyamadı. Zira yenilebilecek 1 gol bile, takımın ahengini bozabilirdi, gol geciktikçe stres te arttı. Muhakkak ki Konyaspor tehlikeli ataklar geliştiremedi ancak Fenerbahçe de bir türlü istediği ritmi sahaya yansıtamadı.

Semih Şentürk'ün oyuna girmesini bekliyordu belki de Caner..

Zira, maçın başından beri hücuma çok az çıkan, çıktığı zamanlarda da etkili olamayan Caner, ilk defa kendisinden beklenildiği şekilde bir hızla rakip sahaya akarken, pasında Semih'in ilk defa topla buluşması ve ilk topla da golü atması, Fenerbahçe'yi rahatlattı..

Önümüzdeki hafta çok kritik bir maç var..

Galatasaray maçı, bu süreçteki en zor ve kritik maçtır..

Bütün bir sezonun özetini yapmak isteyen ve taraftarıyla adeta barışmak isteyen bir takımın yanısıra, bütün bir hafta boyunca yapılacak yayınların da neticesinde ve etkisinde kalacak bir takım bulacak haftaya Fenerbahçe.. Ve bu maç, asla kolay olmayacak..

Emre'nin yokluğunda umuyoruz ki Selçuk takıma döner.. Zira, son haftalarda yerine oturan taşların ceza veya sakatlıklar nedeniyle yerinden oynaması, çok kritik haftalar öncesinde Fenerbahçe'yi zor durumda bırakıyor.

Her ne kadar kâğıt üzerinde telafisi var gibi görünse de, değişen oyuncuların takıma katkısı, sürekli oynayanların çok altında oluyor.. İşte bu akşam gördük, Stoch-Dia, Caner-Andre Santos arasındaki farkları..

Hakem Bülent Yıldırım'a gelecek olursak;

Maçın sonucuna etki edecek bir karar vermedi ancak özellikle maçın ilk yarısında çaldığı düdüklerle oyunu çok sık durduran, tempoyu düşüren, bazı pozisyonlarda avantaj kuralını hiç kullanmayan ve hemen oyunu durduran, bunun yanısıra da Fenerbahçe'nin en kritik bölgesinde oynayan Bekir, Yobo ve Emre'ye çıkardığı kartlarla da takıma "fren" koyan bir yapıdaydı..

Şimdi önümüzde Galatasaray maçı var ve yukarıda da söylediğimiz gibi bu sürecin en kritik maçı..

Her iki takımın da lig sıralamasındaki durumları ne olursa olsun, hiç bir zaman galibiyetten başka sonuç düşünmeyen yapıları, derbi maçı olması ve taraftarlarının bu maçlara ayrı bir önem vermesi, bu maçı daha da zor kılıyor. Üstelik te bundan sonra kaybedilecek her puan, direkt olarak şampiyonluğa etki edeceğini de düşünecek olursak, mutlak galibiyet gerektiren bir maç.

Umuyor ve diliyoruz ki, "Seyrantepe" de, ilk galibiyet, Fenerbahçe'nin olur..

Darısı haftaya;

Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu

Hakemler: Bülent Yıldırım, Cem Satman, Erdinç Sezertam

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan Gönül, Bekir, Yobo, Caner, Mehmet Topuz, Cristian, Emre (Dk. 84 Bilica), Stoch (Dk. 61 Dia), Alex, Niang (Dk. 75 Semih)

Konyaspor: Pawelek, Adnan, Kamil Zayatte, Erdinç, Hakan, Murat (Dk. 60 Emre), Ertuğrul, Gökhan, Perez (Dk. 75 Veli), Ali (Dk. 60 Grajciar), Marcin Robak

Goller: Dk. 16 Niang, Dk. 77 Semih (Fenerbahçe)
Sarı Kartlar: Dk. 11 Bekir, Dk. 34 Yobo, Dk. 43 Emre (Fenerbahçe), Dk. 38 Kamil Zayatte, Dk 49 Marcin Robak (Konyaspor)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder