Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

8 Eylül 2010 Çarşamba

Türkiye-Belçika (2012 Avrupa Şampiyonası Grup Eleme maçı)



Türk Milli Takımı, 2012 Avrupa Şampiyonası Grup elemelerine 2 de 2 yaparak güzel bir başlangıç yaptı.

Hiddink ile başlayan yeni süreçte, geçmiş dönemlere nazaran Avrupa Şampiyonası Grup Elemelerine başlangıç yapılan 14 karşılaşmadan sadece 5 ini kazanarak başlamış Türkiye.

Kazakistan galibiyetinden sonra Belçika maçının kazanılması neredeyse şarttı ve bu oldu. Çünkü grupta Almanya'nın favori olduğunu düşünecek olursak rakibimiz ayarındaki diğer 2 takım olan Avusturya ve Belçika'dan birini safdışı bırakmak önemliydi ve bu oldu.

Geçtiğimiz dönemlerde olduğu gibi grubun güçlü takımlarını geçip daha az kuvvetli takımları karşısında hüsran neticeleri aldığımızı varsayarsak, asıl önemlisi bundan sonraki süreçte kalan Azerbaycan maçıyla birlikte diğer rakip olan Avusturya maçını da kayıpsız atlatmak. Almanya ile 8 Ekim 2010 da oynanacak maç, Türkiye için 2008 in rövanşı olacak nitelikte.

Maça gelecek olursak;

İlk yarıda orta sahada top kullanamama nedeniyle takım ileriye çıkamadı, Tuncay'ın tek forvet oynaması, geride Aurelio'nun defans bloğuna çok yakın oynaması ve Selçuk İnan'ın olumlu tek bir hareketinin olmamasına rağmen, Emre ve Arda'nın kişisel gayretleriyle birlikte Hamit'in zaman zaman oyuna girmesi, bu devrede en belirgin özellikti.

Maçın ikinci yarısında ise Selçuk İnan'ın son derece olumlu bir kararla kenara alınması ve Semih Şentürk'ün oyuna girmesiyle birlikte forvetin ikilenerek Tuncay'ın biraz daha orta sahaya yakın oynaması, Emre'nin yönetimindeki orta sahamızı rakip yarı alana daha baskıcı bir oyun oynanmasına neden oldu. Tabiki burada Semih'in rol alması son derece önemliydi ve O da yine bildik işleri yaptı, sonradan oyuna girerek yine golünü attı. Ancak kaleci Onur'un en zayıf yönü olan yan toplarda, birbirinin kopyası iki hatalı gol yemesine rağmen takım demoralize olmadı.

Yine ikinci yarıda maçın çevrilmesinde önemli etkenlerden birisi de İsmail Köybaşı ve sonradan oyuna giren Gökhan Gönül'ün çizgiye daha fazla inmeleri ve Belçika'nın defans dengesinin bozulmasına neden olacak kanat bindirmeleriydi.

Tabi ki burada Belçika'nın eksik kalması da önemli bir etken.

Kadro yapısı itibariyle geçmiş dönemden farksız olmayan bir tercihin içerisine gidilmesi ise, Hiddink ve teknik ekibinin eksiği bize göre.

Türkiye liginin henüz yeni başlamasıyla birlikte futbolcuların da yeterli derecedeki form düzeylerine gelememesi ile birlikte kendi takımlarında dahi yedek bekleyen futbolcuların çokluğu, Milli Takım'ın şu andaki en büyük handikapı.

Umarız önümüzdeki 1 ay içerisinde bu olumsuz durumlar da en az seviyeye indirilir ve Almanya maçına daha hazır bir takımla çıkarız.

Başta da söylediğimiz gibi bu maçın kazanılması gerekliydi ve zor da olsa kazanıldı.

Darısı diğer maçlara..

Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu

Hakemler: Damir Skomina, Marko Stancin, Primoz Arhar (Slovenya)

Türkiye: Onur, Sabri (Dk. 73 Gökhan Gönül), Servet, Ömer, İsmail, Hamit, Aurelio, Selçuk İnan (Dk. 46 Semih), Emre, Arda, Tuncay (Dk. 82 Selçuk Şahin)

Belçika: Bailly, Alderweireld, Van Buyten, Kompany, Vermaelen, Guillaume Gillet (Dk. 82 Hazard), Simons, Fellaini, Vertonghen, Dembele (Dk. 64 Mirallas), Lukaku (Dk. 76 Witsel)

Goller: Dk. 28 ve 69 Van Buyten (Belçika), Dk. 48 Hamit, Dk. 66 Semih, Dk. 78 Arda (Türkiye)
Kırmızı Kart: Dk. 64 Kompany (Belçika)
Sarı Kartlar: Dk. 32 Emre, Dk. 90+1 Selçuk Şahin (Türkiye), Dk. 40 Kompany, Dk. 45+1 Van Buyten, Dk. 90+3 Alderweireld (Belçika)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder