16 Eylül 2011 Cuma
Gaziantepspor : 1 - Fenerbahçe : 3 (Spor Toto Süper Lig 2.hafta maçı) REKORLARLA YOLA DEVAM !!
Fenerbahçe, ligin 2.haftasında da "yine bildiğini okudu" güneyde..
Öyle ki geçen sezon Kadıköy'de kendisine son derece güç anlar yaşatan Gaziantepspor karşısına, yine son derece eksiklerle çıkarken, maçın ilk yarım saatinde de Mehmet Topuz'u kaybetti maalesef ki.
Maça, geçen haftaki Orduspor maçındaki kadrodan sadece İssiar Dia'yı yedekte bırakarak ve yerine Caner Erkin ile başlayan Aykut Kocaman, rakibin en etkili hücum bölgesi sağ kanadı da Bekir İrtegün-Mehmet Topuz ile kapatarak o kanattan hücum gelişmesini engelledi. Bu planında da kısmen başarılı oldu, zira rakibin en etkili oyuncusu olan Olcan Adın, zaman zaman kendi kanadını bırakarak orta sahaya gelirken, burada da Baroni-Selçuk ikilisinin kıskacına girdi.
Bilica-Yobo ikilisi ile defans göbeğini kapatan Fenerbahçe, maçın ilk bölümünde ataklarını ise genelde sol kanattan yaptı. Ziegler, gittikçe Fenerbahçe formasına ısınırken, aynı zamanda Fenerbahçe'nin attığı beraberlik ve 3.gollerdeki katkısı ve asistleriyle de dikkat çekti. Savunma görevlerini neredeyse eksiksiz yerine getiren Ziegler, bu gidişle Andre Santos'u aratmayacak gibi.
Bilica içinse ayrı bir parantez açmak gerekirse eğer, Bilica, Lugano'nun yaptığı savunmayı yapıyor 2 haftadır. Tatlı-sert oynuyor, topla rakibi arasına giriyor, öyle ki Türkiye liglerinin en etkili santraforlarından Cenk Tosun'a tek bir pozisyon bile vermedi.
Yobo ise bir pozisyondaki ciddiyetsizliği nedeniyle neredeyse rakibine bir gol ikramında bulunuyordu ki, bereket ki Volkan Demirel kaledeydi.
Selçuk-Baroni ikilisi göbeği kapatırken, hazırlık maçları da dahil olmak üzere bu sezon oynanan futbol bir kez daha gösterdi ki, Baroni daha fazla hücum hattında yeralacak önümüzdeki haftalarda da.
Zira topla daha fazla ileri çıkıyor, driplinglerle rakip orta sahayı geçmeye çalışıyor ve hücumlarda Alex'e destek olurken, savunmada ise Selçuk Şahin'in yardımına koşuyor.
Fenerbahçe için bu akşam belki de en olumlu futbol Semih Şentürk'ün oyundan çıkmasından sonra oldu. Aslında bu, Semih Şentürk'ün çıkmasından kaynaklanmadı, Caner Erkin'in göbeğe gelmesi nedeniyle gerçekleşti. Aynı zamanda rakibin hocası Tolunay Kafkas'ın maçın ikinci yarısında o kanada İsmael Souza gibi son derece etkili bir oyuncuyu oyuna almasına karşılık, Aykut Kocaman da karşı bir hamle yaparak Bienvanu'yu o kanatta görevlendirdi, Alex'i merkez santrafora, Baroni'yi Alex'in bölgesine, Caner Erkin'i ise orta sahaya çekerek hem Bienvanu'nun kanattan içeriye süratiyle hareketlenmesinin yolunu açtı, hem İsmael Souza'dan boşalan alanı hızla geçmeye çalıştı, hem de Caner Erkin ile birlikte orta sahada daha fazla ayağa top yaparak rakibin hem direncini kırdı, hem de topla daha fazla oynanmasını sağladı.
Fenerbahçe formasıyla 300.lig maçına çıkan Alex ise, yıllanmış şarap gibi adeta. "Büyük Usta" yine Fenerbahçe'nin en tehlikeli ismi, yine Fenerbahçe'nin en skorer ismi, yine katkı anlamında en verimli ismi. Artık Fenerbahçe ile neredeyse özdeşleşen Alex, yine sahada "şapkadan kuş" çıkardı. Hele attığı ikinci gol var ki, Semih Şentürk'ün kaleciden dönen şutunda yine takipçiliği gösterdi, yine aklını kullandı ve kalecinin yerden kalkıp hamle yapmasına izin bile vermeden, mermi gibi bir şutla adeta iğne deliğinden geçirdi topu. Attığı gollerden ziyade saha içerisinde takımı yönlendirmesi, oyuna sokması, attığı paslar gösterdi ki, yine rakiplerin bu sezon korkulu rüyası olmaya devam edecek gibi.
Yeni transfer Bienvanu, Fenerbahçe formasıyla "taraftara merhaba" derken, bu sezon özellikle deplasman maçlarında adından sıkça sözettirecek gibi. Takımla henüz 2.maçına çıkmasına rağmen sanki yıllardır bu takımın bir parçası gibi oynuyor, süratiyle rakipleri ekarte ediyor.
Nihayetinde Fenerbahçe, lig tarihinde deplasmanda en fazla üstüste kazanan takım rekorunu da ele geçirirken, aynı zamanda ebedi lig puan durumunda da en yakın rakibine 61 puan fark atarak, uzak ara liderliğini devam ettirdi bu maçla birlikte. Sezon başı olmasına rağmen, özellikle yaz sezonunda yaşananlar, futbolcuları ayrı bir motive etmişe benziyor. Zira bu akşam kadroda 5 as oyuncu yoktu ama yerlerine oynayanlar, kendilerini aratmadılar.
Darısı, önümüzdeki maçlara..
Hakem Bülent Yıldırım'a gelecek olursak;
Geçen hafta Orduspor maçı hakemi olan bir başka "Yıldırım" a nazire yaparcasına Fenerbahçe'nin çalmadığı 2 net penaltısıyla adeta "benim neyim eksik" dedi. Mehmet Topuz'un sakatlandığı pozisyonda da rakibin kontrolsüz girişine penaltı çalsa kimse birşey diyemezdi. Hele Ziegler'in ortasında hemen gözönünde rakip takım oyuncusunun eliyle oynamasına verdiği devam kararı ne kadar akıllara zararsa, Fenerbahçe lehine çaldığı penaltı da bir o kadar komikti. Zira, Bienvanu'ya çaldığı pozisyonun penaltıyla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Aynı şekilde Gaziantepsporlu Wagner'e de net bir penaltı çalmazken, maç içerisinde verdiği kararlar, takdir haklarıyla da kötü bir performans sergiledi. Alex De Souza'nın kaçırdığı penaltı ise hem Bülent Yıldırım'ı kurtardı, hem de "Fenerbahçe'yi kurtardı." Fenerbahçe, o penaltı ile maçı kazansa, önümüzdeki 1 hafta boyunca "bed ağızların bed yorumlarından da" kurtulamayacaktı. Belki bu durum yine gerçekleşebilir, kim bilebilir?
STAT: Kamil Ocak
HAKEMLER: Bülent Yıldırım, Cem Satman, Muhittin Gürses
GAZİANTEPSPOR: Karcemarskas, Serdar, Dany, Emre, Ivan, Orhan (Alper dk. 73), Gilles Binya, Wagner(Bekir Ozan dk. 50) Popov, Olcan (Sosa dk. 50), Cenk.
YEDEKLER: Mahmut, Elyasa, Şenol, Mehmet Yiğit
TEKNİK DİREKTÖR: Tolunay Kafkas
FENERBAHÇE: Volkan, Ziegler, Bekir, Yobo, Bilica, Alex, Baroni, Semih, (Bienvenu dk. 57), Mehmet Topuz(Uğur dk. 33) (Sezer dk. 81), Selçuk Şahin, Caner.
YEDEKLER: Serkan, Stoch, Gökay, Dia
TEKNİK DİREKTÖR: Aykut Kocaman
GOLLER: Olcan (dk. 28) (Gaziantepspor), Alex (dk. 34 ve 54), Bienvenu (dk. 80) (Fenerbahçe)
SARI KARTLAR: Alex, Semih, Uğur Boral, (Fenerbahçe), Serdar, Dany, (Gaziantepspor)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder