1994-95 SEZONU
KULÜP BAŞKANLARI
1-HASAN ÖZAYDIN- 1994
1938 Erzurum -İspir doğumludur.
Hasan Özaydın çok kısa bir süre 1994-95 Sezonunda Fenerbahçe başkanlığı yapmıştır.Daha sonra Ali Şene koltuğu devretmiştir.
Hasan Özaydınlı ayrıca Çengelköyspor´un onursal başkanıydı.
2001 yılında halı sahada futbol oynarken geçirdiği bir kalp krizi sonucunda hayatını kaybetmiştir.
2-ALİ ŞEN - (1994-98)
Ali Haydar Şen
1939‚ Prizren‚ Yugoslavya‚ doğumludur.
Liseyi bitirdikten sonra Kosova´dan ailesiyle birlikte Türkiye´ye göç eden Ali Şen‚ Türkiye´ye yerleştikten sonra İstanbul´un‚ Fatih ilçesinde manav dükknı açmış ve bir süre manavlık yapmıştır. Fenerbahçe´ye gelmeden önce kısa bir süre de gazetecilik yapmıştır. İlk kez 1975 yılında Fenerbahçe´ye geldiğinde kulübün basketbol branşının başına getirilmiştir. 12 Nisan 1981´de kulübün başkanı seçilmiş‚ başkanlığı Razi Trak´tan devralmıştır.
Başkanlığının ilk senesinde (1980-81 sezonunda) 1978´den beri şampiyon olamayan bir takım devralmış‚ o sezon da şampiyonluktan kopan takım son 3 maçını yitirerek 10. sıraya kadar gerilemiştir. Küme düşme potasındaki takımların hepsinin son 3 maçlarını kazanmalarıyla Fenerbahçe ligi biri küme düşen beş takımla aynı puanda bitirmiş ve rakip taraftarların "averajla kümede kaldı" yakıştırmalarına maruz kalmıştır. Oysa ki böyle bir durum haftalar önce matematiksel olarak ihtimal dışı kalmıştı.
İddialı transferlerle 1981-82 sezonuna giren Fenerbahçe‚ Donanma Kupası‚ Westphalia Kupası ve Hürriyet Gazetesi Kupası şampiyonluklarına ulaşmış‚ 1982-83 sezonunda ise fırtına gibi eserek hem ligi hem de kupayı kazanmış‚ ayrıca TSYD Kupası‚ Donanma Kupası ve Çalenç Kupası´nı da alarak 1967-68 sezonundaki "bir sezonda beş kupa" rekorunu egale etmiştir. Ali Şen 1983-84 sezonunda da takım liderken 10 Aralık 1983´te istifasını vererek görevini sonlandırmıştır.
Döneminde Mustafa Kemal Atatürk´ün doğumunun 100. yılı münasabetiyle Fenerbahçe Avrupa Karması ile oynamış‚ ilk kez bir Türk futbolcusu İsa Ertürk Dünya Karması´nda forma giymiş ve ilk kez bir Türk takımı yurtdışında düzenlenen özel bir uluslararası turnuvada (Berlin Turnuvası) şampiyon olmuştur.
İlk kez forma reklamı alınan amatör branşlar da atılım yapmış‚ Efe Aydan ve Calvin Roberts´in transferleriyle güçlenen basketbol takımı 1982-83´te lig şampiyonluğunu son maçta kaçırmış‚ voleybol takımı birinci lige çıkmış‚ güreş takımı kurulmuş‚ masatenisi‚ atletizm‚ kürek ve yelken branşları şampiyonluklara ulaşmış ayrıca masatenisi takımı Avrupa Gençler Şampiyonası´nda dördüncü olmuştur.
Döneminde tesisleşme hamlesi de başlamış‚ 1982-83 sezonunda Fenerbahçe Stadı tekrar kullanıma açılmış‚ ayrıca çimlendirilen Dereağzı tesisleri de Türkiye´nin ilk çim antrenman sahası olmuştur.
Ali Şen´in ikinci başkanlığı da Feberbahçe´nin daha önce karşılaşmadığı sıkıntılı bir döneme denk gelmiştir. Üstüste en çok dört sezon şampiyonluk göremeyen kulüp‚ 1989´dan sonra ilk kez şampiyonluksuz 5 sezonu geride bırakmış‚ formda başladığı 1994-95 sezonunda da arka arkaya aldığı 3 yenilgi ve 2 beraberlikle şampiyonluk yarışına daha ilk yarıda havlu atmış‚ ayrıca UEFA Kupası´na da 1. turda Fransız temsilcisi Cannes´a 0-4 ve 1-5´lik yenilgilerle veda etmişti. Başkan Hasan Özaydın´ın istifasını müteakip‚ 18 Aralık 1994´te düzenlenen olağanüstü kongrede Ali Şen başkanlık yarışını kazanmıştır. O dönemde her başarısız sonuçtan sonra Fenerbahçe taraftarının attığı Ali Şen başkan‚ Fenerbahçe şampiyon sloganı Ali Şen´e müthiş bir kamuoyu desteği kazandırmış‚ bu sayade Şen daha önce iki kongrede seçilmesine engel olan grupların da kerhen desteğini alabilmiştir. 1995-96 sezonunda Fenerbahçe 1989´dan beri ilk şampiyonluğuna ulaşmış ve yine o sezondan beri ilk kez Türkiye Kupası´nda final oynamıştır.
1995-96 sezonunun sonunda ise kulübün efsane isimlerinden Aykut Kocaman ve Oğuz Çetin´in takımla ilişiğini kesmiştir.
1996-97 sezonunda ligi üçüncü sırada bitiren takım sadece şampiyon takımların katıldığı son Şampiyonlar Ligi´nde gruplara kalmış‚ 6 maçta 2 galibiyet ve 1 beraberlikle o zamana kadar bir Türk takımı için rekor olan 7 puanla grubu 3. bitirmiş ve son maçta çeyrek finale kalma şansını kaçırmıştı. 40 yıldır kendi sahasında (Old Trafford) yenilgi görmemiş Manchester United´ın 30 Ekim 1996´da Fenerbahçe tarafından 1-0 yenilgiye uğratılması ve bu unvanını yitirmesi de Türk futbol tarihinin en önemli maçlarından biri olarak tarihe geçmiştir.
Ali Şen ve yönetimi o dönemde yabancı kısıtlaması (o dönemde 3+1 idi) ve hakem hataları nedeniyle sık sık Futbol Federasyonu ile karşı karşıya gelmiştir. Ali Şen‚ grupların Fenerbahçe kongrelerindeki hegemonyasını kırmak için de kulübün tüzüğünün değiştirilmesi ve üye sayısının artırılması için büyük çabalar sarfetmiştir.
Kulübün amatör branşları da Ali Şen döneminde başarıdan başarıya koşmuş‚ basketbol takımı Türkiye Ligi´nde final‚ Avrupa Koraç Kupası´nda çeyrek final oynamış‚ voleybol hariç diğer branşlar Türkiye şampiyonluğuna ulaşmış‚ ayrıca 1998´den itibaren Türkiye şampiyonluklarına ambargo koyacak yüzme takımı kurulmuştur.
Ali Şen ve yönetim kurulu 15 Şubat 1998´de futbol takımı liderken olağan kongre ile yönetimi devretmiştir.
Ali Şen´in işçi olarak Danimarka´ya gidişinde‚ Kopenhag´a bağlı Rödovre semtinde yaşayan varlıklı bir mobilyacının 18 yaşındaki kızı Bente ile yaşadığı aşk ve zaman içinde işçilikten patronluğa yükselişi Danimarka televizyonunda bir belgesele konu olmuştur. "Sınırsız Aşk" adlı belgesel‚ aynı saatte yayınlanan Milan-Liverpool Şampiyonlar Ligi finalinden daha fazla izlenerek bir milyondan fazla kişiyi ekran başına toplamıştır.
Sahibi olduğu şirket‚ Botaş´ın açtığı doğalgaz dağıtım ihalesini 37 şirket arasında kazanan 4 şirketten biri olması ile gündeme gelmiştir. Şu sıralar Bodrum´un Yalıkavak beldesinde yaşamaktadır. 1997´nin sonlarında‚ bir daha Fenerbahçe´nin başkanı olmayacağını açıklamıştır. Kulübün başına Ali Şen´den sonra Aziz Yıldırım gelmiştir.
Teknik Direktörler
1-Holger Osieck
2-Tomislav İviç
Tomislav İviç‚ 30 Haziran‚ 1933‚ Split‚Yugoslavya doğumludur.
10 farklı ülkede görev yapmıştır.Ülkesinde RNK Split‚ Hajduk Split‚ Dinamo Zagreb ve Milli Takımı;Hollanda´da Ajax; Belçika´da Anderlecht ve Standard Lige; Türkiye´de Galatasaray ve Fenerbahçe;İtalya´da Avellino; Panathinaikos Yunanistan´da;Portekiz´de‚ FC Porto ve Benfica; Fransa´da PSG ve Olympique de Marseille (bu onun son çalıştırdığı kulüp‚2002);İspanya´da Atltico Madrid;Birleşik Arap Emirlikleri´nde Al Wasl ve Milli Futbol Takımı; ve İran´da‚ Persepolis ve Milli Futbol Takımı
Başarılar
Yugoslavya Şampiyonluğu 1974‚1975‚1979
Yugoslavya Kupası 1972‚1973‚1974‚1975‚1976
Eredivisie 1977
Jupiler Lig 1981
Türkiye Kupası 1984 Galatasaray
Superliga 1988
Portekiz Kupası 1988
Copa Del Rey 1991
Kıtalararası Kupa 1987
TRANSFERLER
1-Frank Pingel Mortensen/ Bursaspor
9 Mayıs 1964 Danimarka doğumludur.
Bursaspor´da oynadığı futbol ve attığı gollerle dikkatleri çeken Frank Pingel‚ 1994-95 sezon başında Fenerbahçe´ye transfer olmuştur. Henüz sezon başlamadan o tarihlerde Fenerbahçe-Galatasaray ve Beşiktaş arasında oynanan TSYD Kupası maçlarının ilkinde‚ Fenerbahçe-Galatasaray maçında Kuzmanovski ile girdiği bir mücadelede ayağını ters basması sonucu‚ çapraz bağları kopmuş ve uzun süre sakatlıklarla mücadele etmiştir. 1995 yılında Fenerbahçe´den ayrılan Danimarkalı oyuncu‚ belki de Fenerbahçe´ye transfer olan en şanssız oyuncudur.
2-Ali Nail Durmuş / Bursaspor
20 Kasım 1970 Sakarya doğumludur.
Bursaspor´dan Fenerbahçe´ye Pingel´den sonra aynı sezonda transfer olan ikinci futbolcudur. Orta sahada görev yapmıştır. Teknik adam olarak futbol yaşantısına devam etmektedir.
3-Toprak Kırtoğlu / Altay
10 Haziran 1971 Almanya doğumludur.
Altay´dan transfer edilmiştir. Sol bek olarak görev yapmıştır. 1994-96 yılları arasında görev yapmıştır.
4-Feyyaz Uçar / Beşiktaş
27 Ekim 1963 Şile/ İstanbul doğumludur.
Futbolcu Kariyeri :
Futbola Avcılar Kulübü´nde başladıktan kısa süre sonra Beşiktaş Genç Takımına geçti. Serpil Hamdi Tüzün yönetimindeki genç takımın en iyilerinden biri olarak sivrilerek 1982-1983 sezonunda A Takıma yükseldi. Efsanevi Metin-Ali-Feyyaz üçlüsünün en skorer ismiydi. 16 sezonda 320 lig maçında 170 golle‚ Beşiktaş´ın Türkiye Ligi´ndeki en büyük golcüsü oldu. İstanbul Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor bölümü futbol ihtisas mezunu olan Feyyaz Uçar 1987-1993 yılları arasında okul arkadaşı ve özel kondüsyoneri Murat Arslan tarafından özel çalıştırıldı. Aynı zamanda Heybeliada Hüseyin Rahmi Gürpınar Lisesi ve Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi´nde Beden Eğitimi öğretmenliği yapan ikili gece gündüz demeden antrenman yaptılar. Üst üste şampiyonluklar ve gol kralığı yaşayan Feyyaz ayrıca çok iyi ingilizce konuşan ve az oranda fransızca bilen kültürlü az konuşan çok düşünen futbolu aklıyla oynayan bir eğitimci akademisyen antrenör ve futbolcuydu.
Beşiktaş´a geldiği ve genellikle yedek beklediği ilk 4 sezon haricinde 15 golün altına düşmedi. 1989-1990´da da 33 maçta 29 golle 1.Lig´in gol kralı oldu. Avrupa Kupaları´nda da 6 gole imza attı.
Derbilere damgasını vuran ünlü forvet Galatasaray´a 18‚ Fenerbahçe´ye 16 gol atarak Hakkı Yeten ve Şeref Görkey´in ardından Beşiktaş´ta yetişen en büyük golcü olduğunu kanıtladı. Ayrıca Türkiye Kupası´nda da 17 golle tüm zamanlarda bu kupada en çok gol atan Beşiktaşlı unvanını elde etti.
4 Lig‚ 3 Kupa‚ 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası‚ 1 Başbakanlık‚ 6 TSYD Kupası şampiyonluğu yaşayan Feyyaz 25 kez A‚ 3 kez Ümit ve 2 kez Genç Milli Takım formasını giydi
1994-1995 sezonunun başında kulübü ve Kulüp Başkanı Süleyman Seba ile bir çatışma yaşayan Feyyaz´ın Beşiktaş´la ilişiği kesildi. Feyyaz bu olaydan sonra Fenerbahçe´ye geçerek burada 1 yılı aşkın bir zaman futbol oynadıktan sonra Kuşadasıspor ve Antalyaspor´un formasını giydi ve 1997´de futbolculuk yaşamına nokta koydu.
Futbolu bıraktıktan sonra teknik adamlık yolunu seçen Feyyaz‚ Rıza Çalımbayla birlikte önce Göztepe‚ ardından Denizlisporda Çalımbay´ın yarımcısı olarak görev yaptı. Feyyaz Uçar‚ 2002-2003 sezonu başında Beşiktaş´da Lucescunun yardımcılığını üstlendi ve Beşiktaş´ın 100. yılınızdaki şampiyonluğunluğunda büyük pay sahibi oldu.
2005-2006 sezonunun 2. yarısından 2006-2007 sezonunun son haftasına kadar Lig A takımı Karşıyaka Spor Klubü´nü‚ Mardinspor´u ve Malatyaspor´u ve Altay´ı çalıştıran Feyyaz Uçar, halen yorumculuk ve teknik adamlık yapmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder