6 Mayıs 2012 Pazar
Trabzonspor : 1 - Fenerbahçe : 3 (Spor Toto Süper Lig Süper Final Şampiyonluk Grubu 5.hafta maçı) EMRE'NİN İNTİKAMI
Sezonun en önemli maçı..
Olmak ya da olmamak maçı..
Devam veya tamam maçı...
Sezon başında yaşanan olayların neredeyse bütün sezona yansımasının sonucunda gerilen ortam, hafta ortasında Şenol Güneş'in, "Güneydoğu'daki olayların kat kat fazlasının yaşanmasından korkuyorum" tarzındaki "ters manyel" kokan ve buram buram tahrik içeren sözlerinin getirdiği maç, teknikten-taktikten ziyade "onurlu ve dik duruş" ile "koca bir sezonu kupa isterük" nümayişleriyle geçiren bir grubun mücadelesiydi.
Yine 4 hafta önce İstanbul'da oynanan Fenerbahçe-Trabzonspor maçında yaşanan "Emre-Zokora" olaylarının da etkisi bu maçta fazlasıyla görülecekti ve görüldü de..
Emre Belözoğlu'na verilen 3 maçlık cezanın sonrasında sahalara muhteşem bir şekilde dönüş yapan Emre Belözoğlu'nun daha maçın henüz başında attığı golle öne geçen Fenerbahçe, tıpkı bundan 7 sezon önce Denizli'de oynadığı maçın bir benzerini oynadı Trabzon'da bu akşam..
Maçta Fenerbahçe'nin 7 köşe vuruşu var ve bu köşe vuruşlarının tamamı, taşlar altında, yabancı ve yanıcı cisimler altında, dahası "polis kalkanları" altında yapıldı..
Top her taca çıktığında bütün bir tribünler hücum etti sahaya..
İşte böylesine gergin bir ortamda Fenerbahçe maçı büyük bir özveriyle, mücadeleyle, onurlu ve dik duruşla kendilerine yakışır bir vaziyette devam ettirdi..
Hakem olarak atanan Mustafa Kamil Abitoğlu, bundan 2 hafta önce Trabzon'da oynanan Trabzonspor-Beşiktaş maçının da hakemiydi ve o maçta Halil Altıntop'un ofsayttan attığı golle Trabzonspor kazanırken, o maçta da adından sıkça sözettirmişti..
Ancak bu akşam, kelimenin tam anlamıyla "kendini aştı"
Özellikle Zokora'nın, Emre'nin bırakın futbolculuğunu, "erkekliğini" bitirmeye yemin edercesine savurduğu gaddarca tekmeyi bile es geçen Kamil Abitoğlu, maçta atılan bütün yabancı maddeleri "yabancı gözlerle" izledi.. Yine Colman'ın Emre'ye, Burak Yılmaz'ın ise Ziegler'e kasti tekmelerini görmezden geldi.
Ve bu kişi de, Türkiye Futbol Federasyonu'nun bir hakemi..
Bırakın maçtaki kararlarını, Emre Belözoğlu'nun atacağı kornere bile müdahale ederek "Sen atma" tarzında, Fenerbahçe'nin teknik işlerine bile karışan bir hakem ile bu akşam kazanmak gerçekten de zordu..
Ancak bu sezon Fenerbahçe, adeta yeminlerini bütün ülkeye haykırırcasına gösterdiği mücadeleyle maçı kazandı..
Geçen hafta oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş maçının hakemi Halis Özkahya'dan sonra Kamil Abitoğlu'nu da mağlup ederek hem de..
Maça dönecek olursak;
Maçtan önce Alex, Sow ve Mehmet Topuz gibi çok önemli eksikleri bulunan, maç içerisinde ise Gökhan Gönül ve Emre Belözoğlu'nun sakatlıkları nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşayan Aykut Kocaman, sahaya çıkardığı takımla gerçekten de maçtan önceki bütün teknik analizlerini çok güzel bir şekilde yaptığını gösterdi..
Maça Emre Belözoğlu'nun golüyle başlayan Fenerbahçe, daha sonra yapılan bütün tahriklere, provakasyonlara, çirkeflikler ve tacizlere rağmen son derece soğukkanlı bir şekilde maça asılmaya devam etti..
Orta sahada Emre ve Baroni'nin muhteşem futbolları bu dakikadan sonra etkisini iyice gösterdi..
Özellikle Emre, kendisine verilen 3 maçlık cezaya "ceza kesti" sahada..
Alex'in olmadığı akşamda bütün liderlik özelliklerini ve tecrübesini sahaya yansıttı..
Zokora ve Colman karşısında adeta futboluyla büyüdü..
Top aldı, pres yaptı, pas dağıttı, takımını ileriye çıkardı, golünü attı, Bienvenu'nun attığı golün öncesinde Stoch'a verdiği pas çok klastı, kısacası herşeyi yaptı takımı adına..
Tahriklere kulak asmadı, provakasyonlara yem olmadı, soğukkanlılığını korudu..
Kafasına her türlü cisim yedi, her türlü küfre maruz kaldı ancak O, aslanlar gibi sahada mücadele etti ve galibiyetin bir numaralı mimarı oldu adeta..
Fert fert ayırmaya gerek yok aslında bu maçta..
Çünkü Fenerbahçeli her futbolcu, üzerine düşeni fazlasıyla yaptı "sezonun maçında."
Biliyorlardı ki bu maçı kazanamazlarsa eğer, son hafta Kadıköy'de oynanacak Galatasaray maçı sadece rakibinin "ünvan maçı" olacaktı..
Ve buna müsaade etmediler..
Böylesine sıkıntılı geçen bir sezonun noktasını "Kadıköy'de koyma" mücadelesini verdiler ve bunu da başardılar..
Şimdi önümüzdeki hafta, sezonun son maçı ve en önemli maçı var hiç kuşkusuz ki..
Play Offlar öncesinde "6 da 6" hedefinden sadece 1 maçlık taviz veren Fenerbahçe, "6 da 5" yapmaya kararlı..
Veya "19 da 17" yapmaya kararlı..
Veya "üstüste 2.defa şampiyon olmaya kararlı."
Veya "2 kupa" almaya kararlı..
Veya "Fenerbahçe adını tarihe bir kez daha altın harflerle kazımaya kararlı."
Darısı haftaya ve darısı nice şampiyonluklara..
***
Stat: Hüseyin Avni Aker
Hakemler: Mustafa Kamil Abitoğlu, Mehmet Cem Hanoğlu, Asım Yusuf Öz
Trabzonspor: Tolga, Celustka, Giray, Glowacki, Cech (Dk. 29 Henrique), Zokora (Dk. 82 Adrian), Colman, Serkan, Alanzinho (Dk. 75 Halil Altıntop), Olcan, Burak
Fenerbahçe: Volkan, Gökhan (Dk. 56 Orhan), Bekir, Yobo, Ziegler, Dia (Dk. 73 Mehmet Topuz), Selçuk, Cristian, Emre (Dk. 84 Caner), Stoch, Bienvenu
Goller: Dk. 3 Emre, Dk. 31 Bienvenu, Dk. 84 Cristian (Fenerbahçe), Dk. 45+4 Burak (Trabzonspor)
Sarı kartlar: Dk. 18 Gökhan, Dk. 32 Cristian, Dk. 45+6 Emre, Dk. 74 Yobo, Dk. 88 Caner (Fenerbahçe) Dk. 45+4 Zokora, Dk. 74 Burak, Dk. 89 Giray, Dk. 90 Olcan (Trabzonspor)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder