
31 Mart 2011 tarihinde kabul edilen ve 14 Nisan 2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6222 sayılı kanunun, nam-ı diğer "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin önlenmesine dair kanun" un 22.maddesi, basın yoluyla işlenen suçlara dair..
Ve bu 22.maddenin 1 ve 4.fıkraları ise aynen şöyle :
(1) Sporda şiddeti teşvik edecek şekilde basın ve yayın yoluyla açıklamada bulunan kişilere, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde, beşbin Türk Lirasından ellibin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.
(4) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, haber verme ve eleştiri hakkının sınırları aşılarak yayımlanması halinde, ilgili basın ve yayın organının işleticisi olan gerçek veya tüzel kişiye, yüzbin Türk Lirasından beşyüzbin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin tekrar tekrar yayımlanması halinde, haber verme hakkının sınırları aşılmış kabul edilir.
Maddeler açık, cezai müeyyideleri ise kanunla belirtilmiş..
Şimdi kamuoyu vicdanı bekliyor.. Yargıdan, bu maddeleri uygulayıcılardan, koyanlardan, takipçilerinden..
Malum olduğu gibi 03 Temmuz 2011 tarihinde Türk futbolunda başlatılan bir takım operasyonlar sonucu, onlarca kişi şu anda "tutuklu."
Ve bu kişilerin tutuklanma gerekçeleri, yine 6222 sayılı kanunun ilgili maddelerini ihlal "iddiaları"
Hal böyle olunca kanunlar önünde eşit olan güzel ülkemin çeşit çeşit vatandaşları da, bu kanunlar karşısında azami dikkat göstermek zorundalar.
Yine bilindiği gibi, özellikle 3 Temmuz sonrasında "şöhreti yakalayan" bir gazete var Türkiye'de..
Neye ve kime "taraf" olduğu belli olmayan bu gazete, hemen hergün bir başka skandal niteliğindeki haber, yorum ve manşetleriyle gündeme geliyor..
Yine yapmışlar yapacaklarını ve Fenerbahçe-İstanbul Büyükşehir Belediyesi maçından sonra manşetten "Kirli sezonun maçları bunlar, Belediye'den hizmete devam" diye akla mantığa sığmayan, neye ve kime hizmet ettiği belli (olan) olmayan, toplumda kin ve öfkeye sebebiyet verecek şekilde son derece iğrenç, son derece aşağılık ve son derece kitleleri tahrik edici bir manşet kullanmış..

Üstelik o Belediye takımı, ligin ilk haftasında GS, sonraki haftasında ise deplasmanda TS'yi mağlup ettiği gerçeğiyle birlikte, GS ve TS takımları, "neden bu Belediye'ye yol verdiler de" o Belediye takımı lider olarak çıktığı maçta Fenerbahçe'ye "kasten yenilsin?" Hemen TS-İBB maçında TS'nin 2 şutunun direkten döndüğünü de hatırlatalım..
Şu an, siz bu yazıyı okuduğunuz dakikalarda bile Metris'te bulunan, "suçlu-suçsuz" ayrımı yapmadan, akibetlerinin ne olacakları hakkında en ufak bir bilgisi olmayan onlarca insanın, 6222 sayılı kanunun ilgili maddelerini ihlal ettikleri gerekçesiyle, özgürlüklerinden mahrum kalanların ve onların yandaşlarının, ailelerinin, sevenlerinin merak ettiği bir başka gerçek daha var Türkiye'de..
Ve hemen akabinde sordukları bir başka soru daha var Yüce Türk adaletine..
"Hani geçtiğimiz aylarda bir karar alınmıştı, soruşturmayla ilgili haber ve yorumlara kısıtlama getirilmişti?"
Bu kısıtlama kararıyla birlikte merak edilen soru ise şu:
"6222 sayılı kanunun ihlal edildiği gerekçesiyle içeride bulunan insanlara yapılanlar, bu haberi sayfalarına taşıyarak, yine ilgili kanunun 22.maddesinin 1 ve 4.fıkralarını açık açık ihlal eden bu gazeteye de bir yaptırım uygulanacak mı?"
Türk kamuoyunda bu kadar fazla takip edilen ancak yapılan uygulamalar nedeniyle bu kadar tartışılan bir başka soruşturma belki de yoktur. Birilerini özgürlüklerinden mahrum ederken, başka birilerini ise adeta dokunulmaz kılan, birilerini anında darağacına çıkartırken başka birilerine ise gümrükleri açan bir soruşturmadan bahsediyoruz.
Ve bu soruşturmayla hiç alakası olmayan bir süreçte, yeni başlayan bir sezonda, üstelik te bu haftaya lider girmiş bir takımın bir futbol maçından sonra maruz kaldığı bu manşet, Fenerbahçe'den fazla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne hakarettir, O'nun tüzel kişiliğine hakarettir, emekçilerine hakarettir, hani o tertemiz duygularla tribünlere koşarak "Maç var dediler, geldik" pankartı açan "Bozbaykuşlara" hakarettir.
Hepsinden de öte, bir belediye takımı olduğunu da göze alacak olursak, o belediyeyi iş başına getiren "%50" ye hakarettir.
Şimdi bizler, en başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ve O'nun spor kulübünün tutumunu merak etmekteyiz.
Ve tabi ki Sayın Savcıların tutumunu..
3 Temmuz sabahından itibaren akla hayale sığmayacak şekilde açıkça topluma kin ve nefret duygularını saçmaktan kaçınmayan bu gazete ve yayıncıları, hangi "basın ahlak ve ilkesini" baz alarak bu yayınlara devam etmektedir?
Ve hangi yetkili, bu rezalete dur diyecektir?
Peşinen de söylemek lazım ki, "bu yazının suya yazıldığını" kabul ederek yine de soruyoruz?
"Bu rezalete kim dur diyecek?"
Sizlerin koyduğu kanunları, bir değil, on değil, yüzlerce kez ihlal eden bu gazete, bu gücü nereden alıyor?
Bir yanda Fenerbahçe lehine yayın yaptı "iddiasıyla" Trabzon ve Antalya matbaalarının kapatıldığı, diğer bölgelere dağıtımının engellendiği ve kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan "spor gazetelerinin" olduğu bir ülkede, nasıl oluyor da bu rezalet aylardır devam ediyor?
Soruyoruz..
galiba bu rezalete kimse dur demeyecek . malesef .
YanıtlaSil