Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

23 Mayıs 2011 Pazartesi

"Şimdi Fenerbahçeli olmak zamanı"



Bitti işte..

Fenerbahçe, bir kez daha "bu alemin en büyüğü" olduğunu ispatladı..

Eze eze hem de..

"17 de 17" diyenler, boş kehanette bulunmamışlar..

Gördüler işte 17 de 17 yi..

Hatta 18 de 17 i..

Onlar, bu kehanetleri yaparken, bir maç sonu basın toplantısında Aykut Kocaman'a, bu söylemlerle ilgili ne düşündüğü sorulmuştu. Aykut Kocaman'ın verdiği cevap, tam da "Kocaman" dı..

"Şu anda Türkiye'de böyle birşeyin gerçekleşmesi zor tabi ki.. Ama böyle bir olay gerçekleşirse bunu ancak Fenerbahçe başarır."

Sezonun ilk devresinde birçok "suni gündem" le meşgul edildi bu camia..

Aykut Kocaman-Alex kavgası çıkardılar, sıkılmadan, utanmadan..

Aykut Kocaman'ı darağacına çıkardılar resmen.. Ellerinde yağlı kementlerle beklediler sehpanın altında.. En ufak bir hatasında yüklendiler de yüklendiler..

Ama karşılarında, büyük Fenerbahçe camiası ve taraftarını buldular.. Başta Başkan Aziz Yıldırım olmak üzere bütün yöneticiler, istisnasız bir şekilde Aykut Kocaman'a duydukları güveni her ortamda dile getirdiler..

Geçen sezonun son maçında sadece 1 golle kaçırılan şampiyonluk, ne garip tecelli ki bu sezon yine 1 golle Fenerbahçe'nin oldu.. Hem de geçen yıl son maçta "sıradan bir" rakip olan Trabzonspor, bu sezon şampiyonluğun elinden kapıldığı takım oldu.. Geçen yıl, Bursasporlu Ozan İpek tarafından "ABD'ye tatile gönderilmeyi vaat edilen" Trabzonspor kalecisi Onur ise, yine ne garip bir tecelli ki bu sezon sakatlık nedeniyle ABD'de uzunca bir süre kaldı..

İşte böylesine bolca garip olayları tecelli ettiği sezonun ardından, şampiyonluğu yakalayan Fenerbahçe, Türkiye'de de aynı zamanda bir ilki başardı..

Lig tarihinde 18 maçta 17 galibiyet serisi yakalayan başka bir takım da yok zira..

Dünya ligleri incelendiği zaman da belki de Fenerbahçe, bir rekorun sahibidir..

Fenerbahçe, 18.şampiyonluğunu kazanırken, sadece sahada rakipleriyle mücadele etmedi..

Aynı zamanda sahada mücadele verilirken, diğer tarafta da, Fenerbahçe'nin şampiyon olmaması için ellerinden geleni yapan büyük bir kitleyle de mücadele etti.

Tetikçi medyası, borazan TV leri, yalaşan ve yılışan programcıları, kanka takımları, işbirlikçi oyuncuları, hülasa bütün olumsuz ortamların en dibine kadar yaşandığı bir sezonu şampiyon olarak tamamlamak, gerçekten de çok zor bir başarı..

Fenerbahçe, ligde 17 şampiyonluk kazanmıştı daha önce..

İncelendiği zaman, bu sezonki kadar şampiyonluğun zor kazanıldığı hiçbir sezon yoktur..

Ve ne gariptir ki Fenerbahçe, hangi sezon şampiyonlukta kimin rakibi oluyorsa, o rakibi "müthiş bir seri" yakalıyor ligde..

2005-06 sezonunda Galatasaray'ın "yakaladığı başarıyı" bu sezon Trabzonspor gerçekleştirdi..

Başka zamanlarda, başka ortamlarda, Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışında olmadığı durumlarda, acaba bu takımlar böylesine seriler yakalayabilecekler midir bilinmez ancak bilinen bir gerçek var ki, Fenerbahçe bu sezon bütün engellemelere rağmen, bileğinin hakkıyla, eze eze şampiyon oldu..

Sezon başında büyük sıkıntılar çeken, Avrupa arenasına başlamadan veda eden, Türkiye Kupasında "makus talihini" değiştiremeyen Fenerbahçe, sezonun sonunda ise "tarih" yazdı..

Öyle bir tarih yazdı ki, içerisinde mücadele var, inat var, azim var, gözyaşı var, alınteri var, emek var, başarı var..

Bütün unsurlarıyla birlikte şampiyonluğu yakalayan Fenerbahçe camiası, istediği zaman neleri başarabildiğini bir kez daha bütün dosta-düşmana gösterdi..

Çünkü, büyüklüğün şanındandır "verdiği sözü tutmak.."

İşte Fenerbahçe de bu şanı, "şerefiyle" bir kez daha taçlandırdı..

Yine sezon içerisinde gitti denilen bütün maçları çevirdi..

Şampiyonluk yolundaki rakibi Trabzonspor'u Kadıköy'den eli boş göndererek inancını pekiştirdi..

Beşiktaş'ı İnönü'de çimlere gömerken, Galatasaray maçında, Türk Telekom Arena'da, tıpkı Kadıköy'deki gibi "ayarından şaşmadı.." Üstelik stadının da "resmi açılışını yaptı."

Gaziantepspor'a, "gecikmeli olarak" "buradayım" mesajını gönderirken Buca deplasmanında heveslenenlere "şaka yaptım" dedi maç sonu itibariyle..

Kısacası, 18 maçın 17 sini kazanarak kırılması güç bir rekoru kırıyordu.. Belki onyıllar boyunca bir daha yanına bile yaklaşılamayacak bir rekorun.. Üstelik bu rekorun içerisinde, ligin ikinci yarısında kendi sahasında gol yememe rekorunu da ekleyelim unutmadan..

Hiç kuşkusuz ki bu büyük başarıda, büyük Fenerbahçe taraftarının da katkısı çok çok büyük..

Özellikle sezon başındaki çalkantılı dönemde takıma sahip çıkan, geçen sezonun son maçının son dakikasında "çökmesine" rağmen "yıkılmayan" dimdik ayakta duran, takıma sonuna kadar destek olan, ligin ikinci yarısının neredeyse tamamında statları ful doldururken aynı zamanda ceza sınırında olduklarını unutmadan sadece takıma kanalize olan müthiş bir taraftar vardı bu sezon..

Öyle ki, Kadıköy'deki her maçın her dakikasında büyük bir coşkuyla takıma destek verdiler.. Adeta ittiler şampiyonluğa futbolcuları..

Şimdi sevinmek zamanı..

Gururu yaşamak zamanı..

Şimdi mutlu olmak zamanı..

Ve şimdi "Fenerbahçeli olmak zamanı."

Darısı, nice şampiyonluklara...

STAT: 4 Eylül
HAKEMLER: Fırat Aydınus, Serkan Ok, Aleks Taşçıoğlu

SİVASSPOR: Korcan, Uğur(Abdurrahman dk. 46), Navratil, Hayrettin, Sedat, Mehmet Na (Rada dk. 62), Kadir, Erman, Grosicki, Pedriel, Eneramo (Mehmet Yıldız dk. 82)
YEDEKLER: Alişan, Ziya, İvanovs, Cihan
TEKNİK DİREKTÖR: Rıza Çalımbay

FENERBAHÇE: Volkan, Gökhan Gönül (Bekir dk. 30), Lugano, Yobo, Andre Santos, Selçuk, Emre , Mehmet Topuz, Stoch (Cristian dk. 46), Alex, Niang (Dia dk. 81)
YEDEKLER: Mert, Semih, Uğur, Caner
TEKNİK DİREKTÖR: Aykut Kocaman

GOLLER: Andre Santos (dk. 6), Selçuk (dk. 41), Alex (dk. 51), Yobo (dk. 67) (Fenerbahçe), Navratil (dk. 20), Erman (dk. 65 ve 90+1) (Sivasspor)
SARI KARTLAR: Abdurrahman (Sivasspor), Selçuk (Fenerbahçe)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder