Çalakalem

Çalakalem
"Şampiyon" a selam olsun

7 Şubat 2011 Pazartesi

Hiç değişmediler; Karanlığa kurşun atmaya devam !!



Şimdiden başladılar..

Daha 2 hafta var halbuki.

“Fi Yapı” Stadı’nda 2 hafta sonra oynanacak maçtan bahsediyoruz.

Ve bu ülkede “şerefli ikinciliklerin” takımı yöneticileri, ortalığı yangın yerine çevirmeye başladılar. Akçaabat Sebatspor ve Bursaspor “vukuatlarını” unutarak..

Ortalık yangın yeri..

Her yıl yaptıkları gibi.

Öyle yapmamışlar mıydı 2007-08 sezonunda oynadıkları Ankaraspor maçı sonrası?

Gecenin bilmem kaçında kameralar karşısına geçerek “Bundan sonra maçlara PAF Takımı ile çıkacağız” dememişler miydi yoksa?

Ve hafta sonu “maçaları yemeyince” A Takımı tıpış tıpış soyunma odasından sahaya göndermemişler miydi?

23 Nisan çocukları gibiydi o günkü halleri.

Aradan yıllar geçti.

İsimler değişti, zihniyet değişmedi ama..

Haftasonu oynanan Beşiktaş-Kardemir Karabükspor maçında yaşanan hakem “hataları” nı “nalıncı keseri” gibi sürekli kendine yontan Beşiktaş yönetimi, aynı maçta Karabükspor aleyhine yapılan hakem hatalarını ise görmezden geliyorlar.

Karanlığa kurşun atıyorlar kısacası.

Zikredilen maçta Karabükspor’un çok net bir penaltısı verilmezken aynı pozisyonda Beşiktaş kalecisi Hakan Arıkan’ın kırmızı kartla oyun dışı kalmasına engel olan da yine aynı hakem. Birinci kalecilerinin uzun süreli sakatlığı bulunan, yedek kalecisi olmayan ve 2 hafta sonra oynanacak Fenerbahçe maçında kaleye PAF Takım kalecisi ile çıkmak durumunda kalabilecek bir takımı bu durumdan “kurtaran” da yine aynı hakem.

Haftalardan beri oynadıkları futbolu “çağdaş” olarak niteleyen, rakiplerini ise “çağdığı ve pasif futbol oynamakla” suçlayan kulübe sakinlerini görmezden gelenler, şimdi ortalığı yangın yerine verme gayreti içerisindeler.

Bugün bir basın toplantısı düzenliyor “malum kulübün” Futbol Şube Sorumlusu Serdal Adalı.

Öyle laflar ediyor ki, insan dinlediğinde kulaklarına inanamıyor ve yanındakilerin kendisini çimdiklemesini istiyor resmen.

“Biz hakem odası basmıyoruz” diyor..

İşareti belli.

Şehrin diğer yakasında böyle bir olayın yaşandığını ima ediyor sıkılmadan.

"Biz Beşiktaş olarak hiçbir zaman soyunma odası basma gibi bir olayı tasvip etmiyoruz. Böyle bir şey de yapmayız. Ancak şu da bilinmelidir ki soyunma odası basılacaksa biz de bunu yaparız; hem de en âlâsını yaparız. Kimse merak etmesin." cümlelerinde gizli olan derin mana, kendilerini itham ettiği ve sorduğu “Türk futbolu nereye gidiyor?” sorusunun da bizatihi kendisidir.

Ve açık açık ta “tehdit” ediyor Federasyonu ve ilgili kurulları.

“2 hafta sonra oynanacak derbi maçta yaşanabilecek hakem hatalarından sonra yaşananların sorumlusu biz olmayız” diyor fütursuzca.

Böylesine bir cümleyi nasıl ve hangi mantıkla kullanıyor anlamak gerçekten mümkün değil.

Evet, kabul ediyoruz. Beşiktaş’ın Karabükspor maçında nizami bir golü verilmemiştir. Kabul.

Ama aynı maçta Karabükspor’un çok net bir penaltısı verilmezken, kaleci Hakan Arıkan da kırmızı karttan kurtulmuştur. Kale de, gelecek 2 maç ceza ile birlikte PAF Takım kalecisinden.

Tıpkı 2006-07 sezonunda Sakaryaspor deplasmanında taraftara edep yerini gösteren o dönemin kalecisi Runje’ye verilen 2 maçlık cezanın, 1 hafta sonra oynanacak Fenerbahçe kupa çeyrek final rövanş maçı düşünülerek, Tahkim Kurulu tarafından apar topar 1 maça indirilmesi ve Kadıköy kafilesine dahil edilmesi gibi.O kararı alanlar da aynı Federasyonun aynı kurullarıydı. Aa pardon, unuttuk bir an.. O Federasyon, çok “soylu” idi.

Serdal Adalı’nın sözleri kaosa neden olmuyor, Aziz Yıldırım suçlu oluyor bu durumda da..

Tabi ki Aziz Yıldırım suçlu.

Şu yüzden suçlu Aziz Yıldırım:

Böylesine çirkinliklerle dolu bir ortamda halen sizin Kulüpler Birliği Vakfınızın başkanlığını yürüttüğü ve bu uğurda Fenerbahçe’nin yıllardan beri nasıl gollerinin verilmediğine, nasıl penaltılarının çalınmadığına, nasıl puanlarının gaspedildiğine göz yumduğu için suçludur.

Ancak Serdal Adalı ve bu zihniyetteki kişilerin vermiş oldukları fütursuz beyanatlar, Türk futbolunu çıkılmaz bir yola sürüklemektedir.

Yeni şekliyle yasalaşan Sporda Şiddet Yasası’nda, böylesine beyanatları veren yöneticiler hakkında da müeyyide maddeleri var.

Şimdi bizler, bu maddelerin kimlere ve nasıl işlediğine tanık olacağız hep birlikte.

Acaba kameralar karşısında bu lafları edebilen kişiler de nasiplenecek mi bu maddelerden ve bu yasalardan?

Liderin 12 puan gerisinde kalabilen bir takımın, kaybettiği bütün puanlar mı hakem hatalarıyladır? Asıl sorulması gereken konu budur.

Yıllardan beri hakem beğenmeyen, Cep Papilaları, Serdar Tatlıları harcayanlar, dönsünler ve “Kartal Fırat” larıyla gurur duysunlar.

Sonra da kadehlerini kaldırdıkları “Kazan” da kazan kaldırsınlar.

Ve de devam etsinler..

“Karanlığa kurşun atmaya”

“Aba altından sopa göstermeye”

1 yorum:

  1. Bütün açıklamaların arkasında yatan yegane neden 2 hafta sonraki Fenerbahçe maçından başka bir şey değil. Beşiktaş tribünlerini şimdiden kışkırtma ve taşkınlığa davetiye çıkarma eğilimi, henüz açıklanmamış olan maçın hakemini ve hakemi atayacak MHK'yi şimdiden baskı altına alma, onca transfere ve yıldız isme rağmen başarısız geçen sezonun yegane tesellisi olarak şu veya bu şekilde taraftarlarına bir Fenerbahçe galibiyeti sunma ve bu sayede paçayı kurtarma çabasının tezahürüdür. Biz bu psikolojik savaşlara çok alışığız dolayısıyla buradan da Allah'ın izniyle çıkacak gücümüz olacaktır. Ama ya Türk Futbolu? Aklıselim bir insanın ciddiye almayacağı bu tip beyanatın aklı başında hiçbir zaman olmamış taraftar grupları tarafından nasıl algılandığı hepimizin malumudur. Acaba maçta tribünler bu laflardan galeyana gelip hakemlere, futbolculara saldırsa, tıpkı Bursa maçındaki gibi yaralamalar hatta ölümler olsa acaba bu arkadaş sorumluluk hissedecek mi? Bu beyanatlar bir hukuk devletinde cumhuriyet savcıları için suç duyurusu niteliğindedir.

    YanıtlaSil