Fenerbahçe Spor Kulübü'nün eski başkanlarından Ali Şen'in 1995-96 sezonu sonunda Profesyonel Futbol Takımı'na transfer ettiği Jay Jay Okocha ve Emil Kostadinov'un üzerine, o dönemde takımda yeralan Jes Högh ile Uche'nin de katılımıyla Fenerbahçe kadrosundaki yabancı futbolcu sayısı 4 e yükselmesine karşılık, Türkiye ligindeki "3 yabancı" kuralı gereği 1996-97 sezonunda birçok maçta Emil Kostadinov kadroya giremiyordu. Uche ve Okocha'nın Türk vatandaşlığına geçirilmeleri sonrası bu kriz geçici olarak nihayetlendirilmişti.
Bunun üzerine Ali Şen'in o dönemlerde çok sık ifade ettiği "yabancı sınırlamasının daha fazla olması" konusundaki görüşü, sonraki yıllarda Aziz Yıldırım ile birlikte devam etmişti futbol kamuoyunda.
Hatta Aziz Yıldırım'ın çok haklı olarak "Avrupa arenasında rakiplerimiz sınırsız sayıda yabancı futbolcu oynatıyor, bırakın biz de transfer edelim ve oynatalım" görüşüne karşılık, başta Galatasaray ve Beşiktaş kulüp yöneticileri bu görüşe karşı çıkıyor, gerekçe olarak ta "Milli Takımın a'li istikbali ve yüksek menfaatlerini" düşünüyorlardı. (!)
Yıllar geçti, "keser döndü sap döndü, gün geldi hesap döndü."
Fenerbahçe'nin yıllar önce savunduğu görüşe karşı çıkanlar, Rapid Wien maçı için Ernst Happel Stadı'na çıkan "kahraman Beşiktaş 11 ini" görünce kaleci Hakan Arıkan, stoper İbrahim Toraman ve solbek İbrahim Üzülmez haricinde hiçbir futbolcunun, "Anadolu'nun bağrından kopan" öz be öz Türk evlatları olmadığını da gördüler.
Tabi sonradan devşirme "Marco Aurelio ve Marcio Nobre'yi" saymazsak..
Hilbert, Ferrari, Tabata, Ernst, Quaerasma, Holosko, Guti ve Bobo'nun milliyet ve tebalarını sorgulayacak değiliz elbette. Ancak insan şu soruyu sormadan da edemiyor zamanında Fenerbahçe'nin "yabancı sayısı sınırsız olsun, Avrupa Kupalarında oynatalım biz de" tezine karşı çıkanlara..
Sizinkiler "yabancı" da bizimkiler "gâvur" mu yoksa?
Demek ki neymiş..
Boş konuşmayacakmış kimse..
Hele gerçekler karşısında..
Asla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder