
Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı, Spor Toto Süper Ligin ikinci haftasında deplasmanda Trabzonspor'a 3-2 mağlup olmasının ardından, eminiz ki bütün yorumcular öncelikle Alex'in yedek kalmasını sorgulayacaklardır ziyadesiyle. Hem de "yorucu" bir şekilde..
Maçın ilk bölümüne baktığımızda, Aykut Kocaman'ın kadro tercihi doğru olabilir. Zira Trabzonspor gibi orta sahada hızlı ve basan oyuncuların bulunduğu, kanatlarını son derece süratli futbolcularla oluşturduğu bir takım karşısında Fenerbahçe de orta sahada bu ekibe karşı önlemini almak zorundaydı.
Ancak her ne kadar tercih te olsa Semih Şentürk'ün, Alex'in bölgesinde başlaması ve zorunlu değişiklik neticesinde ortaya çıkan oyun, Fenerbahçe'nin en baştan yapması gereken oyun şablonuydu diye düşünmekteyiz.
Zira bu sistem, 2008-09 sezonunun ilk haftalarında, o zamanki Teknik Direktör Luis Aragones tarafından da denenmiş ve bir sonuç alınamamıştı.
Kalesinde Mert Günok'un olması ve gerçekten de ilk iki golün son derece şanssız bir şekilde gerçekleşmesi karşısında Fenerbahçe, oynamak istediği oyundan vazgeçmedi ilerleyen dakikalarda.
Semih Şentürk'ün oyundan alınması ve Stoch'un oyuna girmesiyle birlikte müthiş bir baskı izledik ilk yarının son 15 dakikasında rakip orta sahanın ortasında. Ve nitekim bu bölümde Mehmet Topuz'un bir golü, bir de %100 gollük pozisyonunu izledik.
Emre'nin orta sahada özverili oyunu, Özer'in son pas tercihleri haricindeki dinamizmi karşısında maalesef Andre Santos'un son haftalardaki form düşüklüğü, Gökhan Gönül'ün bu maçta, diğer maçlarını aratır bir görüntü içesinde olması, belki de ilk yarıda Fenerbahçe'nin en büyük eksikleriydi.
Tabi ki en büyük eksiklik, özellikle duran toplarda Fenerbahçe defansının büyük hatalar yapmasıydı. Mehmet Topuz'un kendi kalesine attığı gol, Trabzonspor'un tam bocalama devresine girecekken bir serbest vuruşta Glowacki'nin golü son derece defansif açıdan handikaptı Fenerbahçe açısından.
Niang'ın ileride "bir santroforun" ne kadar takım için oynanması gerektiğini sergilerken topu tutması, arkadaşlarını beklemesi ve onları pozisyonlara sokması da olumlu yönlerdendi.
Maçın ilk yarısında Semih Şentürk'e, ikinci yarısında ise Andre Santos ve Özer'e gollük paslar atması, Niang'ın artılarıydı.
Maçın hakemi Bünyamin Gezer'e gelince;
Maçın ilk yarısında gördüğünü çalan bir havasının olmasının yanısıra, özellikle Selçuk İnan'ın ve defansta Egemen'in faullerini görmedi ne hikmetse. Tıpkı maç 3-2 iken Niang'ın rakip kale önünde Giray tarafından çekilmesini "görmediği" gibi.
Halbuki maç 0-0 iken Lugano'nun eline son derece yakın mesafeden çarpan topa, kasti oynama gerekçesiyle endirekt vuruş vermesi ve akabinde gelen ilk golle birlikte, maçın ikinci yarısında Gökhan Gönül'ün rakibine hiçbir teması olmamasına rağmen, Avni Aker Stadı'nda da penaltı noktasını hatırlamayı bildi.
Maç kadroları ise;
STAT: Hüseyin Avni Aker
HAKEMLER:Bünyamin Gezer, Erdinç Sezertam, Asım Yusuf Öz.
TRABZONSPOR: Onur, Serkan, Glowacki (Giray dk. 64), Egemen, Cale, Ceyhun, Selçuk, Colman, Alanzinho(Umut dk. 46 ), Yattara(Barış Ataş dk. 85), Teofilo.
YEDEKLER: Tolga, Mert Ege, Burak, Jaja
TEKNİK DİREKTÖR: Şenol Güneş
FENERBAHÇE: Mert Günok, Gökhan Gönül, Lugona, Bilica, Andre Santos, Özer, Christian(Alex dk. 75), Emre, Mehmet Topuz(Selçuk Şahin dk. 68), Semih(Stoch dk. 39), Niang.
YEDEKLER: Ertuğrul, Bekir, İlhan, Caner
TEKNİK DİREKTÖR: Aykut Kocaman
GOLLER: Mehmet Topuz (dk. 14 K.K.) Yattara (dk. 16), Glowacki (dk. 29) (Trabzonspor), Lugano (dk. 28), Mehmet Topuz (dk. 42) (Fenerbahçe)
SARI KARTLAR: Egemen, Ceyhun, Onur, Barış Ataş (Trabzonspor), Christian (Fenerbahçe)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder